İSTANBUL, (DHA)- BESLENME alışkanlıklarının Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) üzerindeki rolüne değinen Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı Doç. Dr. Hamza Ayaydın, “Tek başına beslenmedeki düzenlemelerle DEHB tedavi edilemez. Ancak bazı belirtilerin şiddetini azaltmada ya da artırmada beslenme etkili olabilir. Örneğin, yapay gıda boyaları ve katkı maddeleri bazı çocuklarda hiperaktivite belirtilerini artırabilir. Balık, ceviz, keten tohumu gibi Omega-3 kaynaklarının eksikliği ise dikkat ve öğrenme süreçlerini olumsuz etkileyebilir” dedi.

Medical Park Bahçelievler Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı Doç. Dr. Hamza Ayaydın, çocuklarda dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) hakkında merak edilen soruları yanıtladı.

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun tanımını yapan Doç. Dr. Ayaydın, “Çocukluk çağında başlayan ve yetişkinlikte de devam edebilen nörogelişimsel bir durumdur. Kişinin dikkatini sürdürmesini, dürtülerini kontrol etmesini ve davranışlarını düzenlemesini etkiler. Dünyada yüzde 5-7 civarında çocuklarda görülür” şeklinde konuştu.

Dikkat eksikliği ile hiperaktivite bozukluğu (DEHB) arasındaki farklardan bahseden Doç. Dr. Ayaydın, “İkisi de aynı bozukluk kategorisindedir, bazı çocuklarda dikkat eksikliği semptomları baskın olurken, bazılarında hiperaktivite ve dürtüsellik semptomları baskın olur. Bazılarında ise her iki alanda da semptomlar yoğun görülür. Dikkat eksikliği belirtileri görev veya aktivitelerde dikkati sürdürmekte zorluk, sık sık dalıp gitme, detayları kaçırma, hatalar yapma, eşyaları unutma / kaybetme, düzenli çalışmakta zorlanma, verilen görevleri tamamlayamamadır. Bu tipte çocuk genellikle ‘sessiz, hayalperest, dalgın’ olarak tanımlanır. Kız çocuklarında daha sık görülür. Hiperaktivite belirtileri yerinde duramama, sürekli hareket etme, sınıfta oturamama, aşırı konuşma, sessiz aktivitelerde zorlanma, enerjisi hiç bitmeyen gibi görünmektir. Bu tipte, çocuklar ‘çok yaramaz veya fazla enerjik’ olarak görülür diye konuştu.

Doç. Dr. Ayaydın, DEHB’nin en belirgin şekilde ortaya çıktığı yaş gruplarını şöyle sıraladı:

İstanbul - Şişli Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda yangın -1
İstanbul - Şişli Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda yangın -1
İçeriği Görüntüle

“Okul öncesi (3–5 yaş): Hiperaktivite ve dürtüsellik daha belirgindir. Çocuk çok hareketli, yerinde duramayan, kurallara uymakta zorlanan biri gibi görünebilir.

İlkokul dönemi (6–12 yaş): DEHB belirtileri en net ve fark edilir hale gelir. Dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik gibi karma belirtiler bu dönemde baskındır.

Ergenlik dönemi (12–18 yaş): Hiperaktivite azalabilir, ama dikkat sorunları ve dürtüsellik daha çok ön plana çıkar. Zaman yönetimi, plan yapma, akademik başarı ve sosyal ilişkilerde zorlanma dikkat çeker.”

'GENETİK NEDENLİ OLABİLİR'

Dikkat eksikliğinin nedenleri hakkında bilgiler paylaşan Doç. Dr. Ayaydın, “Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun yaklaşık yüzde 80’i genetik faktörlerden kaynaklanır. Kalan yüzde 20’si ise nörobiyolojik, çevresel ve perinatal etkenlerden (gebelikte sigara, alkol, madde kullanımı, stres maruziyeti, düşük doğum ağırlığı ve erken doğum gibi) kaynaklanmaktadır” dedi.

‘DEMİR VE D VİTAMİNİ DÜŞÜKLÜĞÜ SEMPTOMLARI AĞIRLAŞTIRABİLİR’

Beslenme alışkanlıklarının DEHB üzerindeki rolüne değinen Doç. Dr. Ayaydın, tek başına beslenme ile hastalığın tedavi edilemeyeceğini ancak belirtilerin şiddetini azaltmada ya da artırmada etkili olabileceğini söyledi.

