Ömer KOÇ/KAHRAMANMARAŞ, (DHA)- KAHRAMANMARAŞ’ta depremde yıkılan 44 kişinin yaşamını yitirdiği Said Bey Sitesi’ne yönelik 1’i tutuklu, 8 sanığın yargılandığı davada 3’üncü bilirkişi raporu dosyaya girdi. Raporda; müteahhit, şantiye şefleri, statik fenni mesuller ile belediyenin proje kontrol ve yapı kontrol birimlerindeki sorumluların asli kusurlu olduğu belirtildi.
6 Şubat 2023’teki depremlerinde yıkılan 2 bloklu Said Bey Sitesi’nde 44 kişi yaşamını yitirdi. Sitenin yıkılmasına ilişkin Kahramanmaraş 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Davanın 7’nci duruşması görüldü. Haklarında dava açılan kamu görevlilerinin dosyasının da birleştirildiği davanın duruşmasına 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisleri istenen tutuksuz sanıklar, sitede hayatını kaybedenlerin yakınları, taraf avukatları ile yapı denetim şirketi sahibi Halil Yıldız (56) ile şantiye şefi Murat Kaş (40) katıldı. Tutuklu müteahhit Hasan Çam (54) cezaevinden, yapı denetim görevlisi Yavuz Kaygısız (56), yapı denetim şirketi kontrol elemanı Melike Yiğit (34) ise bulundukları şehirlerdeki adliyeden SEGBİS sistemiyle salona bağlandı. Tutuksuz şantiye şefi Halil İbrahim Us (35) ile 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan 15'er yıla kadar hapisleri istenen tutuksuz Dulkadiroğlu Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürü Arzu Özaydın (47) ve Müdür Yardımcısı Serap Binici (42) duruşmaya katılmadı.
Duruşmada mahkeme başkanı, Denizli Pamukkale Üniversitesi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun dosyaya girdiğini belirtti. Mahkeme başkanı tarafından okunan rapora göre müteahhit, şantiye şefleri ve statik fenni mesullerin Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında 2007 Yönetmelik hükümleri ile sabit etriye kanca boyu ve açısı ile çiroz uygulama detayları gibi yönlerden uygunsuzluklar bulunmakta olması, yapının inşa sürecinde yapının ağırlığını arttırarak deprem yükleri etkisi altında betonarme taşıyıcı sistem davranışını farklılaştırmakta olan asma kat galeri boşluklarının kapatılması eylemini ruhsata aykırı gerçekleştirmiş olması, yapının inşa sürecinde standartta C30 sınıfı beton malzeme için ve S420 sınıfı çelik donatı malzeme için tanımlı kriterlere uygun olmayan beton ve çelik malzeme kullanmış olmasından ötürü asli kusurlu olduğu belirtildi.
Statik proje müellifinin kusursuz olduğu belirtilen raporun devamında belediyenin proje kontrol ve yapı denetim kontrol birimlerindeki sorumluların yapının 2 bodrum, zemin ve asma kat tavan tabliyelerinin yapı ruhsatı edinmeden önce denetimsiz olarak inşa edilmiş olmasına karşın 13 Haziran 2016 tarihli yapı ruhsatının düzenlenmiş olmasından, yapı ruhsatı öncesi inşa edilmiş olan imalata yönelik bilgi toplanmaksızın 14 Temmuz 2016 tarihli temel üstü vizesine onay vermiş olmaları, yapının inşa sürecinde yapının ağırlığını arttırarak deprem yükleri etkisi altında betonarme taşıyıcı sistem davranışını farklılaştırmakta olan asma kat galeri boşluklarının kapatılması eyleminin ruhsata aykırı gerçekleştirilmiş olmasına karşın yapı kullanma izin belgesi düzenlemesi sürecinde herhangi bir tespit ve yaptırım gerçekleştirmemiş olmalarından ötürü asli kusurlu olduğu kaydedildi.
'SUÇSUZ YERE YATIYORUM'
Mahkeme başkanı daha sonra sanık ve taraf avukatlarından bilirkişi raporuna karşı savunmalarını aldı. Sanıklardan Melike Yiğit, Yavuz Kaygusuz, Halil Yıldız ve Murat Kaş rapor karşı savunma yapmak için süre talep etti. Müteahhit Hasan Çam ise savunmasında zemin katında kendisinin işlettiği market olan binayı ticari amaçlı yaptırmadığını belirterek, “Ben bina yapmadım, binayı yaptırdım. Binayı kendim için yaptırdım ve hiçbir masraftan da kaçınmadım. Marketçilik yapan ilkokul mezunu biriyim ve 27 aydır suçsuz yere yatıyorum” dedi.
DURUŞMADA GERGİNLİK
Hasan Çam’ın bu sözlerine binada ölenlerin yakınları tepki gösterdi. Salonda bulunan Hasan Çam’ın yakınları da karşı tepki gösterince salonda gerginlik yaşandı. Bunun üzerine mahkeme başkanı, gerginliğe neden olan kişileri salondan çıkardı.
Duruşmanın devamında taraf avukatları bilirkişi raporuna karşı savunma yapmak için süre talep etti, ardından da duruşmayı 30 Mayıs’a erteledi.