Elazığ'da 'kız kaçırma' sonrası 2 kuzenin kaybolduğu olayla ilgili 12 gözaltı daha
Elazığ'da 'kız kaçırma' sonrası 2 kuzenin kaybolduğu olayla ilgili 12 gözaltı daha
İçeriği Görüntüle

GÖLCÜK(Kocaeli), (DHA)- KOCAELİ’nin Gölcük ilçesinde, 8 Eylül’de ofisinde kendisine düzenlenen silahlı saldırıda yaralanan hac ve umre rehberi Süleyman Yasin Akdeniz, tedavisinin ardından taburcu oldu. Saldırgana zemzem suyu ikram etmek için arkasını döndüğünde olayın gerçekleştiğini söyleyen Akdeniz, "Kurşun kalçamdan girip kasığımdan çıktı. Vurulunca doğrulamadım, devrilince bir tane daha sıktı" dedi. Akdeniz, olaydan sonra da ölüm tehditleri aldığını söyledi.

Olay, 8 Eylül günü saat 12.00 sıralarında Gölcük’teki bir iş hanında meydana geldi. Hac ve umre rehberliği yapan Süleyman Yasin Akdeniz, kendine ait ofiste tabancalı saldırıya uğradı. Yaralanan Akdeniz, hastanede tedaviye alındı. Saldırının ardından, olayın organize suç olma ihtimali şüphesi üzerine Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri geniş çaplı soruşturma başlattı. Yapılan çalışmalarda saldırıyı gerçekleştiren şüpheli, olayda kullanılan ruhsatsız tabanca ile birlikte aynı gün saat 16.30 sıralarında Kocaeli’de yakalandı. Saldırının gerçekleşmesi için işbirlikçilik yapan ve saldırıyı organize ettiği tespit edilen 6 şüpheli ise İstanbul’da düzenlenen operasyonlarla yakalanarak gözaltına alındı.

7 KİŞİ TUTUKLANDI

Şüphelilerin ikametlerinde yapılan aramalarında; 3 ruhsatsız tabanca, 24 değişik çap ve markalarda fişek, balistik yelek, 2 kılıç/pala, 1 milyon 63 bin TL ile 4 bin dolar ve 3 bin 200 Euro ele geçirildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından Kocaeli Adliyesi’ne sevk edilen 7 şüpheli, çıkarıldığı adli makamlarca tutuklandı.

‘İSTANBUL’DA OLSAYDIM, İSTANBUL’DA VURACAKLARDI’

Hastanedeki tedavisinin ardından taburcu olan Süleyman Yasin Akdeniz, Demirören Haber Ajansı'na (DHA) açıklamalarda bulundu. Olayı anlatan Süleyman Yasin Akdeniz, 5 Eylül günü akşam saat 22.30 sıralarında Kanada numaralı bir kişi tarafından telefonla arandığını belirterek, şunları söyledi:

“Umre için bana ulaşmak istedi. Yoğunluktan dolayı dönmedim ertesi gün, yani 6'sında, saat 13.30 civarında, 15 dakika telefonda görüştük. Umreyi konuştuk bu konuda benden bazı bilgiler aldı. İkna edici konuştu, dini jargonları çok kullandı. İstanbul’da görüşmek istedi, ısrarla ‘Kanada’ya dönmeden görüşelim’ dedi. Ben de kendisine İstanbul’da olmadığımı söyledim. Demek ki İstanbul’da olsaydım, İstanbul’da vuracaklardı. Ben İstanbul’da değilim, Gölcük’teyim, istersen ofisimin adresini vereyim oraya gelin dedim. ‘Nerede ofisiniz’ diye sordu. Hiçbir bilgisi yoktu. Pazar günü saat 16:30 civarında ofisime geçip konum attım. Yarın gelecek misiniz? Konumum bu dedim. ‘Tamam hocam, adresi aldık, geleceğiz’ dediler. Ertesi gün saat 10.00-10.30 civarında tekrardan konum atıp haber verdim geliyor musunuz, yolda mısınız diye sordum. ‘Geleceğim, yoldayım’ dedi. Pazar gününden anlaştığımız için Pazartesi günü dışarı çıktım, bazı eksikleri tamamladım. Saat 11:00 gibi tekrar aradım, yazdım. O da ‘yoldayız, Kocaeli girişinde trafik var, bir saati bulur’ dedi. O sırada bana bir Türk numarası attı ‘Amcaoğlum Ferhan önden gelmiş, orada buluşacaktık. Siz onu karşılayın, ben de geliyorum bir saate oradayım’ dedi”

‘ZEMZEM SUYU İKRAMI İÇİN ARKAMI DÖNDÜĞÜM GİBİ SİLAHA SARILMIŞ’

