Salih KESKİN/KIZILTEPE (Mardin), (DHA)- MARDİN'in Kızıltepe ilçesinde arazi anlaşmazlığı nedeniyle Şakir Aslan (65) ile Aslan Aslan’ın (50) uzun namlulu silahlarla öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşmasında, tutuklu 18 sanıktan 9'u tahliye edildi.

Olay, 25 Temmuz 2024'te Kızıltepe ilçesi kırsal Ayaz Mahallesi'nde meydana geldi. Akraba iki aile arasındaki arazi anlaşmazlığı çözülemeyince husumete dönüştü. Bölgenin kanaat önderleri, husumeti sonlandırmak için araya girdi ancak çözüm olmadı. Akraba ailelerden biri, diğer aileye anlaşmazlığın yaşandığı bahçede pusu kurup uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Yaklaşık 1 saat süren saldırıda Hacı Şakir Aslan ve Aslan Aslan, yaşamlarını yitirdi. Olaya ilişkin soruşturmada gözaltına alınan 36 şüpheliden 18’i tutuklandı.

Mardin 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde olaya ilişkin ‘Tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan açılan davanın ilk duruşması görüldü. Tutuklu sanıklar A.A., Ş.A., B.A., S.A. ve B.A. duruşma salonuna getirilirken, M.A., Ş.A., M.E.A., M.A., A.A., Ö.A., M.A., M.A., H.A., Ş.A. B.A., B.A. ve C.A. ise tutuklu oldukları cezaevlerinden duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tutuksuz 5 sanık ise duruşmaya katılmadı. Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada sanıklar, jandarma karakolundaki ifadelerini tekrar ettiklerini ve suçlamaları kabul etmediklerini savundu. Bazı sanıklar ise bahçe ve evlerindeki boş kovanlar ile olay günü üzerlerinde tespit edilen barut izinin sorulması üzerine, ‘Havaya ateş ettik, başıboş köpeklere ateş ettik’ cevabını verdi.

‘ATEŞ EMRİNİ M.A. VERDİ’

Saldırıda ölen Şakir Aslan’ın eşi Rahime Aslan, duruşmada şikayetçi sıfatıyla dinlendi. Olay gününü anlatan Rahime Aslan, o gün arazilerini temizlemeye giderken bazı evlerin balkonlarında çelik yelekli kişilerin olduğunu söyledi. Ateş emrini M.A.’nın verdiğini iddia eden Rahime Aslan, “M.A.’nın çocukları, kardeşleri ve kardeşlerinin çocukları, M.A.’ya ‘Kime ateş edelim’ diye sordular. M.A. da ‘Hepsine ateş edin’ dedi. Aramızdaki yaklaşık 100 metre mesafe vardı. Daha ateş etmemişlerdi. Aklımız başımızdaydı, konuşulanları duyuyorduk. Ellerinde Kalaşnikof tipi silahlar vardı. M.A., kendi balkonundan ateş ediyordu. Bizim taraftan hiç kimsede silah yoktu. Çocuklarla birlikte toplam 20’ye yakın kişi tarlaya çalışmaya gelmiştik. M.A., birileri aracılığıyla tarlaya gelirsek bizi öldüreceğini söylemişti ancak yüzümüze söylemedi. M.A. ile öncesine dayalı bir husumet yoktu ancak arazi alma yüzünden aramızda husumet oluşmuştu. Ben sanıklardan şikayetçiyim. Davaya katılma talebim vardır. Eşimin vurulma anını gördüm. 20-30 kişi ateş ediyordu" dedi.

'TARLAYA GELİRSENİZ, SİZİ ÖLDÜRECEĞİZ'

Köpek saldırısında ölen Eslem'in ismi, okulunun kütüphanesinde yaşatılacak
Köpek saldırısında ölen Eslem'in ismi, okulunun kütüphanesinde yaşatılacak
İçeriği Görüntüle

Şikayetçi Fatime Aslan ise olaydan daha önceki süreçte yaşananları anlatarak, "Mart ayında eşim İsmail ile tarlaya giderek ilaç attık. Tarlaya ilaç attıktan sonra eve geçiyorduk. Döndüğümüzde M.A.'nın evinin oradan geçince M.A. ve kalabalık bir grup bizi durdurdu. M.A., eşime ‘Bu tarlaya gelirseniz, sizi öldüreceğiz’ şeklinde sözler söyledi. Eşim de böyle şeylere gerek olmadığını söyledi. M.A., elini araca vurarak ‘Gelecekseniz buradan sağ çıkmayacaksınız’ dedi. Bu olay sebebiyle Kızıltepe Jandarma Komutanlığı’na şikayette bulunduk” diye konuştu.

