Tuğçe SEZER ODABAŞI-Şevval CİNDİR/İSTANBUL,(DHA) - İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesinin (İSEDAK) 41'inci toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazze'deki kardeşlerimizin uğradığı mezalimin uluslararası toplumun gündeminde kalması için çalıştık. Hamdolsun, bu çabalarımızın olumlu neticelerini de almaya başladık. Bizim de katkımızla, Mısır'ın ev sahipliğindeki Hamas-İsrail görüşmeleri ateşkesle sonuçlandı. Hamas'ın anlaşmaya riayet noktasında oldukça kararlı olduğunu görüyoruz. Ancak İsrail'in bu konudaki sicilinin çok kötü olduğunu hepimiz biliyoruz. Ateşkes anlaşmasından bu yana 200'ün üzerinde masumu katleden, Batı Şeria'da işgal ve saldırılarına ara vermeyen bir yönetimle karşı karşıyayız. Şurası bir gerçek ki yalnızca sivilleri değil, barışa giden yolu da hedef alan bu saldırılar, İsrail-Filistin meselesine adil ve kalıcı bir çözüm bulunmasının önüne asla geçemeyecektir" dedi.

İki gün önce Yüksek Düzeyli Uzmanlar Çalışma Oturumu ile başlayan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesinin (İSEDAK) 41'inci toplantısı, bugün İstanbul Kongre Merkezi'nde Bakanlar Toplantısı ile devam etti. Toplantının açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımı ile gerçekleşti.

'TÜM BU ÇALIŞMALARIN ARAMIZDAKİ DAYANIŞMAYI GÜÇLENDİRMESİNİ TEMENNİ EDİYORUM'

Cumhurbaşkanı Erdoğan açılışta yaptığı konuşmasında, "Toplantı kapsamında yapacağımız istişarelerin ve alacağımız kararların, ülkelerimiz, İslam dünyası ve tüm insanlık için şimdiden hayırlara vesile olmasını diliyorum. Cumartesi gününden itibaren organizasyon dahilinde pek çok panel, oturum ve yan etkinlik düzenlendi. Ekonomik ve mali işbirliğinden ulaştırma ve iletişime, sürdürülebilir turizmden dijital dönüşüme kadar farklı başlıklar altında fikir ve değerlendirmeler dile getirildi. Bunun için tüm katılımcılara şahsım ve milletim adına canı gönülden teşekkür ediyor, Rabbim emeklerinizi hayra tebliğ eylesin diyorum. Tüm bu çalışmaların aramızdaki uhuvveti, muhabbeti ve dayanışmayı güçlendirmesini, münasebetlerimize katkı yapmasını temenni ediyorum" diye konuştu.

'SURİYE'NİN İSEDAK BAKANLAR TOPLANTISI'NDA TEMSİL EDİLMESİNDEN BÜYÜK BİR MEMNUNİYET DUYUYORUM'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son toplantımızdan bu yana Orta Doğu başta olmak üzere tüm dünyada tarihi gelişmelere şahitlik ettik. Bilindiği üzere, yıllarca bu kürsüden sizlere Suriye halkının çektiği çilelerden bahsettik. Yaklaşık on dört yıl boyunca Suriyeli kardeşlerimiz, Baas rejiminin ve terör örgütlerinin saldırılarında çok ağır bedeller ödedi. Bir milyona yakın Suriyeli kardeşimiz can verdi. 3,6 milyonu Türkiye'de olmak üzere, milyonlarcası başka ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Bu süreçte Suriyeli muhacirlere ensar bilinciyle ev sahipliği yaparak, kardeşlik ve komşuluk görevimizi en güzel şekilde yerine getirmeye gayret ettik. Allah'a hamdolsun, sonunda zafere ulaşan Suriyeli mazlumlar oldu. 14 yıl boyunca Suriye'yi kan gölüne çeviren mezalim, 8 Aralık Devrimi'yle birlikte nihayet sona erdi ve Suriye, Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Şara'nın dirayetli liderliğinde yeniden toparlanma sürecine girdi. Burada bir kez daha, hürriyetleri için toprağa düşen Suriyeli kardeşlerimizi rahmetle yad ediyor, Rabbim mekanlarını cennet eylesin diyorum. Suriye'nin uzun bir aradan sonra İSEDAK Bakanlar Toplantısı'nda temsil edilmesinden büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade etmek isterim. Türkiye olarak ulaştırmadan eğitime, güvenlikten ticarete, sağlıktan sosyal hizmetlere kadar Suriye halkına destek vermeye devam ediyoruz. Ülkenin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün korunması, tüm kesimleriyle Suriyeli kardeşlerimizin kalıcı refaha kavuşması noktasında teşkilatımızın ve İslam dünyasının desteği çok çok önemlidir" dedi.