Ferhan diye kendini tanıtan kişiyle Türk numarası üzerinden iletişim kuruduğu için güvendiğini söyleyen Akdeniz, “Kanada numarası ulaşamadığım bir numaraydı. Hemen o kişiye telefon açtım. Telefon düşmeyince ekran görüntüsü aldım, attım. Belki tanımadığı için açmadı diye düşündüm. ‘Amcaoğlunla görüştüm nerede kaldınız? dedim. Telefon açtım, yeri tarif ettim. Adamlar yeri bilmiyor o kadar da tecrübesizler. Sonra tekrar telefon açtım ‘neredesiniz’ dedim. ‘Arkandayım’ dedi, arkamı dönünce ofisin kapsından girmiş. Saat 12.00 sıralarında kameraların gözü önünde, arka tarafım Gölcük Karakolu, yan tarafım belediye gündüz vakti bir hal. Kapıda gördüm, beyaz şapkası vardı ve kısa sarı sakallıydı. Çok sıcakkanlı karşıladım. En fazla 30’lu yaşlardaydı tanımıyorum hala daha emniyet bilgi vermedi. Kucaklaştık birbirimize sarıldık. ‘Hoş geldin ne mutu bu genç yaşta kalbini Mekke-Medine’ye vermişsin’ dedim. ‘Amcaoğlun Yalçın abin de gelsin oturalım konuşalım’ dedim. Karşıma oturtturdum önüne bir hurma tabağı koydum. Ne iş yapığını sorunca ‘Düzce tarafındayım. İnşaat işleri yapıyorum hocam’ dedi. ‘Ne mutlu helalinden kazanıyorsun ama umre de yapalım inşallah’ dedim. Böyle aramızda güzel konuşmalar geçti. Hiç şüphe çekici bir şey olmadı. Onda da art niyet görmedim. Genç, İslam’a ısınmış muhabbete gelmiş biri olarak gördüm. Sonrasında ‘Umreden yeni geldim sana zemzem suyu ikram edeyim o sırada çay yapalım’ dedim. ‘Tamam hocam zahmet etmeyin sağ olun’ dedi. Zemzem suyu ikram etmek için arkamı döndüm. Oturduğu yerden ben arkamı döndüğüm gibi silaha sarılmış. Bu kişi beni sırtımdan, kafamdan, omuriliğimden olmak üzere hedef alıyor oturduğu yerden. Arkamı göremediğim için haberim yok. Zemzemi doldurmak için başım ve gövdemle yere eğilmek zorunda kaldım. Onu yerden alacağım sırada silaha sarıldı bir el ateş etti. Belime ve sırtıma denk gelmedi, direk kalçama denk geldi. Kurşun kalçamdan girip kasığımdan çıktı. O gün siyah bir kıyafet giymiştim, siyah bir pantolon ve siyah bir Medine tişörtüm vardı. Ateş eden biri benim neremden nasıl vurulduğumu anlayamazdı. Vurulunca doğrulamadım devrilince bir tane daha sıktı. O da kalça kemiğimin dört parmak aşağısına geldi. Kendimden geçip yere düştüm onun ofisten kaçtığını gördüm. O sırada yüksek sesle Allahü ekber diyerek tekbir getirdim” diye konuştu.

‘TÜRKİYE’DEKİ FETÖ İFŞALARINI BAŞLATMIŞTIM’

Olaydan sonra telefonuna ölüm tehdit mesajı geldiğini belirten Akdeniz, “Bir tekstil firması sahibi olduğu söyleniyor. Onun dışında da beni vurduktan sonra bir video atmışlar. Göbek atan bir çingene üzerine de benim deveyle resmimi koyup alt yazısında da bu eylemi yapmak için şeytan ile pazarlık yaptıklarını umreyi ucuza kapatmak için şeytana taş atmak yerine bana taş attıklarını söylediler. Öleceğime o kadar eminler ki bu şekilde bir vido atmışlar. Şu anda yaşıyorum elhamdülillah iyiyim. Tedavilerim devam ediyor işimin başındayım en kısa zamanda iyileşip ayağa kalkmayı ümit ediyorum. Türkiye’deki FETÖ ifşalarına başlamıştım pek çok basın yayın organı ve emniyet kurumları da bundan faydalandı. Bu şekilde marka bir isim oldum. Basında FETÖ’cülerin Türkiye’deki faaliyetlerini ifşa eden Süleyman Yasin Akdeniz’linin haber yapılmasının tek sebebi o. Kimleri ifşa ettiğimi tek tek anlatsam bir sene sürer. FETÖ’nün emniyet, siyasi, adli, gençlik, yeni cemaatlerdeki, yurt dışı ve Türkiye’deki yapılanması hepsi hakkında ayrı ayrı çalışmalarım var. Bu çalışmalarım vesilesiyle Türkiye’de pek çok aile çoluk çocuğunu bu örgütten çekebildi. Vurulduğum ilk anda yayınladığım videolarda da isim ve hedef göstererek daha önceki yayınlarımda da kimlerin yaptığını söyledim” diye konuştu. (DHA)

Kaynak: DHA