Ruken KADIOĞLU-Ali Oğulcan ARSLAN/ANKARA, (DHA)- AİLE ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Aile güçlü olursa Türkiye güçlü olur. Aile sarsılırsa toplumun özü zayıflar. Bu nedenle biz her zaman 'Ailemiz geleceğimiz' diyoruz. Aileyi korumayı bir medeniyet meselesi, bir gelecek inşası ve bir varlık bilinci olarak görüyoruz" dedi.

Ankara Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kütüphanesi Konferans Salonu'nda, 'Aile ve Kültür-Sanat Sempozyumu'nun açılış programı düzenlendi. Programa, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu Başkan Vekili İskender Pala ve çok sayıda kamu kurumu temsilcisi katıldı. Burada konuşan Bakan Göktaş, sempozyumda aileyi kültürel varlığın asli unsuru olarak ele alacaklarını, nüfus politikalarının kentleşme ve mimarinin aile yapısındaki dönüşümünü, sanatın birleştirici gücünü tüm boyutlarıyla değerlendireceklerini belirtti.

'BU DÜZEN EN ÇOK AİLEYİ HEDEF ALIYOR'

Temennilerinin, bu birlikteliğin aileyi güçlendiren, kalıcı kültür ve değer hareketine dönüşmesi olduğunu dile getiren Bakan Göktaş, insanın ilk öğretmeninin annesi ve babası olduğunu hatırlattı. Bakan Göktaş, bu anlamda ailenin mimariden müziğe, edebiyattan günlük hayata kadar varlığını her yerde hissettiren bir ruh olduğuna işaret ederek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın takdirleriyle ilan ettiğimiz 2025 Aile Yılı'nın temelinde bu anlayış vardır. Bu nedenle bugün aileyi konuşurken, esasında küresel ölçekte sarsılan bir dengeyi, hızla değişen bir toplumsal dokuyu, derinleşen bir kırılganlığı da konuşuyoruz. Modern dünyanın dayattığı yeni yaşam ritmi, insanlara ekranları, algoritmaları, hız ve tüketim kültürünü dayatıyor. Bu düzen, en çok da aileyi hedef alıyor. Bir yanda yalnızlaşmayı normalleştiren dijital kültür, diğer yanda aidiyet duygusunu aşındıran bireycilik. Bir yanda doğum oranları düşerken, diğer yanda aile içi iletişimi ve kuşaklar arası bağları zayıflatan teknoloji bağımlılıkları. Bir yanda geleneksel değerleri görünmez kılan küresel popüler kültür, diğer yanda mahremiyeti tehdit eden dijital mecralar. Anne ve baba rollerini belirsizleştiren, genç kuşakları evlilikten uzaklaştıran modern yaşam pratikleri, aile kurumunun geleceğini derinden etkiliyor" dedi.

'1925 KURUMLA İŞ BİRLİĞİ YAPTIK'

Bakan Göktaş, Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı'nın, bu amacın stratejik yönünü ve önceliklerini belirleyen temel çerçeve olduğunu, bununla aileyi ve dinamik nüfus yapısını koruma, dijital güvenliği sağlama, küresel risklere karşı aileyi dirençli kılma, kuşaklar arası dayanışmayı güçlendirme gibi hedefler ortaya konulduğunu belirterek, "Cumhurbaşkanı Yardımcımızın başkanlığında oluşturduğumuz Nüfus Politikaları Kurulu ile uzun vadeli ve sürdürülebilir demografi stratejileri geliştiriyoruz. Aile Enstitüsü ile aile ve demografi alanlarında bilimsel temelli politika süreçlerini yürütüyoruz. Aileyi güçlendirmenin yolu, toplumun tüm kesimlerini aynı hedefte buluşturan kapsamlı bir seferberlikten geçiyor. İşte bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanımızın takdirleriyle 2025'i Aile Yılı ilan ettik. Ülkenin dört bir yanında 14 binden fazla etkinlik düzenledik, 1925 kurumla iş birliği yaptık. Finansal desteklerden eğitime, kültürel etkinliklerden dijital dönüşüme kadar her alanda aileyi güçlendiren çalışmalar hayata geçirdik. Evlenecek gençlerimize ve çocuk sahibi olmak isteyen ailelere sağladığımız destekler, ailelere yönelik özel indirim avantajları, bu desteklerin sadece bir kısmını oluşturuyor. Danışmanlık hizmetlerinde ihtisaslaşma dönemini ve çevrim içi danışmanlık uygulamalarımızı başlattık" diye konuştu.

