Mehmet İNAN/BURSA, (DHA)- CUMHURBAŞKANLIĞI Savunma Sanayii Başkanlığı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Karataş, “10 yıl ve sonrasında artık gri bölge savaşlarına dönecek dünya. Yani bir saldırı, bir şiddet içeren savaşlarla başlamayacak. Özellikle siber savaşlar, yapay zeka, kuantum teknolojilerinden sonra artık şiddet çıkarmak için bir füzeye gerek kalmayacak. Bir siber savaşla başlayacak. Günümüzde bunun emarelerini görüyoruz” dedi.

Otomobil ile kamyon çarpıştı: 5 yaralı
Otomobil ile kamyon çarpıştı: 5 yaralı
İçeriği Görüntüle

Birlik Vakfı tarafından düzenlenen ‘Sürdürülebilirlik ve İnsan Zirvesi 2025’, Bursa Uludağ Üniversitesi Prof. Dr. M. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Alanında önemli isimlerin sunum yaptığı zirvenin açılışına Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Karataş, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar ve öğrenciler katıldı.

Açılış konuşmalarının ardından ‘Odak Noktası: Sürdürülebilir Yetenek’ başlıklı sunum yapan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Karataş, “Dünyanın sistemi maalesef krizler üzerine. Şuna dikkat edin, krizleri çıkaran kişiler aynı kişiler, krizden şikayet edenler aynı kişiler, krizden faydalanan kişiler aynı kişiler, krizin ilacının kendisinde olduğunu söyleyenler aynı kişiler, hatta kriz sonucunda birbirini barış ödülüne aday gösteren de aynı gruplar. Yani bu durum çok sağlıklı değil. Bir gün çevre krizi oluyor, bir gün enerji krizi, bir gün iklim krizi, bir sürü kriz var. Ama krizin sonuçları doğal olarak bir tek şeyi etkiliyor. Günümüzde bir şeye kriz dememiz için insanın hayatını etkiliyor olabilmesi lazım. Eğer bir şey insanın hayatını çok etkilemiyorsa, biz insan olarak bunu kriz olarak algılayamıyoruz. Gördüğünüz gibi bunların her biri kriz. Sosyal medya önemli krizlerden biri. Doğal insanların olmadığı, doğal söylemlerin olmadığı, yanlışın, doğrunun karıştığı ve insan davranışlarının çok kolay manipüle edildiği ortamlar” diye konuştu.

‘ARTIK 2 ÜLKE ARASINDA KRİZ OLDUĞUNDA HEMEN SAVAŞ BAŞLAYABİLİYOR’

Dünyada yeni krizin savaşlar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karataş, "Bir de bizim de sektörümüz gereği şimdi savaşlar çıktı. Yani, ‘Yarın Türkiye bir savaşa girebilir mi?’ dediğimde, hiçbiriniz ‘Hayır kesinlikle giremez’ dersiniz. Çok doğal değil. 20-30 yıl önce ‘O kadar da değil’ derdik. Eskiden 2 ülke arasında bir ihtilaf olduğunda uzun zaman konuşulur, istişare edilir, aksiyon alınmaz. Hatta soğuk savaş dönemleri diye tanımladığımız dönemler olur. Ama şimdi öyle değil. Günümüzde 2 ülke arasında bir kriz olduğunda, ertesi gün bir şey başlayabiliyor. Birinin bir tarafa füze atmasıyla savaş başlayabiliyor. Biz şu anki savaşları kinestetik savaşlar diye algılıyoruz. Yani şiddetle başlıyor bu savaşlar. Biri birisine bir şey atıyor, amaç mümkün olduğu kadar güç elde etmek. Sonra kinestetik saldırıdan sonra, önce o insan grubunun psikolojisinin bozulması bekleniyor, daha sonra bunun sosyolojik olaylara dönüşmesi bekleniyor, ta ki o ülkedeki kendilerine uygun yönetimi ya da lideri getirene kadar devam ediyor. Şu an tamamıyla bir kinestetik savaş dönemindeyiz. Herkes savaşa hazırlanıyor, NATO geçtiğimiz toplantıda, ‘Ülkelerin gayrisafi milli hasılalarının yüzde 5’ini savunmaya harcayacaksınız’ diyor. Bu ortam tetikleniyor. Daha da önemlisi savunmak saldırmaktan daha da pahalı hale geldi. Yani saldırı aracına 1 lira ödüyorsanız, savunmak 3 lira. 10 bin dolarlık bir dron gönderiyor, 100 bin dolarlık bir füze ile indirmek zorunda kalıyorsunuz. Savunmak daha da maliyetli bir duruma geldi. Bu ortam çok sağlıklı bir ortam değil ve maalesef bu ortama bizler de alıştık. Şu anda kinestetik savaş dönemindeyiz” ifadelerini kullandı.

