Karaaslan mesajında şu ifadelere yer verdi,
“19 Mayıs 1919’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde ilk adım şehri Samsun’da başlayan Milli Mücadele’miz Anadolu’nun topyekûn direnişiyle ve cesur bir liderlikle zafere ulaşmıştır. 1919 ruhu tarihin her döneminde milletimize güç vermiş, ilham olmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizin açıldığı gün olan 23 Nisan 1920 de, bu ruhla ve azimle tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri olmuştur.
Millet olarak verdiğimiz mücadelenin, tam bağımsızlık yolunda emin adımlarla ilerleyişimizin dünyaya ilanı olan 23 Nisan, Gazi Meclisimiz için gurur günü olduğu kadar dünya çocukları için de bir sevinç günüdür. Meclis’imiz ‘Hâkimiyet, kayıtsız şartsız milletindir’ şiarıyla milli egemenliğin tecelligahı, istiklal ve istikbal yolundaki gayretlerimizin en önemli ilham kaynağı olmuştur. TBMM, bir asrı aşkın tarihi boyunca çeşitli tehditlere ve saldırılara maruz kalmasına rağmen tüm mütecaviz eylemleri ve ihanet girişimlerini sağlam duruşuyla bozarak milli iradenin bayraktarlığını yapmıştır. Bugün de aynı inançla, azimle, kararlılıkla Gazi Meclis’imiz çalışmalarına devam etmektedir.
Dünyada çocuklara armağan edilen tek milli bayram olma özelliği taşıyan bu günde verilecek her güçlü mesajın, üstlendiğimiz sorumluluğun gereğini yerine getirme ve çocuklarımıza aydınlık bir gelecek bırakabilme adına çok büyük önem taşıdığına inanıyoruz. Türkiye Yüzyılı’nda Meclis’imiz çatısı altında görev yapan milletvekilleri olarak şanlı mazimizden aldığımız kuvvet ve çocuklarımızdan aldığımız heyecanla gelecek nesillerimize müreffeh ve huzurlu bir ülke bırakmak ve milletimizin emanetini en yükseğe taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz.
Türkiye olarak bugün milletimizle birlikte tüm insanlığa karşı da sorumluluklarımız bulunmaktadır. Bölgemizde ve dünyanın farklı yerlerinde yaşanan zulümlerin bir an önce sona ermesi, krizlerin son bulması, savaşlar nedeniyle masum insanların daha fazla mağdur olmaması, istikrar ve güven ikliminin coğrafyamızda ve dünyada tesisi için Türkiye olarak elimizden gelen tüm gayreti ortaya koyuyor, her platformda küresel barış için çağrımızı, daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna olan inancımızı en güçlü şekilde yineliyoruz.
Tarihten bugüne her krizin, çatışmanın ve savaşın en büyük mağduru çocuklar olmuştur, her sıkıntıdan en çok çocuklar etkilenmiştir. Çocukların gözleri, harap olmuş şehirlerini, yıkılmış evlerini değil; mevsimlerin güzelliklerini görmelidir. Çocukların kulakları bomba seslerini, acı içinde kıvranan insanların feryatlarını değil, çevresine mutluluk saçan neşeli sesleri duymalıdır. Çocukların yürekleri korkuyla, endişeyle değil huzurla çarpmalıdır. 7 Ekim’den bu yana Gazze’de İsrail’in katliamları sonucu hayatını kaybeden 35 bine yakın masumun 15 binini çocuklar, İsrail saldırılarına maruz kalanların %72’sini kadın ve çocuklar oluşturmaktadır. İnsanlığın geleceği açısından çok büyük bir tehdit oluşturan bu korkunç gidişata son vermek üzere uluslararası topluma büyük sorumluluklar düşmektedir. Biz Türkiye olarak insani ve vicdani yükümlülüklerimizi yerine getirmeye, Filistinli çocukların, kadınların, mazlumların huzuru için çabalamaya devam edeceğiz.
Türkiye Büyük Millet Meclisimizin ilk Başkanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnetle anıyor, TBMM’nin 104. Açılış Yıl Dönümü ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum.”