Bakan Güler, Kamerun'da temaslarına devam ediyor
Bakan Güler, Kamerun'da temaslarına devam ediyor
İçeriği Görüntüle

Aliekber METE/ANKARA, (DHA)- SAADET Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Yeni Yol Partisi'nin TBMM grup toplantısında konuştu.

Yeni Yol Partisi'nin TBMM grup toplantısı düzenlendi. Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen anma töreni sonrası CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e düzenlenen saldırının güvenlik endişelerini arttırdığını belirtti. Arıkan, "Bu saldırı, ceza ve infaz sisteminin daha doğrusu tuzun kokmaya başladığının en büyük delilidir. İktidarın; ülkenin, milletin güvenliği ile değil, sadece ve sadece kendi güvenliği ile ilgilendiğinin en büyük ispatıdır. Hızlı karar alma süreciyle her sorunumuzun anında çözüme kavuşacağı vaadinin resmen iflasıdır. Ülke siyasetine egemen olan kutuplaştırıcı ve ötekileştirici nefret dilinin neticesidir. Ülkemiz ve bölgemiz, bu kadar kritik süreçten geçerken iktidarıyla muhalefetiyle herkes kullandığı dile dikkat etmek zorundadır. Bu meyanda Sayın Erdoğan'ın, AK Parti Genel Başkanı sıfatıyla yaptığı grup toplantısında bir konuşması var. 'Telef' ifadesini kullandı, bu ifade kasıtlıdır, kalemşorlar tarafından özenle seçilmiştir, iktidarın zihin dünyasını yansıtmaktadır. Cumhurbaşkanlığı makamı maalesef muhalefeti 'telef' sözcüğüyle uyaracak kadar kibre hapsolmuş durumdadır. Bu vahameti biz Cumhurbaşkanı sıfatına sahip bir siyasetçiye yakıştıramıyoruz. Şunu unutmayalım sorumluluk makamındakiler, 'telef' ile başlayan cümleler kurarsa, sorumsuz kişiler de yumruklayacak hedef ararlar" dedi.

'AZMETTİRİCİLER DE ORTAYA ÇIKARILMALI'

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da Özgür Özel'e yapılan saldırı ile ilgili, "CHP lideri Özgür Özel'e yapılan saldırıyı şiddetle kınıyorum. Sadece saldırgan değil, azmettiriciler de ortaya çıkarılmalı ve hukukun öngördüğü en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Her alanda yaygınlaşan şiddet, toplumsal bir şizofreni haline dönüşmektedir. Bu infaz yasası çıktığında doğabilecek sonuçlar konusunda herkesi uyarmıştım. 2 çocuğunu öldüren bir caninin ıslah edilmeden topluma salıverilmesi, bir canlı bombayı sokaklara göndermekten başka bir şey değildir. Bugün iktidarın sayılarını artırmakla övündüğü cezaevleri bir ıslah mekanları olmaktan çıkmış, suç eğitim merkezleri ve suç örgütü oluşturma istasyonlarına dönüşmüştür" diye konuştu.

'ENFLASYONDA ŞAMPİYONLUĞU KİMSEYE BIRAKMADILAR'

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in enflasyona ilişkin açıklamalarına değinen Davutoğlu, "Bunlar göreve geldiğinde, 2023'ün Haziran ayında enflasyon 38,21 idi ve eski iktidarın ama yeni hükümetin en önemli hedefi de enflasyonu düşürmekti. Her açıklamada her Orta Vadeli Program'da enflasyon rakamlarını yukarı doğru revize ettiler. Dünyada enflasyon rakamlarında şampiyonluğu kimseye bırakmadılar. Tam 2 sene sonra enflasyon 37,86 olmuş. Eski tas eski hamam, o da TÜİK'e (Türkiye İstatistik Kurumu) göre. İTO'ya (İstanbul Ticaret Odası) sorarsanız yüzde 47,2, ENAG'a (Enflasyon Araştırma Grubu) sorarsanız tam 2 katı; 73,8. Senelerdir bütün bir millet olarak yaşayarak tecrübe ettik ki bunların evindeki, daha doğrusu sarayındaki hesap asla çarşıya uymuyor. Yapma Mehmet Bey, bak enflasyonun düşmemesinin suçlusunu bulmuşsun, 'İç ve dış şoklar' diyorsun. Dış şokları anladık, 'dış mihrak' gibi bir ucube de bu, iç şok neyin nesi? Açık konuşsana, kim bu iç şoku yapan ya da yaptıranlar. Mesela Bakanlar Kurulu'nda Cumhurbaşkanının huzurunda İçişleri Bakanına dönüp şu soruyu sorsana, 'Bir iç şok çetesi var, benim yaptığım her şeyi yerin dibine batırıyor. Şu çeteyi bir yakalasana' desene. İç şok 19 Mart operasyonu ise açıkça söylesene" dedi.

'SİYASET KRİMİNAL BİR ALANA DÖNÜŞTÜRÜLMEYE ÇALIŞILIYOR'

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da Özgür Özel'e yönelik saldırıyı kınayıp, geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Babacan, "Bu saldırılara maalesef ülkemiz yabancı değil. Bu ülkede siyaset birilerinin eliyle kriminal bir alana dönüştürülmeye çalışılıyor. İktidar bir yandan meşru siyaset zeminini yargı yoluyla yok etmeye çalışırken, bir yandan da sürekli olarak kullandığı nefret diliyle siyasi şiddeti besleyen bir iklim oluşturuyor. Size sadece iki cümle okumak istiyorum; 'Akıllarını başlarına almazlarsa sokakta bile yürüyemezler.' İkinci cümle; 'Adaylık yolunda telef olacaklar.' Bunlar, bu ülkenin Cumhurbaşkanının siyasi rakipleri hakkında sarf ettiği cümleler bunlar. Bu sözler siyaseti geriyor, toplumu geriyor. Şu anda Türkiye'de toplum ve siyaset, bizzat Cumhurbaşkanı tarafından geriliyor. Siz bu iklimi oluşturursanız, insanları gerip nefret ve öfke dilini kullanırsanız, o zaman siyasi şiddete imkan verirsiniz ve onu beslersiniz. Üstelik muhalefete yapılan her türlü zorbalığı ve baskıyı alttan altta destekleyerek, 'Oh oldu, hak ettiler' diyen sorumsuzların da önünü açmış olursunuz" açıklamasında bulundu. (DHA)

Kaynak: DHA