‘SAVAŞLAR SİBER SALDIRI, YAPAY ZEKA VE KUANTUM TEKNOLOJİLERİYLE OLACAK’

Yaklaşık 10 yıl sonra savaşların şekillerinin de değişeceğini söyleyen Prof. Dr. Karataş, şunları söyledi:

“10 yıl ve sonrasında artık gri bölge savaşlarına dönecek dünya. Yani bir saldırı, bir şiddet içeren savaşlarla başlamayacak. Özellikle siber savaşlar, yapay zeka, kuantum teknolojilerinden sonra artık şiddet çıkarmak için bir füzeye gerek kalmayacak. Bir siber savaşla başlayacak. Günümüzde bunun emarelerini görüyoruz. Hayal edin, sabah kalktık, bankacılık sistemine giremiyoruz. Kinestetik savaşlarda şiddet çıkarıp, psikolojileri bozmaya çalışıyorlardı, gri bölge savaşlarında psikolojileri bozup, sosyolojik olaylar çıkararak şiddeti oradaki insanlara bırakacaklar. Bir füze atmaya gerek kalmayacak. Sabah kalkacaksınız sağlık sistemine giremeyeceksiniz, alışveriş yapamayacaksınız, o bölgedeki sinyalizasyon sistemi birden çökecek. Havada sivil radarlar çalışmayacak. Gittikçe psikolojiler bozulmaya başlayacak. Daha da önemlisi bir gün kalkacaksınız, o ülkedeki bütün baraj kapakları açılmış olacak. Savaşlar artık buraya doğru gidiyor. O yüzden her ülke savunma sanayi bağlamında baktığımızda bizim derdimiz füze roket yapmak değil, bizim derdimiz o anın gerektiği yüksek teknolojiyi yapabilecek yetenek ve yetkinliklerden hiç vazgeçmemek, günceli günü takip edebilmek olacak. İş buraya doğru gidiyor.”

‘SAVUNMA SANAYİMİZDE ŞU AN 90 BİN ÇALIŞANIMIZ VAR, 2028’DE 158 BİN OLACAK’

Gençlerin karar verirken yetkinliği temel almadığı sürece değişimle dönüşümün uzun vadeli olmayacağını ifade eden

Prof. Dr. Karataş, bu bağlamda geçen yıl savunma sanayisinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayıyla ‘Milli Yetkinlik Hamlesi’ başlattıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Savunma sanayide 1400 proje var. Ne demek istiyoruz? Savunma sanayimiz büyüyor. Şu anda 90 bin çalışan var. 12'nci kalkınma planında 2028 yılında 158 bin olacak tahmini. Yüzde 60-70 büyüyecek. Bu ne demek? İnsan sayısı bu oranda büyüyorsa, firma sayısı da buna yakın büyüyecek. Şu anda 3 bin 500 firma var, 5 bin 500 - 6 bin olacak ve her gelen sektöre, her bir gencimizin de doğru yetkinlik setleriyle gelmesi, sektördeki kişilerin de taze kalması için doğru yetkinlik setleriyle donanması lazım. Yoksa insan alarak, insanla büyüyerek teknoloji gelmiyor.” (DHA)

Kaynak: DHA