İSTANBUL, (DHA)- Prematüre bebek Asil Ata, annesi Arzu Sansar’ın yaşadığı ani yüksek tansiyon nedeniyle 24 haftalık doğdu. Erken doğumla dünyaya gelen 600 gram ağırlığındaki Asil Ata 98 günlük yoğun bakım sürecinin ardından sağlığına kavuştu. Şimdi 2 yaşında olan Ata'nın annesi Arzu Sansar yaşadığı süreç hakkında, “Bir sıkıntım yoktu, sadece mide ağrısıyla hastaneye gittim. Tansiyonum çok yüksekti, hemen ameliyata alınacağımı ve Asil Ata’nın doğacağını söylediler. 24. haftadaydık, çok erkendi. Hem çok korktuk hem ne olacağını bilemedik. Hemşire ablaları ona o kadar güzel baktı ki. Bugün çok hareketli, meraklı, insan canlısı bir çocuk” dedi.

Annesi Arzu Sansar’ın 24’üncü haftada yaşadığı ani yüksek tansiyon nedeniyle, dünyaya gözlerini açan Asil Ata 600 gram olarak doğdu. Prematüre bebek, Medipol Mega Üniversite Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nin takibiyle 98 günlük sürecin ardından sağlığına kavuştu. 17 Aralık Dünya Prematüre Günü kapsamında açıklama yapan Prof. Dr. Taştekin, prematüre bebeklerin gelişmemiş organ yapıları nedeniyle çok daha fazla risk taşıdığını belirterek aileleri doğru bakıma yönlendirdi.

‘PREMATÜRE BEBEKLER GELİŞİMLERİNİ TAMAMLAMADAN DOĞUYOR’

Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Taştekin, prematüre bebeklerin karşılaştığı riskler hakkında, “Prematüre demek erken doğan bebek demektir. Bu bebekler beyin, akciğer, bağırsak, göz gelişimini tamamlamadan dünyaya geliyor. Zamanında doğan bebeklere göre çok daha fazla sorun yaşayabiliyorlar, hastanede daha uzun kalıyorlar ve ölüm oranları daha yüksek” diye konuştu.

‘RİSK 1000 GRAM ALTI BEBEKLERDE ÇOK DAHA FAZLA’

32 hafta altı ve bin 500 gramdan küçük bebeklerin büyük tehlike altında olduğunu belirten Prof. Dr. Taştekin, “28 hafta ve 1000 gramın altındaki bebeklerde risk çok artıyor. Bundan 30 yıl önce bu bebekler neredeyse yaşatılmıyordu. Bugün gelişmiş yoğun bakım imkanları sayesinde birçoğunu sağlıklı şekilde taburcu ediyoruz” dedi.

Prematüre bakımında anne sütü ve anne–bebek temasının hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Taştekin, “Anne sütünü sadece besin değil, tedavinin bir parçası kabul ediyoruz. Beyni ve bağırsakları geliştiriyor, enfeksiyonlardan koruyor. Kanguru bakımı ise bebeğin solunumunu ve kalp atışlarını düzenliyor” diye konuştu.

İstanbul - Kağıthane'de çocuklarını okula götürürken kaza yaptı; sokak savaş alanına döndü: 2'si çocuk 4 yaralı
İstanbul - Kağıthane'de çocuklarını okula götürürken kaza yaptı; sokak savaş alanına döndü: 2'si çocuk 4 yaralı
İçeriği Görüntüle

‘BU BİR FARKINDALIK VE TEŞEKKÜR GÜNÜ’

Dünya Prematüre Günü’nün yalnızca farkındalık değil, aynı zamanda bir teşekkür günü olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Taştekin sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu minik kahramanlara, onların ailelerine ve onları yaşatmak için gecesini gündüzüne katan tüm sağlık çalışanlarına teşekkür etmek gerekir.”

‘24. HAFTADAYDIK, ÇOK KORKTUK’

Prematüre doğum sürecini anlatırken yaşadıklarını anlatan Anne Arzu Sansar, “Bir sıkıntım yoktu, sadece mide ağrısıyla hastaneye gittim. Tansiyonum çok yüksekti, hemen ameliyata alınacağımı ve Asil Ata’nın doğacağını söylediler. 24. haftadaydık, çok erkendi. Hem çok korktuk hem ne olacağını bilemedik” dedi. Doğumdan bir gün sonra bebeğin Medipol Mega Üniversite Hastanesi’ne nakledildiğini belirten Sansar, 98 günlük yoğun bakım sürecinin aile için oldukça zorlu geçtiğini söyleyerek, “600 gramdı, dokunmaya bile korktuk. Onu bırakıp eve gitmek çok zordu. Babası her gün hem bana hem ona koşuyordu. Hemşireler inanılmaz destek oldu. Sayelerinde sürecimize tutunduk” ifadelerini kullandı.

‘HEMŞİRELERE EMANET ETTİK, SAĞLAM TEMELLE BÜYÜDÜ’

Arzu Sansar, prematüre ünitesindeki bakımın bebeğin gelişimine büyük katkı sağladığını vurgulayarak şöyle devam etti:

“Asil Ata iki yıldır hiç hastalanmadı. Hep diyorum ki temeli burada sağlam atıldı. Hemşire ablaları ona o kadar güzel baktı ki. Bugün çok hareketli, meraklı, insan canlısı bir çocuk. Her girdiği yerde selam veren küçük bir esnaf gibi.”

Kaynak: DHA