'BUGÜN SURİYE'YE ÖZEL BİR DESTEK PROGRAMINI DA BAŞLATIYORUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'nin bölge ekonomileriyle entegrasyonu, hem Suriye'ye hem de bölgemize somut katkılar sunacaktır. Entegrasyonun en kritik ayağını teşkil eden ulaştırma projelerinin hayata geçirilmesi konusuna yoğunlaşmamız, şüphesiz hayati öneme sahiptir. Bunu da büyük bir memnuniyetle ifade etmek istiyorum. Suriye'de ekonomik kalkınmanın önünde ciddi engel oluşturan yaptırımlar, bizim de gayretlerimizle hamdolsun peyderpey kalkıyor. Gelinen aşamada artık özel sektörün de yatırımlarını Suriye sahasına yönlendirmesini teşvik ediyoruz. Komşumuz Suriye'nin yeniden ayağa kalkması, bir an önce eski günlerine kavuşması temel önceliğimizdir. Bu doğrultuda İSEDAK çatısı altında bugün Suriye'ye özel bir destek programını da başlatıyoruz. Beşeri ve kurumsal kapasitenin güçlendirilmesine katkı yapacak bu programla, eğitim, uzman değişimi, ihtiyaç analizi ve fizibilite çalışmaları gibi alanlarda Suriye'ye proje destekleri sunacağız. Programın uygulama aşamasına üye ülkelerimizin inşallah çok kıymetli katkılar yapacağına inanıyorum" diye konuştu.

'KIBRIS ADASI'NIN DA 'MENÜYE EKLENMEK' İSTENDİĞİNE DAİR GÜÇLÜ SİNYALLER ALIYORUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden gelen kardeşlerimiz de aramızda. Kendilerine de tüm kalbimle hoş geldiniz diyorum. Kıbrıs Türk halkı, İslam dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır. Özellikle bu kimliklerinden dolayı on yıllardır haksız, hukuksuz ve acımasız bir izolasyona tabi tutulmaları, ne yazık ki insanlık dışı bir durumdur. Ama buna rağmen Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz baskılara boyun eğmediler, kendi vatanlarında onurluca yaşama iradesinden vazgeçmediler. Egemen eşitliklerini tartışma konusu yapmadılar. Bölgemizde kurgulanan yeni emperyalist oyunda Kıbrıs Adası'nın da 'menüye eklenmek' istendiğine dair güçlü sinyaller alıyoruz. Teşkilatımızın Kıbrıs Türk halkıyla dayanışmasını daha da artırmasını bu bakımdan çok önemli görüyorum. Sizlerden, Kıbrıs Türklerinin iki devletli çözüm temelinde yürüttükleri hak, özgürlük ve adalet mücadelesine daha fazla omuz vermenizi bekliyorum. İnşallah, anavatan ve garantör ülke olarak biz de Kıbrıs Türk halkını asla yalnız bırakmayacak, haklı davalarında daima yanlarında olacağız" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İslam dünyası olarak vicdan ve dirayetimizin, basiret ve metanetimizin sınandığı çok zorlu bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde birbirimize daha sıkı kenetlenmemiz, hepimizi ilgilendiren sorunların üzerine kararlılıkla ve sağduyuyla gitmemiz gerekiyor. İnsanlığa rehber, alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber-i Zişan Efendimiz bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur. 'Müslümanların diğer Müslümanlarla ilişkisi, birbirine kenetlenmiş bir bina gibidir' Evet, aramızdaki münasebetleri öyle bir seviyeye ulaştıralım ki bu bina hep sağlam kalsın, sarsıntılardan, saldırılardan, kundaklamalardan hiçbir surette etkilenmesin" dedi.