'TARLA KARŞILIĞINDA 800 BİN TL VERECEKTİK ANCAK KARSI TARAF KABUL ETMEDİ'

Duruşmada savunma yapan sanık M.A., "Ailemiz arasında 70 yıl önceye dayalı bu bahçeden dolayı bir husumet vardı. Biz bu tarlanın karşı taraf aileye satıldığını öğrendik. Ancak bu tarla bizim köyümüzde bulunduğundan dolayı karşı tarafla bir problem yaşanmaması için bu satış işleminden vazgeçilmesini istedik. Tarlaya hayvanlar veya çocuklar zarar verirse bizden bilecekler, daha büyük olaylar yaşanabilme ihtimalinden dolayı satış işleminden vazgeçilmesini istedik. Ne kadar fiyat biçerlerse bu fiyatı karşılayacağımızı söyledik. Bunu kabul etmemeleri durumunda ‘Kanaat önderleri ne derse o şekilde yapalım’ diye teklifte bulunduk. Aramızda ‘Bu tarla Ayaz'a kalsın, Ayaz köylüleri de karşı tarafa 700 bin TL ödeme yapsın’ şeklinde teklifte bulundular. Biz bunu kabul ettik. Onlar kabul etmediler. 1-2 ay bu şekilde geçti. Ramazan ayından 4-5 gün önce mart ayında bahçeye geldiler. Bahçeden dönerlerken bizim çocuklar onları durdurmuş. Ben de ordaydım. Sadece onlara ‘Utanmıyor musunuz, bu kadar kişi araya girdi ve kabul etmediniz’ dedim. Herhangi bir küfür olayı olmadı. Bu olaydan dolayı İsmail beni şikayet etmişti. Ben ifade vermeye gittim. Aynı günün akşamı saat 21.00 sıralarında köyümüze saldırı oldu. Kimin gerçekleştirdiğini bilemedik. Ancak tahminimize göre yapanlar onlardı. Askerler geldi. Biz olay büyümesin diye şikayetçi olmadık. Tarla karşılığında 800 bin TL Ayaz köylüleri verecekti. Ancak bunu da karşı taraf kabul etmedi” ifadelerini kullandı.

‘KİMSEYE SİLAH KULLANMALARI YÖNÜNDE TALİMAT VERMEDİM’

Olay günü evinde toplanan akrabalarının karşı tarafla konuşmaya gittiğini ancak kendinin gitmediğini belirten M.A., “Şakir de kendi akrabalarını toplamıştı. Ben gitmedim. Satılan arazinin ya sahibine geri verilmesini ya da kanaat önderlerinin kararları doğrultusunda verilmesini istemişler. Ancak bunu da kabul etmemişler. Onlar da ısrarla bu tarlayı aldıklarını, oraya geleceklerini söylediler. Silah sesleri geldiğinde evime giriyordum. Bazen dışarı çıkıyordum. Jandarma ekibi benim evimin kapısının önündeydi. Silah sesleri epey devam etti. Ben kimseyi görmedim. Silah kullanmadım. Kesinlikle kimseye silah kullanmaları yönünde ve bu yönde talimat vermedim. Kimseyi yönlendirmedim. Kimseyi azmettirmedim. Her ne kadar müştekiler benim ateş ettiğim yönünde beyanda bulunmuşsalar da bu doğru değildir. Benim işlettiğim bahçede kovan bulunmuşsa da kimin ateş ettiğini bilmiyorum. Benim silahım evdeydi. Ben evden çıktıktan sonra birisi almış ve havaya ateş etmiştir. Ayrıca bu silahı daha önce bahçemde kullanmış olabilirim. Başıboş köpeklere ateş ediyordum. Kovan onlarla ilişkin olabilir" dedi.

'ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ'

Şikayetçiler adına ortak savunma yapan avukat Mehmet Alpaslan, olayda 350'den fazla mermi kovanının ele geçirildiğini, çok sayıda kişinin silahla ateş açtığını gösterdiğini belirtti. Alpaslan, "Olay sonrasında herkes M.A.'nın evinde ve bahçesinde toplanmıştır. Bu durumda bir organizasyon olduğunu göstermektedir. Biz bu olayda organize suç örgütü ile karşı karşıyayız. Bu örgüt ilk fiili eylemini müvekkillerimin hakkını aramaya başlaması üzerine eylemine başlamıştır. Bu aşamada tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep ediyoruz" diye konuştu.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından Ş.A., B.A., Ö.A., M.A., M.E.A., Ş.A., B.A., M.A. ve C.A.’nın tahliyelerine, diğer 9 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme heyeti ayrıca tahliye edilen şüphelilere adli tedbirlerin uygulanmasını istedi. Tutuksuz sanıklar A.S., N.A., Ş.A., İ.A. ve M.A.’nın savunmalarının duruşma salonunda alınması için haklarında zorla getirme emri düzenlemesi ve gizli tanığın da dinlenmesi için duruşma, 7 Temmuz’a ertelendi. (DHA)

Kaynak: DHA