Tuğçe SEZER ODABAŞI-Mehmet ALA / İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL'un en çok ziyaret edilen turistik bölgelerinin başında gelen Tarihi Yarımada'da yayalaşma projesiyle ilgili çalışmalar sürüyor. Bu kapsamda Sirkeci-Harem arabalı vapur hattı Yenikapı'ya taşınacak; Sultanahmet, Ayasofya ve Topkapı Sarayı çevresi araç trafiğine kapatılacak. TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı, AK Parti Trabzon Milletvekili ve eski Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundı.

İstanbul- Engelli bireylerden 'sürücü olur' kararında farklı uygulama iddiası
İstanbul- Engelli bireylerden 'sürücü olur' kararında farklı uygulama iddiası
İçeriği Görüntüle

Karaismailoğlu, "Özellikle Tarihi Yarımada'nın Yenikapı, Sultanahmet, Laleli kısımlarında önemli ölçüde yayalaştırma çalışmaları başlamıştı. Bugün de artık gündemimize almamız gereken konuların başında düşük emisyon bölgelerinin oluşturulması ve sıkışıklığı ortadan kaldıracak, tamamen yayalaştırılmış ve toplu taşımaya odaklı bir ulaşım sistemini mutlaka kurmak gerekiyor. 'Park et-devam et' projelerinin yanında, dünyada örnekleri olan Londra, Paris, Stockholm, Singapur'un kullandığı sistemlerin de bir an önce ülkemize de gelmesi gerekiyor. Çünkü bu sıkışıklığın başka çözüm yolu yok. Bunlar daha önce de planlanmıştı ama belli bir zaman gerekiyordu artık o zaman geldi. Öncelikle bu bölgelerde toplu taşımanın çok daha yaygınlaştırılması ve vatandaşımızın tercih edeceği kalitede olması gerekiyor" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı 'Tarihi Yarımada Ulaşım Eylem Planı' kapsamında Tarihi Yarımada'da yayalaşma projesi için atılan adımlar sürüyor. İlk etapta Sirkeci-Harem arabalı vapur hattının Yenikapı'ya taşınacağı planlamada Sultanahmet, Ayasofya ve Topkapı Sarayı çevresi de araç trafiğine kapatılacak. Eylem planı, Tarihi Yarımada'yı hem tarihi dokuya saygılı hem de çevreci bir bölge haline getirmeyi amaçlıyor. Uzun vadede araç trafiğinin kalpten uzaklaştırılması, yaya dostu yolların oluşturulması, bazı alanlarda ise tamamen araç girişinin yasaklanması hedefleniyor. Plan kapsamında otobüs öncelikli şerit projeleri, trafiğin yoğun olduğu ve toplu taşıma talebinin yüksek olduğu güzergahlarda hayata geçirilecek. İlk pilot uygulamanın Vatan Caddesi'nde yapılması planlanıyor. Vezneciler-Edirnekapı hattında otobüs öncelikli şerit çalışmaları projelendirilirken, Edirnekapı'da raylı sistemle entegrasyon sağlanacak. Ayrıca, 'Park Et-Devam Et' (P+D) otoparklarının kapasitesi artırılacak. Yeni bir P+D otoparkı da Alibeyköy'de hizmete girecek.

'TARİHİ YARIMADA'DA FARKLI UYGULAMALARA GEÇMEK GEREKİYOR'

Tarihi Yarımada'da yürütülen yayalaştırma projesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Adil Karaismailoğlu "Özellikle Tarihi Yarımada gibi, yani Fatih, Beyoğlu, Beşiktaş, Kadıköy, Üsküdar gibi şehrimizin gündüz trafiğinin çok yoğun olduğu kesimlerde farklı uygulamalara artık bugünden sonra geçmek gerekiyor. Özellikle Tarihi Yarımada'nın Yenikapı, Sultanahmet, Laleli kısımlarında önemli ölçüde yayalaştırma çalışmaları başlamıştı. Bugün de artık gündemimize almamız gereken konuların başında düşük emisyon bölgelerinin oluşturulması ve sıkışıklığı ortadan kaldıracak, tamamen yayalaştırılmış ve toplu taşımaya odaklı bir ulaşım sistemini mutlaka kurmak gerekiyor." dedi.