'GAZZE'DEKİ MEZALİMİN ULUSLARARASI TOPLUMUN GÜNDEMİNDE KALMASI İÇİN ÇALIŞTIK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunu özellikle şunun için söylüyorum kardeşlerim biliyorsunuz, Gazze geçtiğimiz 2 yıl boyunca son asrın en vahşi, en barbar soykırımlarından birine sahne oldu. Çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 70 binden fazla Filistinli, İsrail işgal güçlerinin katliamına uğradı. 170 bin kardeşimiz yaralandı. Dev bir enkaza dönüşen Gazze'de hala ulaşılamayan şehit cenazeleri var. On milyarlarca doları bulan büyük bir yıkım söz konusu. Enkazlar kaldırılsa bile anne babaları gözlerinin önünde öldürülen masum çocukların yaşadığı travmanın izleri belki de hiçbir zaman silinmeyecek. Uluslararası kuruluşların kayıtsızlığının Gazzelilerin kalbinde açtığı yaralar, belki hiçbir zaman tam manasıyla iyileşmeyecek. Bu katliamlar ve soykırım asla unutulmayacak. Burada şunun da altını çizerek ifade etmek durumundayım. Türkiye, İsrail saldırılarının başladığı ilk günden itibaren bu soykırıma en güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olmuştur. 102 bin tonun üzerindeki insani yardımlarımızla, uluslararası platformlardaki girişimlerimizle beynelmilel hukuk zeminine attığımız adımlarla zalimlerin karşısına dikildik. Kalıcı ateşkesin temini ve adil bir barışın sağlanması yolunda büyük çaba sarf ettik. İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Ligi Gazze Temas Grubu ve uluslararası toplumun vicdan sahibi üyeleriyle birlikte, Gazze'deki kardeşlerimizin uğradığı bu mezalimin uluslararası toplumun gündeminde kalması için çalıştık. Hamdolsun, bu çabalarımızın olumlu neticelerini de almaya başladıkö dedi.

'HAMAS'IN ANLAŞMAYA RİAYET NOKTASINDA OLDUKÇA KARARLI OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim de katkımızla, Mısır'ın ev sahipliğindeki Hamas-İsrail görüşmeleri ateşkesle sonuçlandı. Katar ve Mısır başta olmak üzere sürece destek veren bölge ülkelerinin tamamına bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Bu örnek dayanışmanın önümüzdeki dönemde çok daha güçlü bir şekilde, kararlılıkla devam edeceğine inanıyorum. Aynı şekilde, Amerikan Başkanı Sayın Trump'ın da ateşkesin tesisinde ortaya koyduğu iradeden ötürü teşekkürlerimi iletiyorum. Hamas'ın anlaşmaya riayet noktasında oldukça kararlı olduğunu görüyoruz. Ancak İsrail'in bu konudaki sicilinin çok kötü olduğunu hepimiz biliyoruz. Çeşitli bahanelerin arkasına sığınarak, gizlenerek ateşkes anlaşmasından bu yana 200'ün üzerinde masumu katleden, Batı Şeria'da işgal ve saldırılarına ara vermeyen bir yönetimle karşı karşıyayız. Şurası bir gerçek ki yalnızca sivilleri değil, barışa giden yolu da hedef alan bu saldırılar, İsrail-Filistin meselesine adil ve kalıcı bir çözüm bulunmasının önüne asla geçemeyecektir. Geldiğimiz noktada, Gazze halkına daha fazla insani yardım ulaştırmamız ve akabinde yeniden imar çalışmalarına başlamamız gerekiyor. İsrail hükümeti bunu engellemek için elinden geleni yapsa da Arap Ligi ile İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından hazırlanan yeniden imar planının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

