Gökçen ÖZEN/SAMSUN, (DHA)- SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Özyıldız Güz, yapay zekanın hızlı gelişimiyle birlikte insanlarda işsizlik kaygısı oluştuğunu belirterek, “Özellikle eğitim seviyesi düşük olan kişiler, teknolojiyi kullanmayan ve eve bağımlı olan kişilerde bu sorun ortaya çıkıyor. Teknolojik olarak kendi donanımımızı arttıracağız ki buna uyum sağlayabilelim" dedi.
İşin sadece para değil, aynı zamanda bir sosyal statü, sosyal ilişki ve amaç olduğunu, yapay zekanın artmasıyla önce mavi yakalıların, ardından beyaz yakalıların işsizlik kaygısı yaşayabileceklerini belirten OMÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Özyıldız Güz, “Şimdiden çocuklarımıza ve gençlerimize teknoloji okuryazarlığını öğretmemiz gerekiyor. Bu yavaş yavaş olacak bir süreç. Yapay zeka bazı meslek gruplarını ortadan kaldırsa bile yeni meslek gruplarını da ortaya çıkaracak. Mesela eskiden fotoğrafçılık vardı, şimdilerde dronlarla çekim var. Dron satıcıları, dron tamircileri gibi iş alanları ortaya çıktı. Yani belki iş alanları değişecek ama bunu yüzyıllar öncesinden bugüne baktığımızda zaten değişim içerisinde olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
‘YAPAY ZEKANIN ÖNGÖRÜLEMEZ ŞEKİLDE İLERLEDİĞİNİ GÖRÜYORUZ’
Yapay zekanın asla bir insan beyni gibi olamayacağını söyleyen Prof. Dr. Güz, şöyle konuştu:
“Yapay zekaya o verileri veren biziz. Bu ışıkta baktığımızda o verilerin sağlamlığı, o verilerin güvenirliği ne kadar? O verilerle bir iş yapılabilir mi? Bunu sorgulamak gerekir. Yapay zeka bazı alanlarda da bir asistan gibi yanımızda olduğu için işlerimizi kolaylaştıracak. Ama bu biraz da insanları toplumsal ilişkiler açısından daha izole hale getirebilecek. İnsan psikososyal bir varlıktır. O sosyal hayatı çektiğinizde sıkıntılar oluşmaya başlar. Yani yapay zekaya bağlı işsizlik olup, işsizlik derinleştiğinde toplumsal bir kaos meydana gelir. O zaman da depresyon, anksiyete ve bağımlılıklar gibi psikolojik rahatsızlıklarda oldukça yüksek artma oranlarıyla karşı karşıya kalabiliriz. Yapay zeka karşısında teknolojik olarak kendi donanımımızı arttıracağız ki buna uyum sağlayabilelim. Yapay zekanın öngörülemez bir şekilde ilerlediğini görüyoruz. Değişime adapte olmak zorundayız, olamazsak bu kaygılarımız artar. ‘Biz umutsuzluğa kapılmadan neyi yapabiliriz, neyi becerebiliriz, benim neye yeteneğim var’ Bunu değerlendirip kendimize uygun iş alanları ararsak bu süreci çok daha doğru şekilde yürütebiliriz.” (DHA)