Yapay gıda boyaları ve katkı maddelerinin bazı çocuklarda hiperaktivite belirtilerini artırabildiğini dile getiren Doç. Dr. Ayaydın, balık, ceviz, keten tohumu gibi Omega-3 kaynaklarının eksikliğinin ise dikkat ve öğrenme süreçlerini olumsuz etkileyebildiğini ifade etti. Omega-3 takviyesinin bazı çalışmalarda belirtileri azalttığına dikkat çeken Doç. Dr. Ayaydın, demir, ferritin, çinko, magnezyum ve D vitamini düşüklüğünün de dikkat sorunlarıyla ilişkilendirildiğini kaydetti. Ancak yalnızca diyet düzenlemesiyle DEHB’nin düzelmeyeceğinin altını çizdi.

'GECE EKRAN KULLANIMI UYKU DÜZENİNİ BOZARAK DİKKAT SORUNLARINI ARTIRIR'

Teknoloji kullanımının dikkat eksiliğiyle ilişkisinden bahseden Doç. Dr. Ayaydın, “Bu durum DEHB’nin nedeni değildir ama belirtilerini şiddetlendirebilir ve dikkat eksikliği varmış gibi görünüme yol açabilir. Çünkü; tablet, telefon, bilgisayar oyunları sürekli görsel-işitsel uyaran verir. Bu, çocuğun beynini anlık ödüllere alışmaya yöneltir. Sosyal medya ve oyunlardaki hızlı geçişler, çocuğun uzun süreli odaklanmasını zorlaştırabilir. Gece ekran kullanımı uyku düzenini bozarak dikkat sorunlarını artırır. Oyun ve sosyal medyada alınan anlık haz, dikkatle ilgili beyin bölgelerinde farklı bir alışkanlık oluşturur. Bu da okul gibi daha sıkıcı ortamlarda odaklanmayı zorlaştırır. Araştırmalar, günde 2 saatten fazla ekran süresi olan çocuklarda dikkat sorunlarının daha sık olduğunu gösteriyor. Aşırı ekran maruziyeti, özellikle 0–6 yaş arasında beyin gelişimi için riskli” ifadelerini kullandı.

'DİKKAT EKSİKLİĞİ OKUL BAŞARISINI OLUMSUZ ETKİLİYOR'

Ebeveynlerin, çocuklarında dikkat eksikliğini ödev yaparken çabuk sıkılma, görevleri yarım bırakma, dalgınlık, unutkanlık ve eşyalarını kaybetme gibi belirtilerle fark edebileceğini belirten Doç. Dr. Ayaydın, öğretmenlerin ise derste dikkat dağınıklığı, yönergeleri yanlış uygulama, sürekli kıpırdanma, sırasını bekleyememe ve arkadaş ilişkilerinde yaşanan çatışmalarla bu durumu gözlemleyebileceğini söyledi.

Tanının çocuk psikiyatri hekimi tarafından klinik değerlendirme, gözlem, aile ve öğretmenlerden alınan bilgilerle konulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Ayaydın, “Herhangi bir test şart değildir ancak gerektiğinde bazı nöropsikolojik testler kullanılabilir” diye konuştu.

'SOSYAL HAYATA DA ZARAR VERİYOR'

Dikkat eksikliğinin yalnızca akademik değil, sosyal hayata da zarar verdiğini belirten Doç. Dr. Ayaydın, “Sabırsızlık ve dürtüsellik nedeniyle arkadaş ilişkilerinde sorunlar yaşanabilir. Sık sık eleştirilmek ve başarısızlık, özgüven kaybına yol açar. Çocuk kendini yetersiz görmeye başlayabilir. Müdahale edilmediğinde sorun ileri yaşlarda daha ciddi sonuçlara yol açabilir. Okul başarısızlığı, özgüven eksikliği, depresyon, bağımlılık riskinde artış ve iş yaşamında sorunlar görülebilir” dedi.

'İLAÇ TEDAVİSİ BAĞIMLILIK YAPMAZ'

Dikkat eksikliğinde en etkili yöntemin ilaç tedavisi olduğunu belirten Doç. Dr. Ayaydın, terapi ve davranışsal yöntemlerin ilaçla birlikte uygulandığında faydalı olabileceğini söyledi. İlaçların bağımlılık yapmadığını vurgulayan Doç. Dr. Ayaydın, “Aksine DEHB olan çocuklarda bağımlılık riski toplum ortalamasına göre 2-3 kat daha fazladır. İlaç tedavisi bu riski azaltarak koruyucu etki sağlar” diye konuştu.

Kaynak: DHA