Savaşlar başladı ve devam ediyor. Bu coğrafyanın kendine has özellikleri de var, bir de global engellerle de karşılaştık. Geçmişte de bu tür krizlerle karşılaşıyorduk. Günümüzde de karşılaşacağız, gelecekte de karşılaşacağız. Önemli olan sektörümüzü bunlara bağışıklı hale getirmek" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bir dizi temaslarda bulunmak üzere gittiği Kastamonu'da, 'Turizm Sektörü Buluşmaları' kapsamında turizm sektörü temsilcileri ile bir araya geldi. Rıfat Ilgaz Kültür Merkezinde gerçekleştirilen toplantıda, Bakan Ersoy'un yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının ve turizm sektörü temsilcileri katıldı. Burada konuşan Bakan Ersoy, turizm sektörünün son yıllardaki global zorluklara rağmen Türkiye'nin başarılı bir performans sergilediğini vurguladı. Kovid-19, depremler, savaşlar gibi krizlerin ardından Türkiye'nin hızla toparlandığını ve turizmde dünya sıralamasında üst basamaklara yükseldiğini dile getirdi.
'2028'E KADAR BU RAKAMLARI 100 MİLYAR DOLARA ÇEKMEK'
2024 hedeflerinin 60 milyon ziyaretçi ve 60 milyar dolar gelir olduğunu ifade eden Bakan Ersoy, şunları söyledi:
"Dünya turizm sektörü Kovid-19 süreci ile karşılaştı, peşinden ülkemizde asrın felaketleri depremler yaşandı. Savaşlar başladı ve devam ediyor. Bu coğrafyanın kendine has özellikleri de var, bir de global engellerle de karşılaştık. Geçmişte de bu tür krizlerle karşılaşıyorduk. Günümüzde de karşılaşacağız, gelecekte de karşılaşacağız. Önemli olan sektörümüzü bunlara bağışıklı hale getirmek. Bunlarla ilgili çok doğru adımları ülke olarak son 5 yılda atıyoruz. Tanıtım noktasında yaptığımız doğru adımlar, belgelendirme konusunda yaptığımız doğru adımlar attık. Bu doğru adımların sonucu olarak da görüyoruz ki, çok büyük felaketler ve krizlerle karşılaşsak bile, dünyadaki diğer ülkelerle karşılaştırdığımızda bunlardan en az etkilenen ülke oluyoruz artık ve felaket sonrası, krizden sonrası en hızlı krizden çıkan ülke konumuna geldik. Turizm konusunda dünyayı takip eden değil, tüm dünyaca takip edilen ülke olduk. Şimdi artık daha büyük hedefler koyabiliyoruz. Bu seneki hedefimiz 60 milyon ziyaretçi 60 milyar dolar gelir. 2028'e kadar bu rakamları 100 milyar dolara çekmek gibi bir iddiamız var. Dünya 4'üncülüğü de yetmez ve çabalayıp, dünya 3'üncülüğüne çıkacağız. Dünyada en çok turist ağırlayan 3'üncü ülke olacağız."
'HATAY-ANTAKYA'DA BAŞLATTIĞIMIZ BİR ÇALIŞMA VAR'
Bakan Ersoy, Türkiye'nin turizm çeşitliliğinin artırılması gerektiğinin altını çizerek, klasik turizm kentlerinin yanı sıra Anadolu'nun her köşesine turizmin yayılması gerektiğini söyledi. Sezonun 12 aya yayılması ve turizmin sadece yerli değil, yabancı turistler için de çeşitlenmesi gerektiğini ifade etti. Kastamonu'nun tarihi, kültürel ve doğal güzellikleriyle öne çıkan bir şehir olduğunu belirten Ersoy, şehrin turizmde hak ettiği değeri henüz alamadığını dile getirdi. Sahip olduğu potansiyelin farkındalığının artırılması gerektiğini vurgulayarak, yerel yönetimlerle iş birliğinin önemine değindi. Kastamonu Turizmi için Antakya'da uyguladıkları projeyi örnek gösteren Bakan Ersoy, "Hatay- Antakya'da başlattığımız bir çalışma var. Benzer bir çalışmayı burada da yapabiliriz. Çok ciddi hibe destekleri yaparak Antakya'yı bir müze şehir haline getirmekle ilgili adımları attık. Şimdi aynı şey Kastamonu için neden olmasın? Yani yeter ki şehirde niyet olsun, istek olsun, heves olsun. Kastamonu gerçekten potansiyeli çok fazla olan bir şehir.” diye konuştu.
'TÜRKİYE'YE OLARAK BU PASTADAN PAY ALMAK İSTİYORUZ'
Turizmin sadece bakanlığın değil, yerel yönetimlerle ortaklaşa yürütülmesi gereken bir sektör olduğunu kaydeden Bakan Ersoy, tüm şehirlerin turizm master planlarını hazırlaması çağrısında bulundu. Kastamonu için de benzer bir yaklaşımın gerekliliğini vurgulayarak, şehrin turizmde daha fazla pay alabilmesi için gerekli adımların atılması gerektiğini belirten Ersoy, şöyle dedi:
"Tabi turizm sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın çabalarıyla olacak bir sektör değil. Turizm söz konusu olduğu zaman yerel yönetimlerle Kültür ve Turizm Bakanlığı bir şekilde iç içe, el ele çalışması gerekiyor. Yani varlıklarımız, belediyelerimiz, ilgili kurumlar, bakanlığımız, sektör temsilcisi olan sizler, sektörün paydaşları hepimize el ele vererek, kalp kalbe vererek, omuz omuza vererek konsantre olup bir şekilde, doğru, planlı, programlı bir şekilde çalışmamız gerekiyor. Zaten bu sebeple belki basından takip ediyorsunuzdur, konuşmalarım da her seferinde vurguluyorum. Biz belediye başkanlıklarımıza yazı yazdık. Ve dedik ki turizm master planlarınızı bize gönderin, hazırlayın acilen. Biz aslında sorunun cevabını da biliyoruz. 30 tane Büyükşehir Belediyesi var Türkiye'de. En fazla 4'ünden veya 5'inden cevap gelecek. Çoğunun turizm master planı yok. Yapılması gereken, izlememiz gereken yol var. Yapılması gerekenler var. Bunları doğru planlı programlı bir şekilde yaparsanız sonuca gidebilirsiniz. Çünkü turizm dediğiniz zaman tüm dünya ülkeleri sizin potansiyel misafiriniz ama aynı zamanda tüm dünya ülkeleri sizin potansiyel rakibiniz. Biz Türkiye olarak bu pastadan bir pay almak istiyoruz. Türkiye'nin 81 vilayeti bu pastadan, Türkiye'ye gelen turistlerden bir pay almasını istiyoruz. O yüzden şehir şehir, ilçe ilçe çalışmamız gereken bir durum söz konusu." (DHA)