Ali Fuat GÜÇLÜER/AFYONKARAHİSAR, (DHA)- MİLLİ Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 'Terörsüz Türkiye' hedefini anlatmak için sahada olduklarını belirterek, "Terörsüz Türkiye sürecinin bundan sonra başarılı olmasının ana koşulu da süreci bir siyasi proje olarak görmek değil, süreci bir devlet projesi olarak görmektir. Bizler siyasi parti ayrımı gözetmeksizin, etnik ya da dini kimlik ayrımı gözetmeksizin bu süreçten muradımızın ne olduğunu herkese anlatmak için sahadayız" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bir dizi temasta bulunmak üzere geldiği Afyonkarahisar'da ilk olarak AK Parti İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 'Türkiye Yüzyılı Buluşmaları' programı kapsamında öğretmenevinde düzenlenen 'Hep Birlikte Güçlü Türkiye' toplantısına katıldı. Bakan Yusuf Tekin burada yaptığı konuşmada, AK Parti'nin Türk siyasal hayatında yaptıklarını ve yapacaklarını çok geniş toplumsal istişarelerle gerçekleştirdiğini belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Cumhur İttifakı ortağımız MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin açıklamalarıyla destek olduğu bir süreci kamuoyunda hep beraber konuşmak üzere bugün buradayız. 'Terörsüz Türkiye' adını verdiğimiz bu süreç önümüzdeki dönem Türk siyasetinin ana gündem maddelerinden biri olacak. Bu süreç sağlıklı şekilde sonuçlanırsa önümüzdeki yüzyıl 'Türkiye Yüzyılı' olarak planlanıp bunu hayata geçirmek isteyen Türk milletine, devlete önemli bir imkan sunmuş olacak. Bu proje hayata geçerse, 'Terörsüz Türkiye' ideali hayata geçerse bizlerin önümüzdeki 100 yılı 'Türkiye Yüzyılı' yapmak için elimiz ciddi şekilde rahatlatacaktır. Ekonomiden turizme, eğitimden demokratik siyasal yaşama kadar her alanda 'Terörsüz Türkiye' önümüzdeki engellilerin birçoğunu ortadan kaldırmamıza vesile olacaktır. O yüzden bu politikanın toplumsal meşruiyetinin maksimize edilebilmesi ve önümüzdeki sürecin yol haritasının oluşturulması açısından kamuoyundan elde edeceğimiz geri dönüşümler çok önemlidir. İşte o yüzden bu yılki Türkiye buluşmalarının ana teması olarak 'Terörsüz Türkiye' sürecini planladık. Bu planlama çerçevesinde genel merkezimizin organize ettiği bir heyetle bugün Afyon'dayız" dedi.

'AK PARTİ'NİN İLK KARARLARINDAN BİRİ, OHAL REJİMİNİ SONA ERDİRMEKTİ'

AK Parti kurulurken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın demokratik hukuk devleti ilkelerinin egemen olduğu bir ülke hayal ettiğini anlatan Bakan Yusuf Tekin, "Bu hayallerin çoğunluğu bugün gerçekleşti. Geriye kalanı da belki 'Terörsüz Türkiye' ile ilgili bugün yürüttüğümüz süreç. O süreçle ilgili de Sayın Cumhurbaşkanımızın, başbakan olduğu tarihten itibaren neler yapıldığına dair bir yol çizmenin ahlaki bir zorunluluk olduğuna inanıyorum. Ülkemizde terör olayları olurken Türkiye'de vesayet rejimi kendi gündemine egemen kılmak için OHAL rejimi diye bir rejim icat etmişti. Bölgede sivil siyasi otoritelerin değil askeri vesayetin egemen kıldığı, kılındığı bir Türkiye vardı ve bu Türkiye için olmazsa olmaz bir süreç olarak tanımlanıyordu. OHAL rejimini bırakın kaldırmak, kaldırmanın teklif dahi edilemeyeceği bir Türkiye yaşıyorduk. Bu koşullarda 3 Kasım 2002 seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldi. Hükümet kurulduktan 12 gün sonra 30 Kasım 2002 tarihinde hükümetin aldığı ilk kararlardan bir tanesi neydi hatırlayalım. Bölgedeki OHAL rejimini sona erdirmekti. Ben bugün geriye dönüp baktığımızda çok sıradan demokratik bir kararmış gibi görülen bu kararın alındığı dönemin tartışmalarını hatırlıyorum. Bu kararın alınmasının vatana ihanet olduğuna kadar uzatıldığı büyütüldüğü bir tartışma ortamını hatırlıyorum" diye konuştu.