'TOPLU TAŞIMA YAYGINLAŞTIRILMALI'

Karaismailoğlu, toplu taşımada güvenli ve ekonomik bir sistemin önemine değinerek, "Bunu yapmadan önce tabii ki kaliteli, güvenli ve ekonomik bir toplu taşıma sisteminin bu bölgelerde yaygınlaştırılması ve vatandaşlarımızın bunları tercih etmesi gerekiyor.Tercih etmesi için de güvenli, ekonomik ve kaliteli bir ulaşım sistemini kurmak gerekiyor. Bunu kurduktan sonra da yayalaştırma konularını daha hızlı bir şekilde ele almak lazım. Düşük emisyonlu bölgelere belli araçların girmesini sağlamak lazım. Bazı bölgeler tamamen yayalaştırmak lazım. Özellikle bu bölgelerde yaşayan ve hane olarak kullanan vatandaşlara avantaj sağlanmalı ama orada yaşamayanların ve özel araç kullanıcılarının araçlarını bırakmalarını sağlayacak sistemleri kurmak gerekiyor.Bunun için de 'Park et-devam et' projelerinin yanında, dünyada örnekleri olan Londra, Paris, Stockholm, Singapur'un kullandığı sistemlerin de bir an önce ülkemize de gelmesi gerekiyor. Çünkü bu sıkışıklığın başka çözüm yolu yok. Bunlar daha önce de planlanmıştı ama belli bir zaman gerekiyordu artık o zaman geldi. Öncelikle bu bölgelerde toplu taşımanın çok daha yaygınlaştırılması ve vatandaşımızın tercih edeceği kalitede olması gerekiyor. Onu da yerel yönetimler sağladıktan sonra diğer uygulamalarda kanun ve mevzuat konusunda gerekli çalışmaları biz yaparız. Zaten zamanında bunları yapmıştık kolayca da yeter ki iyi niyet olsun. Şehri yönetmek, şehri rahatlatmak, İstanbul'un kalitesini artırmak hedeflenirse biz her zaman yardımcı olma konusunda da önde oluruz" diye konuştu.

'TRAFİK SIKIŞIKLIĞINI ÖNLEMENİN YOLLARI VAR'

Karaismailoğlu, İstanbul’daki trafik sıkışıklığı sorununa ve çözüm yollarına da değinen Karaismailoğlu "Gün geçtikçe araç sahipliği artıyor ve buna paralel olarak da trafik sıkışıklığı artıyor. Ona göre özellikle yerel yönetimlerin ve merkezi hükümetin de buna göre altyapıları geliştirmesi gerekiyor. 20 yıl önce 8,5 milyon olan araç sayısı, bugün 31 milyonlara ulaştı; ama yapılan planlı yatırımlar sayesinde hem trafik sıkışıklığı azaldı hem de trafik kazaları azaldı. Tabii İstanbul, dünyanın en büyük metropollerinden bir tanesi. Olumsuz bir şekilde dünya rekorları kırıyor. Trafik sıkışıklığı açısından dünyanın en önde gelen şehirlerinden bir tanesi; ama bunu önlemenin yolları var. O yolları da gerçekleştirmek gerekiyor. Özellikle ulaşım altyapısındaki master plan çerçevesinde yatırımların yapılması gerekiyor" diye konuştu.

