Gülay KUYUCU/VAN, (DHA)-SAADET Partisi (SP) Genel Başkanı Mahmut Arıkan, "Biz; örgütün silah bırakmasını ve kendini feshetmesini olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Ancak bölgemizde yaşanan gelişmelere baktığımızda bunu yeterli bulmuyoruz. Biz bu söylemlerimizin bir iktidar karşıtlığı olarak değil, bir yol gösterme olarak algılanmasını istiyoruz" dedi.
SP'nin 8. Olağan İl Kongresi, Van'da bir otelde düzenlendi. Kongreye katılan SP Genel Başkanı Mahmut Arıkan, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Kongreye katılanları Kürtçe selamlayan Arıkan, konuşmasına Van'ın yerel sorunlarını değindi. Van'ın en önemli sorununun işsizlik, ulaşım ve kent trafiği olduğunu vurgulayan Arıkan, "Van'ın bugün iki önemli sorunu var. Biri Van'a ulaşmak, ikincisi de Van'da bir yere ulaşmak. Van'a ulaşmak zor, çünkü Van'ın Havalimanı var, seferi yok. Van'a ulaşmak zor, çünkü Tatvan'a kadar gelen demir yolunun Van'la bağlantısı yok. Van'a ulaşmak zor, çünkü 41 kilometrelik çevre yolu 16 yıldır tamamlanmıyor. Van'da bir yere ulaşmak da zor. Şehrimizin trafik çilesi, hepimizin malumu. Halbuki bu güzel şehir bunu hak etmiyor" dedi.
'SAMİMİ HER ADIMI HERKESTEN DAHA FAZLA DESTEKLEYECEĞİZ'
'Terörsüz Türkiye' sürecine de değinen Arıkan, "Saadet Partisi, bu komisyonun neresindedir? Hemen söyleyeyim. Saadet Partisi, akan kanı durduracak, hak ve özgürlükler üzerindeki kısıtlamaların kalkmasına vesile olacak, dilin, kimliğin, kültürün, inancın ve düşüncenin kendisini ifade etmesine en uygun zemini hazırlayacak, haksız yere cezaevlerinde tutulan insanların ailelerine, sevdiklerine kavuşmasını sağlayacak, barış, huzur ve kardeşlik iklimini tesis edecek, tüm bunları gücün keyfiliğine bırakmayıp hukuk ile şekillendirecek, samimi her adımı herkesten daha fazla desteklemektedir ve destekleyecektir" diye konuştu.
'YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE'DE TERÖR DE YOKTUR, KAYYIM DA'
Arıkan, "Üstüne basa basa şunu söyledik. 'Terörsüz Türkiye' müphemdir. İhtiyacımız olan yaşanabilir bir Türkiye'dir. Sonra niçin yaşanabilir bir Türkiye dediğimizi açıkladık. Yaşanabilir bir Türkiye'de terör de yoktur, kayyım da. Şiddet de yoktur, gözdağı vermeye yönelik gözaltılar da. Yaşanabilir bir Türkiye'de ne Diyarbakır anneleri ağlar ne de Cumartesi anneleri. Ne faili meçhuller olur ne de Diyarbakır 5 Nolu'da işkenceler. Yüreklerimize ne yeni bir Madımak ne bir Başbağlar ne de yeni bir Roboski acısı düşer. Yaşanabilir bir Türkiye'de devletin işleyişi keyfilikle, kayırmalarla, Kanun Hükmünde Kararnamelerle değil; hukukla, hukukun üstünlüğüyle, adaletle olur. Yaşanabilir bir Türkiye'de işsizlik, yoksulluk ve emeğin sömürüsü değil, onurlu ve insanca bir yaşam vardır. Çok net söylüyorum arkadaşlar. Yaşanabilir bir Türkiye'de ne beyaz Toroslar olur ne de siyah Transporterlar. Bizim bu söylediklerimizi az da olsa anladılar ki; komisyona 'Terörsüz Türkiye' diye bir isim vermediler. 'Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu' dediler. 'Biz nitelikli çoğunluk' dedik, kabul ettiler. 'TBMM'deki her parti komisyonda yer alsın' dedik, kabul ettiler. Bunları olumlu adımlar olarak görüyoruz. Biz; örgütün silah bırakmasını ve kendini feshetmesini olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Ancak bölgemizde yaşanan gelişmelere baktığımızda bunu yeterli bulmuyoruz. Biz bu söylemlerimizin bir iktidar karşıtlığı olarak değil, bir yol gösterme olarak algılanmasını istiyoruz" dedi.
'HEPİMİZ BİRBİRİMİZİ EL ÜSTÜNDE TUTMALIYIZ'
İsrail saldırılarını da kınayan SP Genel Başkanı Arıkan, "Şöyle bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Soykırımcı İsrail, canı istediğinde Gazze'yi, Batı Şeria'yı, Lübnan'ı vuruyor. Soykırımcı İsrail, canı istediğinde askerlerine Suriye topraklarında piknik yaptırıyor. Soykırımcı İsrail, canı istediğinde İran'da suikastlar düzenliyor. Hal böyle iken biz Türk, Kürt, Arap, Farisi ve bölgenin tüm halkları, hepimiz birbirimizi el üstünde tutmalıyız. Ama burada asıl görev, ezilen, ötekileştirilen, yok sayılan kesimlere değil, iktidara düşüyor. İktidar, en başta samimi olmalıdır. Samimiyet kelimesini tekrar tekrar vurguluyorum. İktidar artık baskıdan, tahakkümden, keyfilikten, kayırmacılıktan ve çifte standarttan vazgeçmelidir. Siyasi partileri düşman olarak görmekten vazgeçmelidir. Siyasi gerekçelerle, hele hele belediyelere çökmek için yeni iç düşmanlar icat etmekten vazgeçmelidir. İşte bugün Van'dayız. Benim Vanlı kardeşim, bu tip bir siyasetin, kayyum siyasetinin zararını iliklerine kadar hissediyor. Bugün Van'ın altyapıda, ulaşımda, imarda, yatırımda, çevrede çözülmeyi bekleyen birçok sorunu var. İşte bu keşmekeşin nedeni, bu kayyum siyasetidir" diye konuştu. Diğer yandan tek liste halinde gidilen 8'inci Olağan İl Kongresi'nde İl Başkanlığı'na Özay İlhan yeniden seçildi. Kongreyi DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, siyasi parti temsilcileri ile STK temsilcileri de izledi. (DHA)