SoloTürk’ten ‘Mayıs Yedisi’nde Ordu semalarında gösteri
SoloTürk’ten ‘Mayıs Yedisi’nde Ordu semalarında gösteri
İçeriği Görüntüle

Yağmur ÖNGÜN / İZMİR, (DHA)-İZMİR’de, ultra maratoncu ve Avukat İlker Burgaç (50), 500 kilometrelik Efeler Yolu’nu en hızlı sürede yürüdü, tek başına tamamlayan ilk kişi oldu. 5 Mayıs’ta İzmir Bornova’dan yola çıkan Burgaç, parkuru 15 günde tamamlayarak 19 Mayıs’ta Selçuk’taki bitiş noktasına ulaştı. Burgaç, "!9 Mayıs'ta, yani bu topraklarda özgürlük ateşinin yakıldığı gün, rotanın son adımını attım" dedi.

İstanbul'da yaşayan ultra maratoncu ve Avukat İlker Burgaç, 5 Mayıs'ta Bornova Kavaklıdere'den yola çıktı ve 15 günlük yürüyüşünü 19 Mayıs Günü Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nda Selçuk Meryem Ana'da tamamladı. Burgaç, 500 kilometrelik Efeler Yolu'nu tek başına yürüyen ilk kişi oldu. Yolculuğu boyunca 28 köyden geçen Burgaç, ‘Efeler Yolu Pasaportu’nda yer alan 27 etabın mühürlerini de tamamlayarak altın mührü de aldı. Bu yıl hem fiziksel hem ruhsal anlamda hayatının en unutulmaz yolculuklarından birine çıktığını söyleyen Burgaç, “500 kilometrelik Efeler Yolu'nu tek başıma, 15 gün içinde tamamladım. Üstelik 19 Mayıs'ta, yani bu topraklarda özgürlük ateşinin yakıldığı gün, rotanın son adımını attım. Efeler Yolu, sadece bir yürüyüş parkuru değil, aynı zamanda Milli Mücadele'nin izlerini taşıyan bir hatıra. O yolu tek başıma, bugüne kadar kaydedilmiş en hızlı sürede bitiren ilk kişi oldum. Ama benim için asıl anlamı, o topraklardan geçmiş insanların izini sürmekti. Her adım, geçmişle bugünü birbirine bağlıyordu" ifadelerini kullandı.

'BİR NOKTADAN SONRA YORGUNLUK DA GERİDE KALDI'

Yol boyunca günlük ortalama iki köyden geçtiğini söyleyen Burgaç, “Konaklamalarımı köy kütüphanelerinde, muhtarlık odalarında, bazen pansiyonlarda yaptım. Yol üzerindeki köylerde halkın gösterdiği ilgi ve misafirperverlik yolculuğun en kıymetli yanlarından biriydi. Ancak zorluklar da yok değildi. İlk hafta bacak ağrıları, uykusuzluk, yoğun yorgunluk gibi vücudum ciddi şekilde sınandı. Ama ne olduysa, ilerledikçe oldu. Bir noktadan sonra ağrılar da yorgunluk da geride kaldı. Yolun sonuna geldiğimde öyle bir enerjiyle doluydum ki içimi 'Bir 500 kilometre daha yaparım' hissi kapladı. Doğa ise sıcaklar, yağmurlar, sis bulutları ile başlı başına bir deneyimdi. Elbette yolculuğumun en güzel anlarında biri sincaplar, tilkiler ve en büyüleyici anlardan biri, dağlarda karşıma çıkan vahşi yılkı atları ile eşsiz karşılaşmalar yaşadım. O an, bu yolculuğun bir yarıştan fazlası olduğunu bir kez daha hissettirdi" dedi.

'EFELER YOLU ARTIK BENİM İÇİN BİR ROTA DEĞİL'

Bu 15 gün boyunca yalnız olduğunu söyleyen Burgaç, “Kimseyle yarışmadım, kimseyle konuşmadım. Ama en çok kendimle konuştum. Bazen sessizlik, en büyük öğretmendir. Yalnızlıkla gelen içsel dönüşüm, doğanın size sunduğu derslerle birleşince, bu yolculuk bir 'yürüyüş' olmaktan çıkıyor; gerçek bir keşfe dönüşüyor. Efeler Yolu'nu 19 Mayıs gibi simgesel bir günde bitirmek benim için unutulmazdı. Bu yolculuk bana sınırlarımızın sandığımız kadar sabit olmadığını hatırlattı. İnsan kendine güvendiğinde, doğaya ve tarihe saygı duyarak yola çıktığında, beden de ruh da o yolculuğun hakkını veriyor. Efeler Yolu artık benim için bir rota değil. O bir tecrübe, bir dönüm noktası ve içimdeki güce yeniden duyduğum güvenin simgesi" diye konuştu. (DHA)

Kaynak: DHA