Aybala MELEK-Ali Oğulcan ARSLAN/ANKARA, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Yapay zekayı ulusal kalkınmamızın, toplumsal refahımızın ve stratejik özerkliğimizin en temel unsurlarından biri olarak görüyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) Yandex iş birliğinde hayata geçirilen 'Yapay Zeka Mühendisliği Yüksek Lisans Programı'nın açılış törenine katıldı. Programda ayrıca, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil ve Yandex Türkiye Genel Müdürü Alexander Popovskiy ile akademisyenler yer aldı. Burada konuşan Yılmaz, "Yapay zeka, günümüzde bilgisayar bilimleri ve mühendislik alanının ötesine taşmış; sağlık, ekonomi ve sosyal bilimler, yönetişim ve birçok alanı etkiler hale gelmiştir. Artık insanlar arasında olduğu gibi makineler arasında da öğrenme mümkündür; algoritmalar insan davranışlarını çözümlemekte, aynı zamanda yeni çözümler üretebilmektedir. Bu dönüşüm, iş modellerinden devlet yönetimlerine, ticaretten diplomasiye kadar pek çok yapıyı yeniden şekillendirmektedir. Tüketici tercihlerinin oluşmasından siyasi tercihlerimize varıncaya kadar birçok alanı bu gelişmelerin etkilediğini görüyoruz. Bir yönüyle kötüye kullanımı, zararlı kullanımı da yüksek; bu potansiyeli de yüksek bir teknolojiden bahsediyoruz. Manipülasyon için de kullanılabilecek bir teknoloji ama bir taraftan da verimliliği artırmak, kaynakları çok daha verimli kullanmak, insana hizmet etmek için de son derece etkili bir araç" diye konuştu.

'FAYDALARINI ÇOĞALTAN BİR ANLAYIŞLA HAREKET EDİYORUZ'

Cevdet Yılmaz, afet yönetiminde yapay zeka kullanımının önemine dikkat çekerek, "Sulama sistemlerinden enerji verimliliğine, ulaşım sistemlerinden başka alanlara varıncaya kadar yapay zekanın verimliliği artırmak, insan refahını artırmak için kullanımı mümkün. Yangınlar yaşıyoruz. Ancak yapay zeka destekli sistemlerle riskleri yönetebileceğimizi görüyoruz. Afet yönetimi de yapay zekanın çok önemli bir kullanım alanı. Bunların sayısını artırabiliriz. Zararlı etkilerini olabildiğince azaltan, faydalarını çoğaltan bir anlayışla hareket ediyoruz. Mutlaka yapay zekanın etikle, hukukla bir arada kullanılması gerekiyor. Bir taraftan da piyasa dinamiklerini öldürmemeniz lazım. Bu dengeyi korumak durumundayız. Çerçeve düzenlemelerle gidelim diyoruz. Gelişmeleri takip ederek, onların sonuçlarını da görerek, dünyayla birlikte bu düzenlemeleri gerçekleştirelim diye düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

'EKONOMONİN KATMA DEĞERİNİ ARTIRACAK'

