Nisa MİĞAL-Ali Oğulcan ARSLAN/ANKARA, (DHA)- İLETİŞİM Başkanı Burhanettin Duran, "Küresel vicdanda çoktan mahkum edilen İsrail vahşetini tarihe not düşüyoruz. Bu not, elbet yarın İsrail soykırımcılığının ispatlanmasında en büyük katkılardan biri olacaktır. İletişimin tüm araç ve yöntemleriyle, tüm platformlarda ve tüm içerik biçimleriyle Gazze'nin dünya gündeminde kalması için gayret sarf ediyoruz" dedi.

İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Başkanlık Konferans Salonu'nda düzenlenen 'Gazze: İnsanlığın Turnusol Testi' panelinde konuştu. Duran, İsrail'in Yemen, Lübnan, Suriye, Tunus ve İran'ın ardından geçen hafta Katar'a da saldırarak müzakere için Doha'da bulunan Hamas heyetini hedef aldığını belirtti. Uluslararası toplumu harekete geçmeye çağıran Duran, "Dünyanın artık bir İsrail sorunu vardır; uluslararası hukukun üzerinde hoyratça tepinen, düzenden değil kaostan beslenen, bölgemizdeki kaosun, düzensizliğin, istikrarsızlığın bizatihi kaynağı haline dönüşen yıkıcı bir rejime dönüşmüştür İsrail" dedi.

'100 BİN TONDAN FAZLA İNSANİ YARDIM ULAŞTIRDIK'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu başta olmak üzere her uluslararası toplantıda, ikili görüşmelerinde ve telefon diplomasisinde, Gazze'yi her daim merkeze aldığının altını çizen Duran, "Geçtiğimiz pazartesi günü, 'İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi Olağanüstü Zirvesi', Katar'ın çağrısı ve Türkiye'nin desteğiyle Doha'da toplanmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız burada da gerçekleştirdikleri hitaplarında, 'Diplomatik gayretlerimizi İsrail'e yaptırım uygulamalarının artması için yoğunlaştırmalıyız' mesajını vermiştir. Türkiye olarak bir yandan yoğun diplomasi faaliyetleri yürütürken, öte yandan insani yardımlar konusunda da üstün gayret sarf ediyoruz. AFAD, Türk Kızılay, Türkiye Diyanet Vakfı gibi devlet kurumlarımız ve sivil toplum kuruluşlarımız, sahadaki tüm engelleme ve zorluklara rağmen Filistinlilere çare olmak için seferber olmuş durumda. Yaklaşık 2 yıldır süren bu soykırımda, Türkiye olarak Gazze'ye 100 bin tondan fazla insani yardım ulaştırdık" diye konuştu.

'DÜNYANIN VİCDANI İSRAİL'DEN DAHA BÜYÜK'

Filistin'in iletişim cephesindeki mücadelesini desteklemek ve haklı sesini yükseltmek için mücadeleye devam ettiklerini belirten Duran, "Kalbin idraki sızıdır, küresel vicdanı harekete geçirecek olan da budur. İşte tam da bu nedenle iletişim anlayışımızı, zihni idrakle birlikte kalbi idraki sağlamak üzerine kuruyoruz. İsrail'in zorbalığını, Filistin'in uğradığı haksızlığı, özetle zalimi ve mazlumu en net şekilde ortaya koyuyoruz. Dünyanın vicdanının İsrail'den daha büyük olduğunu biliyoruz, görüyoruz ve küresel vicdanda çoktan mahkum edilen İsrail vahşetini tarihe not düşüyoruz. Bu not, elbet yarın İsrail soykırımcılığının ispatlanmasında en büyük katkılardan biri olacaktır. İletişimin tüm araç ve yöntemleriyle, tüm platformlarda ve tüm içerik biçimleriyle Gazze'nin dünya gündeminde kalması için gayret sarf ediyoruz. Soykırımcı İsrail'in 250'den fazla dezenformasyonunu ifşa ederken, küresel medyadaki ikiyüzlü yaklaşımları gözler önüne sererken, dergilerimizde Filistin özel sayısı çıkarırken, olağanüstü toplantılara ev sahipliği yaparken, sempozyumlar, sergiler, basın turları düzenlerken ve dünyanın dört bir yanında programlar gerçekleştirirken, bir vicdan hareketine öncülük ettiğimizi biliyoruz. Bugün gerçekleştirdiğimiz panelimiz de bunun somut çıktılarından biridir. Ülkemizin haber ekipleri sahada şiddete ve engellemelere en çok maruz kalan basın mensupları olmasına rağmen Filistin'in sesi olmaktan vazgeçmemiştir" ifadelerini kullandı.

Emine Erdoğan, Japonya Altes Prensesi Mikasa ile bir araya geldi
Emine Erdoğan, Japonya Altes Prensesi Mikasa ile bir araya geldi
İçeriği Görüntüle

'EKOSİSTEMİMİZİ DAHA DA GÜÇLENDİRİYORUZ'

Duran, İsrail'in Gazze'de sistematik olarak katlettiği gazetecileri konu alan bir kitap çalışmasını bitirdiklerini söyleyerek, "Kitapta da görüleceği gibi İsrail, tek amaçları bölgede yaşanan gerçekleri dünyaya duyurmak olan, 300'e yakın basın emekçisini hakikati susturmak için bilerek ve isteyerek katletmiştir. Sırf bu örnekler bile Gazze'deki soykırımın dünyaya duyurulmasında Türk medyasının bir lokomotif görevi gördüğünü ortaya koymuştur. Batı merkezli kuruluşların, coğrafyaya göre değişen, etik dışı, taraflı ve kasıtlı yayıncılık anlayışına sahip olduğunu görüyoruz. İsrail'in Gazze'ye attığı bombalara, konvansiyonel ve dijital medya sahasında yalanlar, bilgi karartması ve dezenformasyon kampanyaları eşlik ediyor. Böylece hakim anlatıyı kontrol altında tutmaya çalışan İsrail, bu alanda asimetrik yöntemlere başvurmaktan da geri durmuyor. Öyle ki bugün bir dijital algoritma tahakkümünden bahsedebiliriz. Medya araçlarını ve dijital ortamı büyük ölçüde kontrol altında tutan güç, izinsiz topladığı verileri analiz ederek, bireyleri kendi biçimlendirdiği içeriklere yönlendiriyor. Bu yolla, bir yandan toplumsal algı şekillendirilirken bir yandan da İsrail'in bir savaş suçlusu olduğu gerçeği algoritmik sansürle örtülüyor. Zalimle mazlum arasındaki mücadele, bir veçhesiyle de medya platformlarında sürüyor. Bu anlamıyla küresel medya alanını hakikat mücadelesinin bir cephesi olarak görüyor; iletişim ve medya ekosistemimizi buna göre daha da güçlendiriyoruz" dedi. (DHA)

Kaynak: DHA