'SUDAN'DA AKAN KANIN BİR AN ÖNCE DURDURULMASINDA EN BÜYÜK SORUMLULUK İSLAM ALEMİNİNDİR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bilhassa Teşkilat ve İSEDAK'ın Gazze'nin yeniden ayağa kaldırılmasında öncü bir rol oynaması elzemdir. Ne Batı Şeria'nın ilhakına, ne Kudüs'ün statüsünün değiştirilmesine, ne de ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın silüetine zarar verme teşebbüslerine müsaade edemeyiz. 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin Devleti kurulana kadar mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz. Kardeşlerim, bu noktada Sudan'da 29 aydır devam eden çatışma ortamına da dikkatinizi çekmek istiyorum. Son günlerde, sivillere yönelik katliamların yoğunlaştığı bu süreçte, göğsünde taş değil kalp taşıyan hiç kimse buna sessiz kalamaz. Sudan'da akan kanın bir an önce durdurulmasında en büyük sorumluluk, hiç şüphesiz İslam aleminindir. Müslümanlar olarak başkalarından medet ummak yerine sorunlarımızı kendimiz çözebilmeliyiz. Sudan'ın toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve bağımsızlığını korumalıyız. Bu zor günlerinde Sudan halkının yanında olmamız, insani yardımlarımız ve kalkınma desteklerimizi sürdürmemiz ehemmiyet arz ediyor. Teşkilatın ve tüm ülkelerin kardeşlik hukukumuz çerçevesinde Sudan'ın barış, huzur ve güven iklimine kavuşması için elini taşın altına koyacağına tüm kalbimle inanıyorum" dedi.

'İSLAM DÜNYASI ULUSLARARASI TİCARETTE ARZU ETTİĞİ KONUMA HENÜZ ULAŞABİLMİŞ DEĞİLDİR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayısı hızla artan korumacı tedbirlerin etkileri, uluslararası ticarette daha yoğun hissedilmeye başlandı. Küresel salgın öncesindeki 20 yılda yıllık ortalama yüzde 3,7 oranında gerçekleşen küresel büyümenin, 2025-2030 döneminde yüzde 3'e ineceği tahmin ediliyor. Bu veriler yalnızca bir ekonomik durgunluğu değil, aynı zamanda küresel ekonomi politikalarının da yeni bir denge arayışını işaret ediyor. Risk ve belirsizliklerle dolu bu manzara karşısında, ülkelerimiz arasındaki iş birliğinin ne kadar hayati olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın geçmiş 50 yılına baktığımızda, ülkelerimizin dünya ticaretinden hak ettikleri payı alamadıkları su götürmez bir gerçektir. Bugün süreçte teşkilat mensubu ülkelerde ortalama kişi başı gelir bin 169 dolardan 4 bin 453 dolara yükselirken, aynı yıllarda dünya ortalaması 2 bin 611 dolardan 13 bin doların üzerine çıkmıştır. Dünya ticaretindeki payımız ise yüzde 11 seviyesinde kalarak yerinde saymıştır. İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri arasında, yüzde 25 olarak belirlediğimiz ticaret hedefinin bir hayli gerisindeyiz. Dünya doğalgaz rezervlerinin yüzde 60'ına, petrol kaynaklarının yüzde 65'ine ve küresel nüfusun yüzde 25'ine sahip olan İslam dünyası uluslararası ticarette arzu ettiği konuma henüz ulaşabilmiş değildir" diye konuştu.