Yapay öğrenme, derin öğrenme, doğal dil işleme, bilgisayarlı görü, pekiştirmeli öğrenme ve üretici yapay zeka alanlarında yaşanan gelişmelerin akademik araştırmaları ve sanayiyi dönüştürecek yeni uygulamaları ve iş modellerini ortaya çıkardığını aktaran Yılmaz, "Bu tablo, yapay zeka yöntemlerine hakim, ileri düzeyde uzmanlaşmış ve bilgisini endüstriyel uygulamalara aktarabilen mühendis, bilim insanı ve araştırmacılara duyulan ihtiyacı her geçen gün artırmaktadır. Yapay zekanın dünya ekonomisinde giderek daha fazla ağırlık kazandığını görüyoruz. Yapılan projeksiyonlara göre 2030'larda küresel ekonomiye yapay zekanın katkısının 15,7 trilyon dolarlık bir seviyeye çıkacağı tahmin ediliyor. Bugünkü Çin ekonomisi büyüklüğünde bir etkiden bahsediyoruz. Ekonomik olarak da çok önemli bir dönüşümün yaşandığını ifade etmek isterim. Bu dönüşümde de ülkeler arasındaki rekabet önemli. Yapay zekanın yine sosyal adaletle ilişkisini ve gelir dağılımına etkisini çok dikkatli analiz etmeliyiz. Bu teknolojileri toplumun geneline yaygınlaştırmazsanız, dar çerçevede kalırsa, toplumsal eşitsizlikleri artırma riski çok yüksek. Yapay zeka konusunun eğitim sistemimize entegre olarak, bütün toplumsal kesimlere, fırsat eşitliği çerçevesinde, sosyal adalet çerçevesinde yaygınlaşması gerekiyor. Aksi takdirde bu yeni dijital teknolojiler sosyal eşitsizlikleri artıracaktır. Aynı şey ülkeler arasında da geçerlidir. Yeni teknolojilerinin dünyaya dağılımı, ülkeler arası ilişkiyi ve ülkeler arası servet dağılımını da belirleyecek. Burada daha erken yola çıkan ülkeler, daha fazla mesafe alacaklardır. Türkiye, bu büyük dönüşümde izleyici olamaz; iddiamız, kendi teknolojisini üreten, yöneten, uygulayan ve ihraç eden ülkeler arasında yer almaktır. Burada da en önemli unsur üniversite ve sanayinin iş birliği. Hem ulusal firmalarla hem küresel şirketlerle üniversitelerimizin ilişkilerini geliştirmemiz, eğitimle uygulama arasındaki bağlantıyı güçlendirmemiz hem üniversitelerimizin daha yüksek seviyelere çıkmasına yol açacaktır hem de sanayinin, ekonominin katma değerini artıracaktır" diye konuştu.

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Süreci zehirlemek isteyen grupların varlığını biliyoruz (4)
TBMM Başkanı Kurtulmuş: Süreci zehirlemek isteyen grupların varlığını biliyoruz (4)
İçeriği Görüntüle

'EN KRİTİK YATIRIM, İNSANA YAPILAN YATIRIMDIR'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde attıkları adımlarla, bu milli teknoloji iddialarını daha ileri hedeflere taşıdıklarını ve somut eylem planlarıyla yollarına devam ettiklerini işaret eden Cevdet Yılmaz, şöyle konuştu:

"Yapay zekayı ulusal kalkınmamızın, toplumsal refahımızın ve stratejik özerkliğimizin en temel unsurlarından biri olarak görüyoruz. İlgili tüm paydaşlarımızın katkılarıyla ülkemizin ilk Ulusal Yapay Zeka Stratejisini (UYZS) hazırlamış durumdayız. Bu strateji ile 'Müreffeh bir Türkiye için çevik ve sürdürülebilir yapay zeka ekosistemiyle küresel ölçekte değer üretmek' vizyonuyla hareket ediyoruz. Stratejimizin birçok unsuru var; en temel unsuru, insan kaynağını güçlendirmek. Yapay zeka ekosistemini büyütmek istiyorsak, nitelikli insan kaynağını merkeze alan politikaları geliştirmemiz şart. Bu anlayışla oluşturulan ve ileri düzeyde teorik ve uygulamalı boyutlar içeren ODTÜ-Yandex yüksek lisans programındaki özel sektör-akademi iş birliğini ve ortaya konulan yönetişim modelini çok anlamlı buluyorum. Unutmamalıyız ki, yapay zeka sistemlerini kodlayan da yöneten de hala insandır; dolayısıyla en kritik yatırım, insana yapılan yatırımdır. Bu bilinçle, erken yaşta ilgi uyandıran Deneyap Teknoloji Atölyelerinden, TEKNOFEST gibi organizasyonlara, üniversitelerdeki yeni nesil programlara ve sektörel iş birliğine kadar uzanan bütüncül bir ekosistem inşa ettik. Kamuda çalışan personele yönelik de yapay zeka farkındalık ve teknik eğitimler veriyoruz.”

