Antalya

Yeni aşı takvimi, bebeğe ‘anne karnından itibaren’ koruma kalkanı olacak

İrem Çağla ZİNCİRLİ-Ulaşcan ÖZER/ANTALYA, (DHA) - SAĞLIK Bakanlığı’nın geçtiğimiz ay rutin aşılama programında önemli bir güncelleme yaparak, gebelere yönelik yeni başlattığı aşı uygulamasıyla, özellikle aşı karşıtlığıyla beraber artan ve yeni doğan döneminde ani nefes ve hatta kalp durmasına yol açarak ölümlere dahi neden olabilen boğmaca vakalarının önüne geçilmesi planlanıyor. Yeni uygulamaya göre artık gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterinden itibaren, 36’ncı gebelik haftasına kadar uygulanması planlanan tetanos ve difteri aşısına, boğmaca aşısı da eklendi. Uzmanlar, ülkemizde 1937 yılından bu yana uygulanan boğmaca aşısının gebelikte de güvenle uygulanabildiğini, böylece bebeğin rutin aşılama takvimindeki aşı zamanı gelene kadar, boğmacaya karşı koruma kalkanıyla doğduğunu kaydetti. Prof. Dr. Özlem Pata, geçen yıl Diyarbakır’da bir ay içinde üç bebeğin boğmacadan kaybedildiğine dikkat çekerek, Bakanlığın aldığı bu yeni kararın çok yerinde olduğuna işaret etti.

Antalya’da 23-27 Nisan tarihleri arasında düzenlenen 15’inci Türk Alman Jinekoloji Kongresi’nde gebelik dönemindeki aşı konusu da ele alındı. Sağlık Bakanlığı’nın geçtiğimiz mart ayında güncelleyerek uygulamaya koyduğu gebelik dönemi aşı takvimindeki yeni değişiklikle, hem anne adayı hem de doğacak bebeğinin boğmacaya karşı korunması planlanıyor. İkinci ve üçüncü trimesterden itibaren, 36’ncı gebelik haftasına kadar uygulanan tetanos ve difteri aşısına ek olarak yapılacak boğmaca aşısı, gebelere aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz olarak uygulanacak. Yeni uygulamanın önemine değinen Kongre Düzenleme Kurulu’ndan Prof. Dr. Özlem Pata, aşıyla hem anne, hem fetüs hem de doğumdan sonra bebeğin ilk 6 ay boyunca boğmacaya karşı korunacağını söyledi. Kongre Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü ise gebelikte güvenle uygulanan boğmaca aşısı ile sadece anne değil, anne karnındaki bebeğin de enfeksiyondan korunduğunu kaydetti.

“GEBELİK ENFEKSİYONLARA KARŞI SAVUNMASIZ BİR DÖNEM”

Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Özlem Pata, gebeliğin bazı enfeksiyonlara karşı en korunmasız dönem olduğunu vurgulayarak “Gebelik süresi 280 günlük bir süreç. Kadında birçok fizyolojik değişiklikler meydana geliyor. Bu dönemde bazı enfeksiyonlara karşı annenin korunması azalıyor. Onun için gebelik döneminde bazı aşıları Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı öneriyor. Bu dönemde enfeksiyonlara yatkın olan ve koruma sistemi daha farklılaşan kadın, özellikle sonbahar kış aylarında gebe kalacaksa, influenza, yani grip aşısını muhakkak yaptırmalı. Ayrıca grip aşısından başka tetanos, bağışık değilse Hepatit aşısını da mutlaka yaptırmalı” dedi.