'TARAF ÜLKELERİ TİCARET ALANINDAKİ İŞ BİRLİĞİMİZİ DERİNLEŞTİRMEYE DAVET EDİYORUM'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu durumu değiştirecek adımları atmamız elbette mümkündür. İSEDAK bünyesinde yürüttüğümüz ortak çalışmalar ve projeler bu noktada büyük önem arz etmektedir. Aramızdaki ticareti güçlendirme hedefiyle 2022 yılında devreye aldığımız Tercihli Ticaret Sistemi'nin üye sayısının artırılması ve kapsamının genişletilmesine yönelik çabalar aynı şekilde çok önemlidir. Bu sistemin yeni nesil ticaret anlaşmalarıyla pekiştirilmesine dönük gayretlere tüm üyelerin desteğini bekliyoruz. Tercihli Ticaret Sistemi'ne henüz taraf olmayan ülkeleri aramıza katılmaya, taraf ülkeleri ise ticaret alanındaki iş birliğimizi derinleştirmeye davet ediyorum. Aziz kardeşlerim, 'İhracat Stratejilerinin Geliştirilmesi' temasıyla yapılacak olan bu yılki görüş alışverişi oturumunun, ticarette yeni iş birliği imkanlarını istişare etme ve somut yol haritaları oluşturma noktasında faydalı olacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.

'İHRACATIMIZI ÇEŞİTLENDİRİRKEN, YÜKSEK GELİRLİ VE REKABETÇİ EKONOMİLER DE İNŞA ETMEMİZ ŞARTTIR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tabii ihracatımızı çeşitlendirirken, yüksek gelirli ve rekabetçi ekonomiler de inşa etmemiz şarttır. KOBİ'lerin finansmana erişimi için İslami finans ürünlerini yaygınlaştırmalı, ihracat kredileri ve sigorta sistemlerini İslami prensiplere uygun hale getirmeliyiz. İSEDAK KOBİ Programı ile KOBİ'lerimiz arasında güçlü iş birliği ağları oluşturuyoruz. Henüz dahil olmamış ülkeleri bu programa katılmaya ve yürütülen çalışmalardan istifade etmeye davet ediyorum. Diğer taraftan, üye ülkeler arasındaki ticaretin artırılmasında 'helal sertifikalandırma' hususu da büyük bir fırsat arz etmektedir. Bu amaçla 2 yıl önce kurulan Helal Akreditasyon Kurumları İslami Forumu'nun teknik çalışmalarını tamamlamasını ve 2026 yılında ilgili faaliyetlere başlamasını bilhassa önemli görüyorum. Ticari ilişkilerimizi artırmanın bir diğer ayağını ise tahkim mekanizması oluşturmaktadır. Şahsen İslam İşbirliği Teşkilatı Tahkim Merkezi'nin, müşterek çalışmalarımıza önemli katkılar sunacağına inanıyorum. Merkezin daha fazla tanınması ve tahkim davalarında ilk akla gelen mercilerden biri haline gelmesi için sizlerin desteğine güveniyorum" dedi.

İstanbul - Özgür Özel 47'nci İstanbul Maratonu öncesi konuştu
İstanbul - Özgür Özel 47'nci İstanbul Maratonu öncesi konuştu
İçeriği Görüntüle

'BU SENE İSEDAK PROJE FİNANSMANI KAPSAMINDA 23 PROJEYİ DAHA HAYATA GEÇİRİYORUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu yıl İSEDAK çalışma grupları kapsamında İslam ülkelerinin kalkınması bakımından önem taşıyan pek çok konu ele alındı. Bugüne kadar İSEDAK Proje Destek Programları aracılığıyla tam 180 projeye destek verdik. 56 ülkemizin, gerek proje sahibi gerekse yararlanıcı sıfatıyla bu faaliyetlerde yer almasından büyük bir memnuniyet duyduk. Bu sene İSEDAK proje finansmanı kapsamında 23 projeyi daha inşallah hayata geçiriyoruz. İSEDAK Kudüs programı çerçevesinde uygulamaya koyduğumuz 20 projeye bu yıl 8 projeyi daha ilave ediyoruz. Şimdiden hayırlı, uğurlu olmasını diliyor, bu projelerde emeği geçen her bir kardeşime gönülden teşekkür ediyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan açılış konuşmasının ardından İSEDAK 41'inci Bakanlar Toplantısı'nı başlattı. Ardından toplantının başkanlığını Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a devrederek toplantıdan ayrıldı. (DHA)

Kaynak: DHA