İSTANBUL, (DHA)- TARIM üreticilerinin gelecekte mikro influencerlara dönüşeceğini belirten pazarlama yöneticisi Mahmut Dikmen sektöre dair içgörülerini paylaştı.
McKinsey’in Global Farmer Insights raporuna göre 2022'den bu yana operasyonları iyileştirmek için en az bir yeni dijital teknolojiyi kullanan veya benimsemeye istekli olan çiftçilerin sayısı üç puan artarak yüzde 52’ye ulaştı. Bu durumun iletişim kanadına bakıldığında 2030’a kadar çiftçilerin neredeyse yüzde 90'ının bir sosyal medya platformunu kullanarak tüketiciler ve meslektaşlarıyla etkileşime girmesinin öngörüldüğü aktarıldı.
9 yıldır tarım sektöründe yer aldığını söyleyen Mahmut Dikmen, sosyal medyanın tarım ürünlerinin pazarlanma yöntemlerini yeniden tanımladığını ve üreticilerin gelecekte mikro influencerlara dönüşeceğini belirtti.
‘TÜRKİYE’DE TARIMLA UĞRAŞAN 4 MİLYON KİŞİ VAR’
Dikmen, “4 milyon kişinin tarımla uğraştığı Türkiye’de, sosyal medyanın önemli hale gelmesinin başlıca nedenlerinden biri de ülkemizde tarımın çok geniş bir coğrafi alanda yapılması. O yüzden birçok kurum, mesajlarını kitlelere iletmek; kriz anları, doğal afetler ya da piyasa dalgalanmalarını yönetmek için sosyal medyadan aktif şekilde yararlanıyor. Öte yandan hem bu kadar geniş bir coğrafyada hem de bu kadar çok kişiye tarımla ilgili hizmet veren şirket ve kuruluşların fiziksel iletişimle birebir ulaşması pek mümkün değilken, sosyal medya genç üretici kuşağa da hitap etmenin en pratik yolu olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
‘TARIM İÇİN SOSYAL MEDYA İÇERİĞİ OLUŞTURURKEN DEMOGRAFİ DE BAZ ALINMALI’
Tarımda sosyal medya stratejisini oluştururken öncelik verilmesi gereken kriterleri sıralayan Dikmen, “Tarımın kalbinde her zaman üreticiler yatıyor. İhtiyaç duydukları, hayatlarını kolaylaştıracak ve gelirlerini artıracak bilgileri, pratik ve anlaşılır bir şekilde ulaştırmayı hedeflemek çok önemli. Çünkü üreticilerimiz sosyal medyayı kullanırken özellikle bu tarz çözümler istiyor. Strateji oluştururken, bölgesel ve mevsimsel farklılıkları da dikkate almak gerekiyor. Ayrıca karşılıklı iletişimi teşvik edecek sorular sormak ya da yarışmalar düzenlemek, kriz
anlarında hızlı bilgilendirmeler yapmak da sosyal medya stratejisine katkıda bulunuyor” diye konuştu.
Dikmen açıklamalarına şu sözlerle devam etti:
“Sosyal medyada hedef kitle seçiminde yine öncelik, çoğunluğu oluşturan üreticilerde olmalı. Ancak içerik üretirken çiftçilerin demografik yapıları da önem arz ediyor. Örneğin 35-60 yaş arası en aktif üretici yaş grubu olarak gözükürken, erkeklerin daha fazla sayıda olduğu kaydediliyor. Bununla birlikte kadın üreticilerin de sayısının ve öneminin her geçen gün arttığını görüyoruz ve bunu da hedef kitle planlamasının bir parçası haline getirmek şart. Hangi sosyal medya aracının hangi saha ekipleri tarafından kontrol edileceği de kritik bir basamağı oluşturuyor.”
‘SOSYAL MEDYA, ÜRETİCİNİN MESAJININ ANINDA YAYILMASINI SAĞLAYACAK’
Dikmen, sosyal medyanın aktif kullanımının marka algısı üzerindeki etkisine dair şu ifadeleri kullandı:
“Sosyal medyayı aktif olarak kullanan şirketler, ürünlerini güvenilir içerikler sunarak çok daha geniş coğrafyalara ve kitlelere tanıtma fırsatı bulurken, yeni talepler de kazanabiliyor. Ürünlerin daha çok kullanılıyor olması da doğal olarak markaların bilinirliğini artırıyor. Diğer taraftan, sosyal medya kanallarının aktif olarak kullanılması, üreticinin mesajını istediği şirkete dilediği zaman diliminde ulaştırabilmesinin önünü açıyor. Zira üretici, sahada destek aldığı çalışanına ulaşamayabilir veya o şirketin sahadaki temsilcisi ile tanışmamış olabilir.”
Sosyal medyadan elde edilen verilerin anlamlandırılmasının strateji oluşturmada ki önemine değinen Dikmen, son olarak şunları söyledi:
“Tarım sektörü dijitalleşme konusunda geçmişte yavaş ilerlemiş olsa da, son yıllarda ciddi bir dönüşüm yaşıyor ve önümüzdeki dönemde de bu hızını devam ettireceğini öngörüyorum. Mobil uygulamalar üzerinden yapılacak canlı destekler, akıllı tarım uygulamaları, dijital eğitimlerin öne çıkması çok muhtemel. İçerik üretmek üreticilere sadece tanıtım yapmak veya bilgi vermekten çıkacak, onlarla aynı dijital ortamda birlikte olmak da önem kazanacak. Üreticilerin de önümüzdeki dönemde mikro influencerlar olarak tarlalarında yaşadıkları tecrübelerini daha çok paylaşacaklarını, sosyal medyayı ürün satışları için daha aktif kullanacaklarını düşünüyorum.”