'AK PARTİ İKTİDARIYLA BOŞALTILAN KÖYLER DOLDU'

Yakın geçmişte Türkiye'nin önünde önemli sorunlardan birinin de bölgede yüzlerce köyün güvenlik gerekçesiyle boşaltılması olduğuna değinen Bakan Tekin, şöyle devam etti:

"Boşaltılan yüzlerce köyde yaşayan binlerce vatandaşımız doğup, büyüdüğü, yetiştiği, rızkını temin ettiği, bağını, bahçesini, hayvanlarını terk etmek zorunda bırakılmıştı. Devletin aslında yapması gereken asli işlevi o vatandaşların güvenliklerini temin etmek iken devlet 'Biz sizin güvenliğinizi temin edemiyoruz o yüzden bu köyleri boşaltmanız lazım' gerekçesiyle köyler boşaltıldı. Boşaltılan köylerdeki vatandaşlarımız meramlarını iç hukukta anlatamadığı için de uluslararası yargıya başvuruldu. Böylesi bir Türkiye'yi yaşıyorduk. AK Parti iktidarı ile beraber köylerin boşaltılması bir tarafa boşaltılan köylerdeki vatandaşlarımız köylerine iade edildi. Kürtçe konuşmayı bırakın herkesin takdir ettiği bir sanatçı bir gün Kürtçe bir ifadede bulunduğu için birdenbire bütün kamuoyu tarafından linç edildi. Böyle bir Türkiye'yi yaşadık. Bugün Kültür ve Turizm Bakanlığımızın Kürtçe eserleri bastığı, yayınladığı bir Türkiye'de yaşıyoruz. Bugün Kürtçe yayın yapan bir devlet televizyonumuzun var olduğu Türkiye'de yaşıyoruz. Bugün çocuklarına Kürtçe öğretmek isteyen vatandaşlarımıza devletin resmi okullarında Kürtçe öğrettiğimiz bir Türkiye'yi yaşıyoruz. Bugün vatandaşına Kürtçe öğrenmek konusunda özel öğretim kursu açma imkanının sunulduğu bir Türkiye yaşıyoruz. O gün müfredatında etnik ya da dini kimlikleri nedeniyle vatandaşlarının yok sayıldığı bir Türkiye varken bugün müfredatında vatandaşlarının hepsinin etnik ya da dini kimliklerine bakınmaksızın eşit kabul edildiği bir Türkiye'yi yaşıyoruz. Tüm bunları niye anlatıyorum? Bunu anlatma sebebi şu; bugün tartıştığımız Türkiye demokratik kurumlarının konsolide edildiği, demokratik kurumlarının güçlendirildiği, demokratik yapısının güçlendirildiği ve Türkiye'yi yaşıyorsak tartışıyorsak, bu 22 yıllık iktidarı boyunca Sayın Cumhurbaşkanımızın hem başbakanlığı hem cumhurbaşkanlığı döneminde vesayetçi bütün unsurlara bugün hala siyaset yapan kişilerin ve içinde bulunduğu birçok kişinin eleştiri ve hükumete yönelik yaptığı suçlamalara karşı Sayın Cumhurbaşkanımız insan hakları, demokrasi konusundaki kararlı tutumu sayesinde atılan adımlarla biz bugün 'Terörsüz Türkiye'yi tartışacağımız bir ortama geldik."

'TÜRKİYE'NİN DEMOKRASİSİ İÇİN SAHADAYIZ'

Türkiye'nin bütün bu süreci demokratik ve olgunlukla tartışabileceği düzeye ve noktaya geldiğini kaydeden Bakan Tekin, şöyle konuştu:

‘Adana'dan Silivri'ye Özgürlük Yürüyüşü' düzenleyen CHP heyeti Aksaray'a ulaştı
‘Adana'dan Silivri'ye Özgürlük Yürüyüşü' düzenleyen CHP heyeti Aksaray'a ulaştı
İçeriği Görüntüle

"'Terörsüz Türkiye' sürecinin bundan sonra başarılı olmasının ana koşulu da süreci bir siyasi proje olarak görmek değil süreci bir devlet projesi olarak görmektir. Önümüzdeki yüzyılın 'Türkiye Yüzyılı' olması için Cumhuriyet değerlerinin, demokratik prensipleri, hukuk devleti ilkelerinin egemen olması için devletin, toplumun, milletin el ele, siyasi parti, siyasi renk ayrımı gözetmeksizin herkesin sürece verebildiği maksimum katkıyı verdiği bir şekilde yürütebilirsek süreç başarılı olur. Bizler siyasi parti ayrımı gözetmeksizin, etnik ya da dini kimlik ayrımı gözetmeksizin bu süreçten muradımızın ne olduğunu herkese anlatmak için sahadayız. Biz sahadayız çünkü Türkiye'nin demokrasisi için sahadayız. Çünkü Cumhuriyet değerlerinin güçlenmesini istiyoruz. Biz sahadayız çünkü hukuk devleti ilkesinin egemen olmasını istiyoruz. Biz sahadayız çünkü bundan sonra bu ülkede şehitlerimizin olmasını arzu etmiyoruz. Biz sahadayız çünkü bu ülkede artık herkes bu ülkenin, bu coğrafyanın, bütün parçalarında özgüvenli bir biçimde, gururlu bir biçimde, güvenli bir biçimde dolaşabilirsin istiyoruz. Eğitimini alabilsin, eğitim verebilsin, ilişki kurabilirsin diye sahadayız ve bu süreci yürütürken hassas olduğumuz noktalar var. Şehitlerimizin manevi hatırası onların en yakınları gazilerimiz bizim gözbebeğimiz. Onları rencide edecek hiçbir sürecin içerisinde olmayacağımızı, olmadığımızı ifade etmek için sahadayız. Sahada toplumun bütün kesimlerini desteğine ihtiyacımız var."

Bakan Tekin konuşmasının ardından partililerle kısa süren bir toplantı yaptı ve ardından Afyonkarahisar Valiliği'ni ziyaret ederek, Valilik Şeref Defteri'ni imzaladı. (DHA)

Kaynak: DHA