Nisa MİĞAL/ANKARA, (DHA)- İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "Türkiye bir askeri vesayetten kurtuldu, bu hükümet yüzünden bir asgari vesayete mecbur ve mahkum bırakıldı. Çözmemiz icap eden sorun Türkiye'nin sorunu. Türkiye'nin sorunlarını, problemlerini çözme iradesi sergileyebilecek siyasi partiler iktidara talip olurlar. Kendi içindeki meselelerini tartışan siyasi partilerin ancak akıbetleri konuşulur, hedefleri değil" dedi.
İYİ Parti Ankara 4’üncü Olağan İl Kongresi, Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde yapıldı. Kongreye partililerin yanı sıra İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu da katıldı. Dervişoğlu, kongrede yaptığı konuşmada, milletvekillerinin Anadolu'yu karış karış gezdiklerini belirterek, "Halinden memnun bir kişiye bile rastlayabilmek mümkün olamıyor. Çiftçi perişan, toprağa düşürdüğü terin karşılığını alamıyor. Gençler geleceğinden umutsuz, sanayici finansmana erişemediği için istihdamı daraltacak tedbirleri almakla baş başa bırakılmış. Gittiğimiz yerlerde ticaret odalarıyla, sanayi odalarıyla konuşuyoruz. İflaslar her geçen gün artıyor" ifadelerini kullandı.
'DEPREM BÖLGELERİNDE SEFALET SÜRÜYOR'
Dervişoğlu, deprem bölgesine de gittiklerini ifade ederek, "Her akşam televizyonda şu kadar bin konut teslim ettik, bu kadar bin konut teslim ettik demelerine rağmen deprem bölgelerinde hala sefalet sürüyor. Emekli perişan, tenceresini kaynatamıyor. Biz hala memlekette asgari ücret konuşuyoruz. Hesaplara göre verecekleri rakam 30 bin liranın altında. Oysa bizim bir sene önce verdiğimiz asgari ücret önermesi eğer gerçekleşmiş olsaydı, bugünkü enflasyona bile bakarak asgari ücretin en az 45 bin lira seviyelerine gelmesi temin edilmiş olacaktı. Türkiye perişan, bir avuç mutlu azınlık Türkiye'nin imkanlarını ve kaynaklarını sömürüyor. Buna karşı 'dur' diyebilme iradesinin sergilenmesi lazım. Türkiye bir askeri vesayetten kurtuldu, bu hükümet yüzünden bir asgari vesayete mecbur ve mahkum bırakıldı. Çözmemiz icap eden sorun Türkiye'nin sorunu. Türkiye'nin sorunlarını, problemlerini çözme iradesi sergileyebilecek siyasi partiler iktidara talip olurlar. Kendi içindeki meselelerini tartışan siyasi partilerin ancak akıbetleri konuşulur, hedefleri değil. O sebeple 'İYİ Parti'de neler oluyor' tartışmasının maksatlı çıkarılmış tartışmalar olduğunu bilmenizi istiyorum. 18 aydan beri İYİ Parti lehine tek bir doğru kelam sarf etmeyen insanların kongre ve kurultay dönemlerinde, sosyal medya mecralarında İYİ Parti'ye zarar vermesine izin vermemeniz gerekliliğinin altını çiziyorum" dedi.
'İYİ PARTİ'DEKİ TARTIŞMALARIN İÇİNDE DEĞİLİM'
Dervişoğlu, Türkiye'nin sorunlarının çözülmesiyle meşgul olduğunu söyleyerek, "O sorunlar hangi kadrolarla çözülür? Onunla meşgulüm. Türkiye'nin geleceğine kasteden tuzaklarla meşgulüm. 'İYİ Parti'nin içinde şu şöyle olacak, bu böyle olacak' türünden tartışmaların içinde değilim ben. Millet bizi isterse iktidar yapar. Bu ülkenin Meclis’e taşıdığı bütçesinde 2,7 trilyon lira bütçe açığı var. Bu ülke önümüzdeki bir yıl içerisinde 2,7 trilyon lira faiz ödeyecek. Bu ülke 2028 yılına kadar kamu-özel iş birliği projeleri var ya hani 'cebimizden bir kuruş çıkmayacak' dedikleri; o tüneller, köprüler, yollar, geçitler, onun için yaklaşık 45 milyar dolar ödeyecek. Bu memleketin fakiri, fukarası, garibi gurabası tenceresini kaynatamamaya devam edecek. Asgari ücret artık bir yaşam ücretine dönüşecek. Bununla meşgul olmak zorundayız. Türkiye'yi bekleyen çevresel problemler var. Dünya yeniden dizayn ediliyor. Yeni ticaret yolları oluşturuluyor. Kuraklık milletin başına büyük bir bela getirecek ve iklim değişiklikleri yüzünden coğrafi göçlerle mücadele edilmesi icap edecek. Bunlara zaman ayırmak, bunlara kafa yormak lazım" diye konuştu.
'TOPLUMUN EN BÜYÜK KESİMİ SAHİPSİZ BIRAKILMIŞTIR'
Dervişoğlu, "Orta direği çökerttiler; artık orta direk diye bir şey yok; ya çok zenginler var ya çok fakirler var. Türkiye'de çökmüş bir orta direk var. Bu orta direğin sahibi kimdi? 'Orta direk' denen şey hukukun en kalabalık kesimidir. Sizlersiniz orta direk. Kırmızı ışıkla geçmeyen sizsiniz. Elektrik su faturanızı ödemeden duramayan sizsiniz. Devlete olan verginizi ertelemeyen sizsiniz. Çocuğunuzun eğitim masraflarını nasıl karşılayacağınızın hesabını yapan sizsiniz. Bir arabayı kendinize, 2 arabayı devlete alan sizsiniz. Aldığınız akaryakıtta ÖTV'yi ödeyen, KDV'yi ödeyen sizsiniz. Ve bunun karşılığında bu devletten hiçbir şey talep edemiyorsunuz. Mahkum kılınmışsınız, mecbur edilmişsiniz gibi davranıyorsunuz. İşte bu orta direğin yok olmasından ve hakkını müdafaa edememesinden kaynaklanan bir durumdur. Toplumun en büyük kesimi siyaseten sahipsiz bırakılmıştır. Türk siyasetinin merkezi çökmüştür, o merkezin yeniden inşa edilmesi gerekmektedir" dedi. (DHA)