'RAYLI SİSTEM YATIRIMLARINDAKİ YAVAŞLAMA ŞEHİR TRAFİĞİNE YANSIYOR'

Raylı sistem yatırımlarının hızla yapılması gerektiğini vurgulayan Karaismailoğlu, "Bu raylı sistem yatırımlarının bir an önce yapılması lazım; ama maalesef son yıllarda, 2019 sonrasında bu yatırımlarda önemli bir şekilde yavaşlama var. Bu da şehir trafiğine oldukça fazla yansıyor. Raylı sistem yatırımları yapılırken tabii ki lastik tekerlekli toplu taşıma sisteminin de buna paralel geliştirilmesi gerekiyordu. Maalesef orada da trafikte kalan otobüsler, yanan otobüsler bu trafiği ve hayatı içinden çıkılmaz hale getiriyor. Bunların tabii ortadan kaldırılması gerekiyor. Özellikle toplu taşımadaki lastik tekerlekli araçlar ve otobüslerin payı oldukça fazla. Buradaki araçların bakımlarının iyi yapılması lazım ve filonun yenilenmesi lazım. Buna paralel tabii ki raylı sistemlerin de buna adapte edilerek hızlı bir şekilde geliştirilmesi lazım. Aynı şekilde, mümkün olan kesimlerde karayolu altyapısını da geliştirmek lazım. Mümkün olan yerlerde katlı kavşakları ve trafik düzenlemelerini geliştirmek lazım, yapılabilecek yerlerde tüneller gibi altyapı yatırımlarını gerçekleştirmek lazım" ifadelerini kullandı.

'DOLMABAHÇE - LEVAZIM TÜNELİ HEBA EDİLDİ'

Dolmabahçe-Levazım Tüneli’nin atıl durumda kaldığını belirten Karaismailoğlu, "Dolmabahçe-Levazım Tüneli’nin inşaatına 2009 öncesinde başlanmıştı ama maalesef hiçbir yatırım yapılmadığı için yapılan yatırım da yerinde heba olmuş durumda. Halbuki daha önce yapılmış olan Kağıthane-Bomonti ve Bomonti-Dolmabahçe tünellerinden bugün 60 bin araç geçiyor. Yani günlük 60 bin araç çok ciddi bir rakam. Dolmabahçe-Levazım Tüneli yapılsaydı vatandaşlarımıza alternatif olarak trafik sıkışıklığının azalmasına neden olacaktı" dedi.

'EKONOMİK MALİYETİ YILLIK 10 MİLYAR DOLAR'

Karaismailoğlu, "Mümkün olan yerlerde altyapı yatırımlarını yaptıktan sonra, buna paralel olarak özellikle yayalaştırma projelerinin yoğun bir şekilde gerçekleştirilmesi lazım. Bireysel hareketlilik araçları olan bisiklet, scooter gibi vasıtaların da kullanımını cazip hale getirecek önemli tedbirler almak gerekiyor. Bizim yaptığımız araştırmalarda İstanbul’daki trafik sıkışıklığının yıllık ekonomik maliyeti tam 10 milyar dolar. Yani 10 milyar doların üzerindeki bir ekonomik kaybı yaşıyoruz; bu trafik sıkışıklıkları nedeniyle. Halbuki bu ekonomik kaybı yatırımlara harcasaydık, kayıpların çok büyük bir kısmını ortadan kaldırmış olacaktık. O yüzden hakikaten planlı yatırımlar çok önemli.Özellikle akıllı ulaşım sistemlerini kullanmak gerekiyor. Sinyalize kavşaklarda kavşak kollarının trafik yoğunluğuna göre tam adaptif çalışması gerekir. Bu da çok önemli bir konudur; bazen es geçilebiliyor. Çünkü yoğun olan ana arterlerdeki trafik sinyal sürelerinin daha uzun yanması gerekir. Bunları da kameralarla, sensörlerle desteklemek lazım. Otobüs öncelikli yollar geliştirmek lazım. Bunlar İstanbul’un ihtiyaçları ve bunları yapmak gerekir. Aslında bunların hepsi İstanbul Ulaşım Master Planı’nda var. Yerel yönetimlerin bunları gerçekleştirmesi lazım" diye konuştu.