SMA'lı Teoman bebek için zaman daralıyor
SMA'lı Teoman bebek için zaman daralıyor
İçeriği Görüntüle

'AİLE POLİTİKALARINI SINIR ÖTESİNE TAŞIDIK'

Bakan Göktaş, sosyal risk haritalarıyla ihtiyaçları erken dönemde tespit ettiklerini, koruyucu ve önleyici hizmetleri sahada daha hızlı ve etkin biçimde sunduklarını söyleyerek, "7'den 70'e tüm aile bireylerini kapsayan bu politika ve faaliyetlerle aileyi güçlü ve geleceğe güvenle bakan bir toplumun temeli haline getiriyoruz. Aile dostu yapımları ödüllendirerek kültür ve sanat dünyasında aileyi güçlendiren temsil biçimlerini teşvik ediyor, böylece toplumun ortak değerlerini yansıtan üretimlerin çoğalmasını destekliyoruz. Yürüttüğümüz 'aile diplomasisi' ile aile politikalarını sınır ötesine taşıdık. Türkiye'nin aile merkezli sosyal politika yaklaşımını bölgesel ve küresel ölçekte örnek bir modele dönüştürüyoruz. Tüm bu adımlar, aile dostu ekosistemi yerleşik bir kültüre dönüştürme irademizin somut bir yansımasıdır. Aynı zamanda dinamik nüfus yapısını koruyan güçlü bir dönüşümün temelidir. Bu doğrultuda 'Aile ve Nüfus 10 Yılı' da uzun vadeli politikalarla elde ettiğimiz tüm kazanımları daha da kalıcı hale getireceğimiz bir dönem olacak" dedi.

'AİLEYİ YAŞATMAK TÜRKİYE'Yİ YAŞATMAKTIR'

Ailenin sadece hanenin içinde kurulan düzen olmadığını, toplumun istikametini belirleyen en güçlü yapı olduğunu vurgulayan Bakan Göktaş, "Aile güçlü olursa Türkiye güçlü olur. Aile sarsılırsa toplumun özü zayıflar. Bu nedenle biz her zaman 'Ailemiz geleceğimiz.' diyoruz. Aileyi korumayı bir medeniyet meselesi, bir gelecek inşası ve bir varlık bilinci olarak görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da dile getirdiği gibi 'Her millet için aile, kendi kültürünün, kendi değerlerinin, geleneklerinin, örflerinin geleceğe aktarılmasının sigortasıdır, güvencesidir.' Bu anlamda bugün bir araya gelmemize vesile olan bu sempozyum, esasında bir uyanış, bir fark ediş, bir yeniden yükselişin tezahürüdür. Burada ele aldığımız her konu, sadece bir tartışma, bir değerlendirme süreci değil; aynı zamanda ortak iradenin, ortak vicdanın, ortak kültürel duruşun beyanıdır. Ailemizi, kültürümüzü ve medeniyet birikimimizi geleceğe taşıyacak bu büyük yolculukta birlikte hareket etmeliyiz. Değerlerimizi, köklerimizi ve ortak hafızamızı kültür ve sanatın dönüştürücü gücüyle savunmalıyız. Çünkü biz bir arada durdukça güçlenen, kültürünü yaşattıkça kök salan, sanatla buluştukça derinleşen bir milletiz. Ve biliyoruz ki aileyi yaşatmak, Türkiye'yi yaşatmaktır" diye konuştu. (DHA)

Kaynak: DHA