‘Türkiye'de bir ilk; eğitimde sınırları aşan bir anlaşma imzalandı'
‘Türkiye'de bir ilk; eğitimde sınırları aşan bir anlaşma imzalandı'
İçeriği Görüntüle

Melike USLU- Hadican EROL/İSTANBUL, (DHA)- KÜÇÜKÇEKMECE’de yaşayan, evli ve iki çocuk babası emekli Ramazan Dere (61), 11 yıl boyunca diyaliz tedavisi gördükten sonra organ nakli sırasındayken gelen müjdeli haberle yeniden sağlığına kavuştu. Uzun süre organ nakli bekleme listesinde yer alan Dere, “11 yıllık diyaliz hastasıydım. Ondan önce de on yıl boyunca ayakta böbrek tedavisi gördüm. On bir yıl boyunca diyalize girmek çok zordu. Kollarımdaki damarlar zayıfladığı için iğne girişi her seferinde acı veriyordu. Bazen halsizlikten günlerce yatıyordum, bazen de biraz toparlanıp dışarı çıkabiliyordum. 25 Temmuz’da beni aradılar ve nakil oldum. Allah doktorlarımızdan razı olsun, beni hiç yalnız bırakmadılar, çok ilgilendiler” dedi.

Küçükçekmece’de yaşayan, evli ve iki çocuk babası 61 yaşındaki emekli Ramazan Dere, 2014 yılında böbrek yetmezliği tanısı aldı. Uzun yıllar boyunca haftada üç gün diyaliz tedavisi gören Dere, 2025 yılında yapılan taramalarda organ nakli sırasındayken kendisi için uygun bir böbrek bulunduğunu öğrendi. Dere, Medicana Ataköy Hastanesi’nde Organ Nakli Bölümünden Doç. Dr. Nadir Alpay ve Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Volkan Turunç tarafından gerçekleştirilen başarılı operasyonla sağlığına kavuştu.

‘BİRÇOK HASTA ORGAN NAKLİ BEKLEME LİSTELERİNDE HAYATINI KAYBEDİYOR’

Nakil ameliyatını gerçekleştiren Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Volkan Turunç, “Ramazan Bey, hipertansiyona bağlı son dönem böbrek yetmezliği nedeniyle 11 yıldır hemodiyaliz tedavisi gören bir hastamızdı. Uzun süredir hastanemizin kadavra bekleme listesine kayıtlıydı. Ne yazık ki ülkemizde organ bağışı oranı oldukça düşük olduğu için hastalar uzun yıllar organ beklemek zorunda kalıyor. Bu süreçte birçok hasta ne yazık ki bekleme listelerinde hayatını kaybediyor. Ramazan Bey, 11 yıllık diyaliz sürecinin ardından gerçekleşen bir organ bağışı sayesinde büyük bir şans elde etti. Diğer aday hastalarla birlikte yapılan değerlendirmeler sonucunda organın Ramazan Bey’e uygun olduğu tespit edildi ve kadavra vericiden böbrek naklini gerçekleştirdik. Elbette uzun yıllar diyalize girmiş hastalarda damar kireçlenmesi ve kalp sorunları sık görülüyor. Ramazan Bey’de de ciddi damar sertliği vardı. Bu durum ameliyatı ve sonrası süreci zorlaştırsa da nakli başarılı bir şekilde tamamladık. Şükür ki, nakil sonrası böbrek fonksiyonu hemen bir iki gün içinde başladı. Kadavra vericili nakillerde böbreğin hemen çalışmaya başlaması sık rastlanan bir durum değildir; bazen iki haftaya kadar beklenebilir. Ancak Ramazan Bey’de böbrek hızlıca çalışmaya başladı ve diyalize devam etmesine gerek kalmadı. On bir yıl boyunca haftada üç gün diyalize girmek zorunda kalan bir hastanın, tek bir ameliyatla bu süreçten kurtulması gerçekten büyük bir mutluluk. Nakilden bu yana üç ay geçti. Ramazan Bey düzenli kontrollerine geliyor, ilaçlarını aksatmadan kullanıyor ve şu anda normale çok yakın bir yaşam sürdürüyor” ifadelerini kullandı.