'2019 SONRASI ÜÇ METRO İPTAL EDİLDİ'

Metro yatırımlarının 2019 sonrası durumunu da değerlendiren Karaismailoğlu, "Raylı sistem yatırımlarında özellikle 2009 öncesinde tam 10 metro inşaatına başlanmıştı. Bunların 3'ünü yeni yönetim, yani 2019’dan sonra gelen yönetim iptal etti. Diğerlerinin imalatlarını da durdurdular. Maalesef böyle bir çıkmaz sokak var. Halbuki yerel yönetimlerin belediyelerin en önemli görevi kaliteli, güvenli ve ekonomik bir toplu taşıma sistemi kurmaktır. Bugün İstanbul genelinde 380 kilometre metro hattı var. Bunun önemli bir kısmını Ulaştırma Bakanlığımız yaptı. Son 7 yılda açılan metroların neredeyse tamamına yakınını Ulaştırma Bakanlığımız yaptı.Büyükşehir Belediyemizin açmış olduğu metro hattı yaklaşık 80 kilometre; ama bunun da önemli bir kısmı 2019 öncesi yönetim zamanında yapılmıştı. Yaklaşık 10 kilometrelik kısmını yeni yönetim yapmıştır. Maalesef görevini yapmayanlar şimdi başka konularla gündem oluyorlar" ifadelerini kullandı.

'METRONUN PAYINI YATIRIMLARLA ARTIRMAK GEREKİYOR'

Karaismailoğlu, "Hükümetimiz 22 yıldır Türkiye'de hayal edilemeyecek işler yaptı. Bunların en önemlileri de İstanbul'u ilgilendiren işlerdir. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli ve Marmaray, şehre nefes aldıran ana arterler. Tabii ki bu ana arterlere uygun şekilde şehir içindeki yatırımların da buna paralel gerçekleştirilmesi gerekiyordu; ama baktığımızda maalesef öyle bir heyecan da yok, öyle bir çalışma da yok"dedi. Harem-Sirkeci arabalı vapurunun Yenikapı'ya taşınacak olmasyla ilgili de konuşan Karaismailoğlu, "Marmaray'ın yapılması, Sirkeci - Harem arabalı vapurunun yapılmasıyla talep oldukça azaldı. O yüzden onun bugün Yenikapı'ya taşınması trafiği çok etkileyecek bir konu değil. Yatırımalr yapılınca denizin payı da azaldı. Bugün İstanbul genelinde ulaşımın yaklaşık yüzde 70'i lastik tekerlekli araçlarla sağlanıyor. Metronun payı yüzde 25'lere ulaşamadı. Metronun payını sürekli yatırımlarla artırmak gerekiyor. Bunun yanında denizin payı da yüzde 4'lerden yüzde 2'lere kadar düştü bu aralar" dedi.

'İSTANBUL HAVALİMANI TRAFİĞİ YÜZDE 40 RAHATLATTI'

İstanbul Havalimanı’nın şehre katkılarına da dikkat çeken Karaismailoğlu, "Ulaşım yatırımlarının yanında İstanbul Havalimanı, dünyanın en büyük havalimanlarından ve en önemli havalimanlarından biri oldu. Bugün Atatürk Havalimanı faaliyette olsaydı, İstanbul’un Bakırköy’den Beylikdüzü’ne Sefaköy, Küçükçekmece, Bahçelievler'e kadar olan kısmına giremez ve buradan çıkamazdınız. İstanbul Havalimanı’nın İGA’ya taşınmasıyla birlikte bu bölgede, İstanbul’un Avrupa yakasında nbereden bakarsanız bakın en az yüzde 30-40 oranında bir trafik rahatlaması olmuştur. Bu bir vizyon meselesi. Türkiye’nin geleceğini düşünmek ve şehrin geleceğini düşünmek. Bunlar planlı bir şekilde oluyor.Aslında bunların hepsi Ulaşım Master Planı’nda var. Birşey yapmak isterseniz, yapacak şeyler belli. O yüzden inşallah İstanbul Büyükşehir Belediyesi de sorumluluğudaki işleri hatırlar ve bundan sonra yapmaya çalışır" ifadelerini kullandı.(DHA)

Kaynak: DHA