İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, Kastamonu ziyaretinin ikinci gününde sabah kahvaltısında basın mensupları ile bir araya geldi. Kahvaltı sonrası Taşköprü ilçesine geçen İmamoğlu, esnaf ziyaretinde bulundu, ilçe meydanında toplanan kalabalığa hitap etti. İmamoğlu, "İstanbul eşittir Türkiye. Bu kavramı hepimiz biliriz. Ben İstanbul belediye başkanı olarak Türkiye'nin her yerine mesuliyeti olan bir belediye başkanı olduğumu düşünüyorum. Dolayısıyla nerede bir ihtiyaç var ise Allah korusun, bir afet olduğunda ya da bir başka konu olduğunda koşar gideriz. Ama onun yanı sıra bölgelerin gelişimine katkı sunmakta, ihtiyaçlarına katkı sunmakta da özenli davranan bir yönetimiz. Bugün buradayız, dün Daday’daydık. Çok güzel bir kapalı pazar alanını, çok fonksiyonlu bir tesisi Daday halkına kazandırmanın onurunu yaşadık. Çok güzel bir açılış yaptık. Hayırlı, uğurlu olsun" dedi.
'HEP BİRLİKTE ÇALIŞACAĞIZ'
Kastamonu'ya gelmişken Taşköprü'yü de ziyaret etmek istediğini belirten İmamoğlu, "Ülkemizin son dönemde çok rahatsız olduğu bir şey var. O da kötü dil, insanların kullandığı dil özellikle yöneticilerin. Biz topluma hitap eden insanlar öyle itinalı konuşmalıyız ki sanki evimizdeki çocuğumuz bizi dinlermiş gibi konuşmak mecburiyetindeyiz. Yani onların önünde kötü söz konuşulmaz ya anneler babalar bunu bilir. İşte her yönetici, bir çocuğun onu dinlediğini unutmamalı. O bakımdan, ülkemizde ortaya konan ayrıştırıcılık, kötü dil, fitne, fesat veya iftira gibi bütün hususlardan arınmış bir toplum olmalıyız. Memleketin geleceğini daha bereketli kılmak, daha güçlü kılmak, kardeşçe bir ortam yaratmak hepimizin boynunun borcu. Hep birlikte çalışacağız" diye konuştu.
'MİLLETİMİN AKLI KENDİNE YETER'
İmamoğlu, siyaset üstü bir döneme girdiklerini belirterek, "Ve bu siyaset üstü dönemde siyaseti değil, 'ben-sen' kavgası değil, 'biz' olabilmeyi başaracak bir biçimde kardeşçe bir ortamı hep birlikte var etmeliyiz. Bu konuda yoğun çalışmalar içerisinde olan bir ekibiz. Göreceksiniz, mutlaka başaracağız. Ülkemizde 'Her şeyi ben bilirim' diyen bir anlayışla mücadele ediyoruz. Her konuda tek kişinin ağzına bakan bir sistemle mücadele ediyoruz. Benim milletimin aklı kendine yeter. Benim milletimin aklı bir araya geldiğinde dünyada mucizeler yaratır. Ama bir kişinin aklına dayalı bir sistem bizi her türlü belayla buluşturur. O bakımdan bu güzel memleket; insanının ortak aklını, düşüncelerini, fikirlerini bir arada, kardeşçe organize etme yeteneğini ortaya koyan bir yönetime muhtaçtır. Bir an önce bu rejimi bu anlamda değiştirmeliyiz. Milli irade, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun karşılığı olarak asla ve asla iradesine dokundurtmaz bu millet" dedi.
İmamoğlu, hukuk mücadelesinin aynı zamanda haysiyet mücadelesi olduğunu söyleyip, "Bu Ekrem İmamoğlu’nun haysiyet mücadelesi değildir, 16 milyon İstanbul'un haysiyet mücadelesidir. Çünkü ben sizlerin hukukunu savunuyorum. Kastamonu'nun mücadelesidir, Türkiye'nin mücadelesidir. Peki, bu kadar cesur konuşuyorsun neye güveniyorsun? Kastamonuluya güveniyorum, Taşköprülüye güveniyorum, milletimize güveniyorum. Ben sırtımı milletime dayadım, yetinmedim bir de Kastamonuluya dayadım" diye konuştu.