‘ORGAN NAKLİNİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL, ORGAN BAĞIŞINDAKİ YETERSİZLİKTİR’

Organ naklinin önündeki en büyük engelin bağış eksikliği olduğunu dile getiren Op. Dr. Turunç, “Organ naklinin önündeki en büyük engel, organ bağışındaki yetersizliktir. Bu durum sadece ülkemize özgü değil; dünya genelinde de benzer bir tablo var. Örneğin, organ bağış oranlarının en yüksek olduğu İspanya’da bile, organ bekleyen hasta sayısı sürekli artıyor. Türkiye’de ise tablo daha dramatik. Nakillerin yaklaşık yüzde 85-90’ı canlı vericilerden yapılıyor. Kadavradan organ bağışı oranı ise yıllar içinde, özellikle 2018’den bu yana yapılan tüm çalışmalara rağmen azalmaya devam ediyor. Şu anda ülkemizde organ bekleme listelerinde 30 binden fazla hasta var, ancak yıllık organ bağışı sayısı yalnızca 300-400 civarında. Bu sayının en az on katına çıkması gerekiyor ki organ bekleyen hasta sayısı sabit kalabilsin. Her yıl 3-9 Kasım tarihleri arasında düzenlenen Organ Bağışı Haftası bu konuda farkındalık yaratmak için önemli bir fırsat. Ancak bu kadar ciddi bir konuda yılda sadece bir haftalık farkındalık çalışması yeterli değil. Toplumsal ve kültürel normlara uygun, sürdürülebilir eğitim programlarıyla halkın bilinçlendirilmesi şart” diye konuştu.

‘BİR AMELİYAT YENİ BİR BAŞLANGIÇ’

Ramazan Bey’in uzun yıllar süren diyaliz sürecinin ardından nakil şansı yakaladığını anlatan Organ Nakli Bölümünden Doç. Dr. Nadir Alpay ise, “Ramazan Bey, hastanemize başvuran ve kadavradan böbrek nakli yapılan bir hastamız. Yaklaşık 11 yıl süren hemodiyaliz tedavisinin ardından, organ nakliyle birlikte yeni bir hayata başladı. Ameliyat sonrası süreç, Ramazan Bey için yalnızca bir operasyonun değil, tamamen yeni bir yaşamın başlangıcı anlamına geliyor. Haftada üç-dört gün diyalize girmek zorunda olduğu bir hayatı geride bırakarak, artık diyalizsiz bir sosyal hayata adım attı. Elbette bu bir takip süreci. Böbrek nakli sonrası yaşam boyu kullanması gereken ilaçlar var. Bu ilaçların düzenli kullanımı, doz ayarlarının yapılması ve olası enfeksiyon risklerinin kontrolü büyük önem taşıyor. Ayrıca her nakil hastasında olduğu gibi böbreğin reddedilme ihtimali de bulunuyor. Biz de Ramazan Bey’i yakından takip ederek, nakledilen böbreğin uzun yıllar sağlıklı şekilde çalışmasını ve hastamızın yeni hayatının sürdürülebilir olmasını hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

‘BİR BÖBREK, BİR HAYAT KURTARIYOR’

Zorlu günlerin ardından bugün yaşadığı mutluluğu ve deneyimi paylaşan Ramazan Dere, “11 yıllık diyaliz hastasıydım. Ondan önce de on yıl boyunca ayakta böbrek tedavisi gördüm. 25 Temmuz’da beni aradılar ve nakil oldum. Allah doktorlarımızdan razı olsun, beni hiç yalnız bırakmadılar, çok ilgilendiler. Tüm doktorlara, hemşirelere ve hastane personeline teşekkür ederim. On bir yıl boyunca diyalize girmek çok zordu. Kollarımdaki damarlar zayıfladığı için iğne girişi her seferinde acı veriyordu. Bazen halsizlikten günlerce yatıyordum, bazen de biraz toparlanıp dışarı çıkabiliyordum. Böyle zorlu bir süreçti ama şimdi nakil olduktan sonra çok şükür iyiyim. Organ bağışı yapmak isteyenlere de sesleniyorum: Lütfen bağış yapın. Çünkü bir böbrek nakli, bir hayat kurtarıyor. Organlarını bağışlayan herkesten Allah razı olsun” dedi.

Kaynak: DHA