“GEÇEN YIL 3 BEBEK BOĞMACADAN ÖLDÜ”

Prof. Dr. Pata, normalde boğmaca aşısının rutin aşılama takvimi içinde en son çocukluk çağında yapıldığına dikkat çekerek şu bilgileri verdi:

“Ama oluşan antikorlar 10 yıl içerisinde maalesef ki azalıyor. 20-30’lu yaşlara, gebelik dönemine geldiğimizde, çocukluk döneminde yaptırdığımız aşıların koruması neredeyse yarıdan daha aza düşüyor. Onun için Bakanlık özellikle boğmacaya karşı da gebelik süresinde bir defa aşılanmamızı istiyor. Gerçekten gerekli mi? Evet. Çünkü 2010 ve 2014 yıllarında İngiltere'de ve Kaliforniya'da boğmacadan dolayı çocuklar vefat etti. Geçen yıl Diyarbakır'da bir ay içerisinde 3 tane çocuğumuzu yenidoğan döneminde boğmacadan dolayı kaybettik. Boğmacaya karşı bebekleri 2, 4 ve 6’ncı aylarda aşılıyoruz. İlk 6 ayda bu aşıların koruyuculuğu daha tam oturmamış oluyor. Pencere dönemi dediğimiz o dönemde bebeği koruyabilmek için anneyi 28 – 32’nci haftalar arasında bir doz boğmaca aşısıyla aşılamak gerekiyor. Çünkü gebelikte oluşan antikorlar anne sütü verirken bebeği de boğmacaya karşı koruyor. Onun için her kadın, gebelik döneminde tek doz boğmaca aşısıyla aşılanmalıdır.”

Son yıllarda tüm toplumlarda ve ülkemizde de aşıya karşı bir reaksiyon oluştuğuna ve buna bağlı yanlış bilgilerin toplumda yayıldığına vurgu yapan Prof. Dr. Pata, “Temiz su kaynağının bulunmasından sonra hastalıklardan en büyük koruma sağlayan prosedür aşılama oldu. Onun için aşıdan korkmayın, aşı hayat kurtarır, bunu unutmamak lazım, aşı hayat kurtarır. Bu aşı güvenilir bir aşı. Ne size, ne bebeğinize, ne de anne karnındaki fetüse bir zararı olmayan aşılar.”

‘AŞISIZLIK BEBEK İÇİN ÇOK DAHA TEHLİKELİ’

Aşının bebeklerde nörolojik bir hasara yol açabileceği kaygısıyla ailelerin gereksiz yere endişelendiğine de dikkat çeken Prof. Dr. Pata, bu konuda da şu bilgileri verdi:

“Tam tersine, eğer bir çocuğumuz yenidoğan döneminde tetanosla veya boğmacayla karşılaşırsa, onun tehlikesi çok daha büyük. Kurtaramayabiliyoruz. Boğmacayla karşılaşabilir, bebek ölmeyebilir. Ama maalesef ki hastane yatışları artıyor, akciğer enfeksiyonları ve bununla da sorunlar çok fazla oluyor. Ayrıca gebelik sırasında aşılama gerçekten önemli. Bu aşıları sağlık ocaklarında da bulabilecekler.”

PROF. DR. ÜNLÜ: AŞILARDAN ÜÇLÜ KORUMA

Gebelik dönemi aşılamalarıyla ilgili yanlış bilgilerin doktorlar arasında dahi olabildiğini belirten Prof. Dr. Cihat Ünlü ise şunları söyledi:

“Halkımızın bir kısmında yanlış bilgilere dayalı olarak aşıların zararlı olabileceği söyleniyor. Hatta bizim meslektaşlarımızın yanlış yönlendirmeleri dahi olabiliyor. Birincisi, aşılarla ilgili hiçbir hastaya hiçbir zarar gelmez. Bunun hiçbir örneği yok. Çünkü günümüzdeki aşılar tam tersine pek çok hastalıktan koruyor. Örneğin bir grip aşısı o kadar faydalı ki, çünkü bir gebe gribe yakalandığı zaman sizin benim gibi olmuyor. Çok daha ağır geçirebiliyor. Bağışıklık sistemi baskılandığı için gebelikte çok daha ağır geçirebiliyor. Boğmaca aşısı da çok önemli bir aşı. Bu sadece, anneyi korumuyor. Anne karnındaki bebeği o enfeksiyondan koruyor, doğmuş olan bebeği de koruyor. Dolayısıyla da üçlü bir fayda söz konusu. Anne, anne karnındaki bebek, annenin doğurduğu bebek. O nedenle de kadınlarımızın aşılamaya gitmelerini tavsiye ediyoruz.”