Ercan ATA-Mikail KARAMAN / ANKARA, (DHA)- TÜRKİYE Güreş Federasyonu (TGF) Başkanı Taha Akgül, göreve geldikten sonraki 7 aylık süreci Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Ankara Şubesi’nde basın mensuplarına değerlendirdi. Akgül, “Geçen 7 aylık süreçte 13 uluslararası turnuvaya katılım sağladık. 12 farklı şehirde yapılan kamplardan 2 bin 250 sporcu faydalandı. Bu sayı geçen seneye göre 10 kat arttı” dedi.

Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Taha Akgül, TSYD Ankara Şubesi’nde yaptığı konuşmada göreve geldikten sonraki 7 aylık süreçte; federasyonun son dönemdeki çalışmaları, hedefleri ve mevcut durumla ilgili genel bir değerlendirme yaptı. Akgül 7 aylık sürecin yüksek oranda olumlu geçtiğini ifade ederek, “Federasyonumuzu kurumsal olarak bir yerlere getirmeye çalıştık. Güzel işler de yaptık bu anlamda. Millî takım kadrolarının belirlenmesi, federasyonun ofisteki çalışanların durumunun ayarlanması, iş dağılımının yapılması, kampların dizayn edilmesi, turnuvaların yapılması, gerekli görevlendirmenin yapılması, kurulların yine aynı şekilde dağıtılması, borçların kapatılması, haciz dosyalarının kapatılması gibi konularda Allah’a şükür federasyonumuzu bir şekilde düze çıkarttık. Şu anda camiamızın herkesin yüzü gülüyor çok şükür. Performans anlamında istediğimiz üzere değiliz. Zaten bunu biz her zaman açık yüreklilikle dile getiriyoruz. Bu cesaretimiz, bu özgüvenimiz de her zaman var. Biz sahada elimizden geleni yaptığımıza inanırsak, eksik yapmadan, eksik bırakmadan çocuklarımızı müsabakalara hazırlarsak gerisi takdir-i ilahi ve bu başarının geleceğine zaten biz inanıyoruz” diye konuştu.

‘7 AYLIK SÜREÇTE 13 ULUSLARARASI TURNUVAYA KATILDIK’

Akgül, geçen 7 aylık süreçte 13 uluslararası turnuvaya katılım sağladıklarını, 12 farklı şehirde yapılan kamplardan 2 bin 250 sporcunun faydalandığını belirterek, “Bu sayı geçen seneye göre on kat arttı. Biz bunu marifet gibi anlatmıyoruz ama önemli bir sayı. Sivas’ta bir Türkiye Şampiyonası yaptık. Bizim için altyapının bir miladıydı orası. Oraya çok değer veriyoruz ve seneye ‘2’nci büyük güreş festivali’ adı altında bir turnuva çıkaracağız inşallah. Çünkü bizim oradaki amacımız çocuklarımızı müsabık yapmak değil, onların madalyası değil. Bizim onlara bu işin aidiyetini oluşturmak, ailelere aidiyetini oluşturmak ve güreşin içerisinde kalmalarını sağlamak” ifadelerini kullandı.

‘LİSANSLAMA YAŞINI 8’E DÜŞÜRDÜK’

Çocukların güreşe daha erken yaşta aidiyet kazanması için lisanslama yaşını 8’e düşürdüklerini vurgulayan Akgül, “Çünkü çocuklarımız 8 yaşında güreşe başlıyorlardı.11 yaşına kadar lisans çıkmıyordu. Lisans çıkmadığında, müsabakaya girilmediğinde, malzeme verilmediğinde çocuklarda aidiyet oluşmuyordu ve güreşi bırakıyorlardı. Biz lisanslama yaşını 8’e düşürdük. Bu anlamda da çok önemli bir gelişmeye imza attık. Artık çocuklarımız o lisansı gördüklerinde, aileler müsabık olmaya başladığında çocuklar erken yaşta işi daha çok seviyorlar. Daha çok eğilim gösteriyorlar. Bu anlamda biz bunu çok değerli buluyoruz. Seneye de bu Sivas’taki katılım sayesinde seviyeyi 6 bin 300’den, 10 bine çıkartacağız” dedi.

‘DOĞU’DA VE ANADOLU’DA POTANSİYEL VAR’

Büyükler Avrupa Şampiyonası’nda alınan madalyalara değinen Akgül, “Bir altın madalya alabildik maalesef. Madalya sayımız tamamdı ama altın madalya ayısı eksikti. Kerem Kamal, 63 kiloda Avrupa şampiyonu oldu ama olimpik sıklet değildi. Olimpiyat senesi geldiğinde sıklet sayısı 6’ya düşüyor. O yüzden olimpiyatlarda kota almak zorlaşıyor. Mevcut yapıda düşüş eğilimimiz devam ediyor. Yıldızlarda son dünya şampiyonasında final yapamadık. Ama inşallah toparlanacağız. Bunu değiştirmek için tüm kulüpleri geziyoruz, Doğu’da ve Anadolu’da potansiyelin daha fazla olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

‘OLİMPİYAT VE AVRUPA ŞAMPİYOLUĞU İÇİN 10 YIL GEREK’

Karşıyaka Selçuk Yaşar'ı anacak
Karşıyaka Selçuk Yaşar'ı anacak
İçeriği Görüntüle

Hedeflerini orta ve uzun vadeli olarak açıklayan Akgül, 2032 ve 2036 olimpiyatlarını daha gerçekçi bir hedef olarak gördüğünü vurgulayarak, “Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonu olmak için en az 10 yıl gerekiyor. Önce Avrupa şampiyonu olacaksınız, sonra dünya, sonra olimpiyat. O yüzden gerçekçi olmak lazım. Özeleştiri yapmasını da biliyoruz. Eksikleri görmesini de biliyoruz. Bu da büyük bir marifettir. Karar alırken hiçbir şekilde tek başımıza değiliz. Federasyonumuzun kurullarıyla, millî takım antrenörlerimizle, eğitim kurullarıyla, teknik kurullarıyla ve güreşin duayenleriyle hep danışarak, hep bir akıl sirkülasyonuyla, beyin fırtınasıyla kararlar alıyoruz” dedi.

Gençler arasında yaşanan şiddet olayları noktasında sosyal sorumluluk projelerine de değinen Akgül, “Spor çocuklarımızı ahlaki yönden diri tutuyor. Onları kötü alışkanlıklardan uzak tutuyor. Güreşçilerimizin hepsi çok beyefendi. Gerçek pehlivan sinirlendiğinde öfkesine sahip olandır. Bizim pehlivanlarımız da öyle. Güzel bir jenerasyon geliyor. Biz de abileri olarak onlara örnek olduk. Onlar da güzel bir şekilde yetişiyorlar. İleride bakanlığımızın da desteğiyle eğer böyle bir proje olursa şiddeti engellemeye yönelik biz de her zaman içerisinde var oluruz” dedi.

Lisanslı sporcu sayısının yağlı güreş ve karakucak ayrılığı nedeniyle düştüğünü, ancak lisans yaşının 8’e inmesiyle birlikte sayının yeniden arttığını ifade eden Akgül, “Şu anda 50 bin seviyelerine ulaştık. 100 bin hedefimiz var ve bunu kısa vadede başaracağız. Biz özümüzden sporcu yetiştirmek istiyoruz. Ama eğer sporcularımızın seviyesini yukarı çekecekse, rekabeti artıracaksa devşirme sporculara da açığız. Minimalist milliyetçilik yapmamak lazım” diye konuştu.

(FOTOĞRAFLI)

Kaynak: DHA