'ÜNİVERSİTELER, GİRİŞİMCİLİĞİN MERKEZİDİR'

Yapay zeka ekosisteminin sürdürülebilir gelişiminin akademi, özel sektör ve kamunun eşgüdüm içinde çalışmasına bağlı olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Üniversitelerimizin stratejik rolü tam da burada devreye girmektedir. Üniversiteler, araştırmanın, yeniliğin, girişimciliğin ve vizyoner iş birliklerinin merkezidir. Üniversitelerimizin ürettiği bilgi hem kamuda hem özel sektörde kullanılmaktadır. Mutlaka üniversitelerimizin hem sosyal hem de teknik konularda daha fazla bilgi kullanımını sağlamaları gerekir diye inanıyorum. Bugün burada, bu vizyonun harekete geçtiğini görüyoruz. Yandex'in kendi bünyesindeki uzman profesyoneller, programda eğitmen olarak yer alacak, öğrencilerimize tez çalışmalarında eş-danışmanlık desteği sunacak ve şirketin veri setlerine erişim imkanı tanıyacaklardır. Böylece teorik bilgi ile pratik bilgi bir araya gelmiş olacak. Ayrıca, ücretsiz yaz okulu uygulaması önemli bir imkan sunmuş olacak. Yandex'in bulut bilişim hizmetlerinin ücretsiz sağlanacak olması, bilişim kaynaklarına erişim garantisi verilmesi; yurt içi ve yurt dışı etkinlik ve akademik konferanslara katılım, burs gibi imkanlarla bu program zenginleştirilmiş durumda. Bu iş birliğinin, Ankara kampüsüyle sınırlı kalmayıp, ODTÜ’nün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Bakü ve Dubai kampüslerinde de uygulanabilecek bir modelde kurgulanmasından da büyük memnuniyet duyduğumu ayrıca ifade etmek isterim" dedi.

'YAPAY ZEKADA GÜÇLÜ BİR ÜRETİM MERKEZİ OLMAK ZORUNDAYIZ'

ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil de yapay zekanın yalnızca teknolojik bir dönüşüm değil; bilimin, ekonominin, sanayinin ve toplumsal hayatın bütün dinamiklerini kökten değiştiren bir paradigma değişimi olduğunu belirterek, "Orta Doğu Teknik Üniversitesi olarak bizler, 70 yılı bulan akademik birikimimiz, araştırma gücümüz ve yetiştirdiğimiz nitelikli insan kaynağıyla bu dönüşümde ülkemize öncülük ediyoruz. ODTÜ, kuruluşundan bu yana Türkiye’nin kalkınma vizyonunun bilimsel altyapısını inşa eden, yalnızca bir üniversite değil; geleceğin tasarım merkezi olmuştur. Bugün mezunlarımız, Google, OpenAI, Meta gibi dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinde sorumluluklar üstlenerek ODTÜ'de kazandıkları birikimi küresel arenaya taşımaktadır. Aynı zamanda Türkiye'de, ODTÜ Teknokent bünyesinde çok sayıda firma ile yapay zeka ve bilişim alanında yenilikçi projeler geliştiriyoruz. Bu projeler, Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuna doğrudan katkı sağlamakta ve Türkiye'nin Yapay Zeka Stratejisi ile güçlü bir uyum göstermektedir. Uluslararası sıralamalarda yükselen trendimizle bugün dünyanın en iyi 269'uncu üniversitesi konumundayız. Ancak hedefimiz çok daha iddialı; önümüzdeki dönemde ilk 100 üniversite arasına girmek. Bu hedefe yürürken bizleri yüreklendiren ve destekleriyle yolumuzu güçlendiren Sayın YÖK Başkanımıza özellikle teşekkür ediyorum. Elbette böylesi hedeflere ancak güçlü iş birlikleriyle ulaşabiliriz. İşte bu noktada vizyonumuzu paylaşan Yandex, en önemli paydaşlarımızdan biri oldu. Sağladıkları katkılar ve öğrencilerimize açtıkları uluslararası fırsatlar için kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum. Bu adımlar, yalnızca ülkemizin değil, bölgemizin geleceği için de stratejik bir yatırım anlamına gelmektedir. Çünkü Türkiye’nin 2053 ve 2071 vizyonları, bilgiye dayalı ekonomide öncü ülkelerden biri olmayı gerektiriyor. Bu vizyonu gerçekleştirmek için bilimde, teknolojide ve özellikle yapay zekada güçlü bir üretim merkezi olmak zorundayız" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Prof. Dr. Yozgatlıgil ile Popovskiy, Yandex Türkiye ile ODTÜ arasındaki iş birliğine ilişkin protokolü imzaladı. (DHA)

Kaynak: DHA