Eda KOÇ/ANKARA, (DHA)- MAKİNE ve Kimya Endüstrisi A.Ş.'nin (MKE) Roket ve Patlayıcı Fabrikası'nda 2 yıl önce 5 işçinin hayatını kaybettiği patlamaya ilişkin davada, 6 tutuksuz sanığın yargılanmasına devam edildi. Sanıklardan patlayıcı üretim takım lideri Ahmet Atasoy, “Olayla ilgili herhangi bir kusurum yoktur. Bu yıl temmuz ayında tekrar patlayıcı biriminden sorumlu müdürlük görevine atandım” dedi.
Ankara'nın Elmadağ ilçesindeki MKE A.Ş. Roket ve Patlayıcı Fabrikası'nda 10 Haziran 2023'te dinamit üretim bölümünde meydana gelen patlamada; Ahmet Ünal, Fırat Elverir, İbrahim Özdemir, İhsan Küçükerdem ve Mehmet Kutlu hayatını kaybetti. Patlamayla ilgili Elmadağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame kapsamında 6 sanık hakkında dava açıldı. İddianamede, sanıklar; fabrika müdürü Durdu Uğur Şık (49), fabrika müdür vekili Kuntay Karabacak (50), iş güvenliği uzmanı Aynur Karabaş (49), üretim mühendisi Zafer Sarı (37), asit, dinamit üretim takım lideri Oktay Armağan (47) ve patlayıcı üretim takım lideri Ahmet Atasoy (45) hakkında 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan 15'er yıla kadar hapis talep edildi.
'ÜZERİMDEKİ PSİKOLOJİK YÜK NEDENİYLE EMEKLİLİĞE AYRILDIM'
Ankara 15'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde sanıkların yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya, adli kontrol tedbiri ile tutuksuz yargılanan 6 sanık ile taraf avukatları katıldı. Dönemin fabrika müdürü sanık Durdu Uğur Şık, "İş sağlığı ve güvenliği (İSG) sistemi, benim görev yaptığım dönemde fabrikanın kendi içinden yetişen İSG müdürleri ve mühendisleri tarafından yürütülürdü. Ancak daha sonra yapılan değişikliklerle İSG müdürlüğü kapatıldı ve hizmet dışarıdan alınmaya başlandı. Bu kararlar bana ait değildir. Görevim boyunca her zaman iş güvenliğine önem verdim. Bu olayda herhangi bir kusurum bulunmamaktadır. 27 yıllık meslek hayatım boyunca İSG'yi ön planda tuttum. Olayın üzerimde yarattığı psikolojik yük nedeniyle emekliliğe ayrıldım. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyor, beraatimi talep ediyorum" dedi.
‘KUSURUM YOKTUR’
Patlayıcı üretim takım lideri sanık Ahmet Atasoy ise "İddiaları reddediyorum, olayla ilgili herhangi bir kusurum yoktur. Bu yıl temmuz ayında tekrar patlayıcı biriminden sorumlu müdürlük görevine atandım. Beraatimi talep ediyorum" ifadelerini kullandı. Hakimin 'Seni mi atadılar?' sorusu üzerine Atasoy, "Evet, beni arayıp görevlendirdiler" yanıtını verdi.
'SİSTEMİ DEĞİŞTİRME YETKİMİZ YOK'
Asit-dinamit üretim takım lideri sanık Oktay Armağan da "Kullandığımız sistem 1930'lardan 1970'lere dayanan, yıllardır kullanılan bir sistemdir. Bizler bu sistem içerisinde, devletin belirlediği standartlara göre görev yapan çalışanlarız. Sistemi değiştirme yetkimiz ya da teknik kapasitemiz yoktur. Görev tanımım çerçevesinde üzerime düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdim. Yaşanan kazada herhangi bir kusurum veya ihmalim bulunmamaktadır. Suçlamaları kabul etmiyor, beraatimi talep ediyorum" dedi.
'KARAR VERME YETKİM YOK'
Duruşmada savunma yapan üretim mühendisi sanık Zafer Sarı ise "Olay benim kontrolümde gerçekleşebilecek bir müdahale sonucu ortaya çıkmış değildir. Göreve başladığımda hala öğrenme ve oryantasyon sürecindeydim. Çalıştığımız bölümde basınçlı kap bulunmamaktadır, orası atmosferik açık kapların olduğu bir alandır. Bu kapların periyodik kontrolleri bakım ve teknik müdürlük tarafından yapılmış olup raporu önceki duruşmada sundum. Benim görevim üretim gücü veren bir makineyi yönetmek değildir; işveren değilim ve karar verme yetkim yoktur. En alt pozisyonda çalışanlardan biriyim. Sisteme müdahale edecek bir yetkim bulunmadığından üzerime atfedilen bir kusur yoktur. Beyanlarım bundan ibarettir, beraatimi talep ediyorum" ifadelerini kullandı.
'SORUMLULUĞU TEK BİR KİŞİYE BAĞLAMAK DOĞRU DEĞİL'
İş güvenliği uzmanı sanık Aynur Karabaş da "İş güvenliği tek bir kişinin üstlenebileceği bir sorumluluk değildir; işveren, işveren vekilleri, uzmanlar, çalışan temsilcileri ve tecrübeli çalışanların yer aldığı bir ekip işidir. Tek bir kişinin tüm risk analizlerini yönetmesi imkansızdır. Risk değerlendirmeleri ekiplerce yapılır ve bakanlığa bildirilir. Bir raporun hazırlanmış olması, kazayla doğrudan bağlantısı olduğu anlamına gelmez. Patlamadan korunma sistemiyle ilgili dosyada eksik tespit edilmemesine rağmen sadece 'iş güvenliği zafiyeti' yorumu yapılmıştır. İş güvenliği sürecini delil gibi gösterip sorumluluğu tek bir kişiye bağlamak doğru değildir. Değerlendirmenin hatalı olduğunu düşünüyorum. Bu yanlışın düzeltilmesini ve beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.
DURUŞMA, KARAR İÇİN CUMA GÜNÜNE ERTELENDİ
Fabrika müdür vekili sanık Kuntay Karabacak da üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek beraatini talep etti. Avukat beyanlarının ardından mahkeme, karar vermek üzere duruşmayı cuma gününe erteledi. (DHA)




