KASTAMONU, (DHA)- YENİDEN Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, "Ana muhalefet ile iktidarın, birbirinin karbon kopyası olduğu bir mesele de bu boykot meselesi. Gerektiğinde her ikisi de boykottan medet umuyor" dedi.

Bakan Memişoğlu: Sağlıklı Türkiye Yüzyılı'nı oluşturmaya çalışıyoruz Bakan Memişoğlu: Sağlıklı Türkiye Yüzyılı'nı oluşturmaya çalışıyoruz

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin Kastamonu İl Kongresi'nde konuştu. Hem hükümete hem de muhalefete eleştiriler yönelten Erbakan, "Çare Milli Görüş'tedir" dedi. AK Parti ve CHP’nin birbirinin kopyası olduğunu söyleyen Erbakan, "Ana muhalefet ile iktidarın, birbirinin karbon kopyası olduğu bir mesele de bu boykot meselesi. Gerektiğinde her ikisi de boykottan medet umuyor. Yakın zamanlarda iktidar boykot çağrısı yapmıştı. Cumhurbaşkanı, fiyatları kontrol altına almaktan umudunu kesince, çareyi 'marketleri boykot edin' çağrısında bulmuştu. Şimdi yeni bir boykot çağrısı da CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den geldi. Erdoğan'ın geçmişteki, Özel'in günümüzdeki boykot çağrılarını doğru bulmadığımızı ifade ediyoruz. Yerli üretim yapan, sahipliği yerli olan, bu ülkenin ekonomisine katkı sağlayan firmaların boykot edilmesi kendi kendimize zarar vermekten, zaten dibe vurmuş olan ekonomimizi daha da kötü hale getirmekten başka bir şeye yaramaz. Bu konuda da kim yaparsa yapsın yanlışa yanlış demeye devam ediyoruz. Boykot çağrılarının yanlış olduğunu ifade ediyoruz" diye konuştu.

'DEM PARTİ İLE ANAYASA VE SEÇİM PAZARLIĞI YAPIYOR'

Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve yeni anayasa tartışmalarına değinen Erbakan, "PKK'nın taleplerinin yerine getirilmesi karşılığında DEM Parti, anayasa değişikliği sürecinde ve sonrasında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde iktidara destek olacak. İşin özeti budur. Daha düne kadar bırakın Abdullah Öcalan'ı, DEM Parti'ye selam vereni dahi terörist ilan eden, 6'lı masaya '7'nci ortağınız da masanın altına gizlenmiş, o da HDP'dir' diyen iktidar ittifakının bugün siyasi çıkarları uğruna, koltuk uğruna PKK ve Öcalan'la sıkı pazarlıklar içerisinde olduğu ortaya çıkmaktadır. İktidarın siyasi çıkarları uğruna PYD-YPG tehdidini de görmezden geleceği ve askeri harekattan vazgeçeceği ortaya çıkmaktadır. İktidarın seçim kazanma ve siyasi çıkarlar uğruna içine düştüğü bu durumu aziz milletimizin takdirine bırakıyoruz" ifadelerini kullandı.

'ÇİFTE STANDARTLARLA YÖNETİLEN BİR TÜRKİYE'

Yargı bağımsızlığına dair kaygılarını da dile getiren Erbakan, farklı siyasi partilere farklı hukuk uygulandığını söyledi. AK Parti dönemine ait yolsuzluk dosyalarının açılmadığını belirten Fatih Erbakan şöyle dedi:

"Türkiye maalesef bir çifte standartlar ülkesi haline geldi. Muhalefet belediyelerine gelince ayrı hukuk, iktidar belediyelerine gelince farklı hukuk uygulanıyor. Elbette yolsuzluk usulsüzlük kim yaptıysa araştırılsın, yargılansın, gereken yapılsın. Ancak muhalefetin eline geçen belediyelerde AK Parti dönemine ait usulsüzlükler için yapılan suç duyurularıyla ilgili hiçbir işlem yapılmazken, sadece muhalefet belediyelerinin üzerine giderseniz bu adaletsizlik olur, çifte standart olur. Bir inceleme, bir soruşturma olacaksa, yolsuzlukların üzerine gerçekten gidilecekse bu sadece muhalefet belediyelerini değil, AK Parti'li belediyeleri de kapsamalıdır. Bir fiil suç ise herkes için suçtur. Değilse de hiç kimse için suç değildir. 'Ali'ye gelince suç, Veli'ye gelince suç değil, geç' olmaz. Yolsuzluk mu var, sonuna kadar gidin, hırsızlık mı var, en derinine inin. Ama soruşturmalarda da görevden almalarda da yargılamalarda da adaleti terk etmeyin. Çifte standart uygulamayın. AK Parti'liye başka, DEM Parti'liye başka, CHP'liye başka hukuk uygulamayın. Peki biz şimdi bunları söylerken kimden yanayız? Hiç kimseden yana değiliz. Sadece adaletten yanayız! Hep dediğimiz gibi; doğruya doğru, yanlışa yanlış."

'RTÜK PARTİ ORGANI GİBİ HAREKET EDİYOR'

RTÜK’ün tarafsızlıktan uzaklaştığını söyleyen Erbakan, basın özgürlüğünün kısıtlandığını belirterek, "Bir diğer çifte standartçı uygulama da RTÜK’ün muhalif kanallara verdiği cezalardır. İktidara yakın kanalların 'Aile Yılı'nda aile yapımızı dinamitleyen, toplum ahlakını ifsat eden gündüz kuşağı yayınlarını ve akşam yayınlanan dizilerini görmezden gelen RTÜK, devlet kurumu gibi değil, parti organı gibi hareket ediyor ve muhalif kanalları susturmaya yönelik ağır cezalar getiriyor. RTÜK vermiş olduğu bu cezalarla basın hürriyetini ve ifade özgürlüğünü açık bir şekilde kısıtlıyor. İfade özgürlüğünün olmadığı yerde hukuktan, hukukun olmadığı yerde adaletten, üçünün olmadığı yerde demokratik rejimden söz edilemez. Yeniden Refah Partisi olarak her zaman olduğu gibi bugün de hukuktan ve adaletten yana olduğumuzu ve çifte standarda karşı olduğumuzu ifade ediyoruz" diye konuştu. (DHA)

Kaynak: DHA