Aybala MELEK- Muhammet BAYRAM/ ANKARA, (DHA)- ‘TBMM Kartalkaya'da Bir Otelde Meydana Gelen Yangını Araştırma Komisyonu’, rapor öncesi son kez toplandı.

Otizmli ultra maraton yüzücüsü Tuna, Manş Denizi'ni geçti (2)
Otizmli ultra maraton yüzücüsü Tuna, Manş Denizi'ni geçti (2)
İçeriği Görüntüle

‘TBMM Kartalkaya'da Bir Otelde Meydana Gelen Yangını Araştırma Komisyonu’, AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok başkanlığında son kez toplandı. Komisyon üyeleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerinin, bugüne kadar yürütülen çalışmalarla ilgili gerçekleştirdikleri sunumları dinledi. Sunumların ardından komisyon üyelerinin görüşleri alındı. Komisyon toplantısının açılışında konuşan Altınok, hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'e rahmet; ailesine, sevdiklerine ve partililere de başsağlığı diledi. Altınok, 4 aydır süren komisyon çalışmalarıyla ilgili ise "Annelerin, babaların, ailelerin yüreklerine ateş düştü. Bütün milletimiz yandı kavruldu, ciğerleri kavruldu. Biz 4 aydır bu acıyı bir daha yaşamamak için milletin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bizlere vermiş olduğu yetki üzerine neler yapılabilir, nasıl bir daha bu acılar yaşanmasın diye tedbirler alabilirizin gayretini, çabasını hep beraber gösteriyoruz. Komisyonumuzun yapması lazım gelen işleri çok büyük oranda yaptık diye düşünüyorum. Yangın, birçoğumuzun çok fazla profesyonel olarak bilgi sahibi olmadığımız konulardan. Hepimiz görüyoruz, yaşıyoruz ama birileri yapıyor, o mücadeleyi veriyor. Biz fazla içinde olmasak da dışarıdan gördüğümüz için bu Komisyonda bizler de çok şey öğrendik. Kendi adıma çok şey öğrendiğimi düşünüyorum" dedi.

'51 VİLAYETİN BÜTÜN ŞEHİR OLMASI LAZIM'

Komisyon raporu için görüş ve önerilerini paylaşan Altınok, periyodik denetimlerin önemi üzerinde durarak, "Bütün belediyelerin hem itfaiye ruhsatlarını verip aynı anda da bu kadar geçmişten beri verilen yerlerin denetimini yapabilmesi fiilen ve hukuken mümkün değil. Hem ilgili kurumların, belediyelerin, özel idarelerin yapabilmesi hem de mümkünse ayrı bir denetim firması kurmak kolay olmayabilir. Yapı denetim firmalarının içerisinde itfaiye raporlarını da denetleyebilecek bir ekleme yapılabilir diye düşünüyorum. Ayrı bir akredite firmalar üzerinden de bu periyodik denetimlerin yapılabileceğini konuşuyoruz. İki, itfaiye teşkilatlarının yeniden yapılandırılmasıyla alakalı konuşabiliriz, değerlendirme yapabiliriz. 51 vilayetin de bütün şehir olması gerektiğini düşünüyorum. İl özel idarelerin artık olmaması, Bolu'da da Çankırı'da da Tokat'ta da belediyenin, şehir il belediyesinin bütün ilden sorumlu olması lazım geldiğini düşünen bir kanaatim var, nasıl çıkacak bilmiyorum ama bu haliyle, yasa şu andaki mevcut cari haliyle yasal bir madde eklemek lazım diye çalıştım ben. Mücavir alan dışındaki bu gibi yerlerde de mecburen kanuna koyacağız 'İl belediyesi itfaiye raporu vermek mecburiyetindedir' diye madde koyup, kafalardaki muğlaklığı 'Benim sınırımdı, senin sınırındı, o ilçeden alsın, buradan alsın'ı kaldırmak lazım" ifadelerini kullandı.

'YANGIN PERİYODİK KONTROL YÖNETMELİĞİ OLUŞTURULMALI'

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan komisyona katılan müfettiş Murat Kandemir, gerçekleştirilen çalışmalarla ilgili kurumların görüş ve önerilerini paylaşarak, "Periyodik denetimlerin çok önemli olduğu, bunların yapılması gerektiği ve itfaiye raporlarının belli bir süreye tabi olması gerektiği şeklinde görüşler geldi. Bir akredite kuruluş olması gerektiği çünkü itfaiyenin sunumlarında yeterli personelin özellikle olmadığı belirtildi ve akredite olmuş kuruluşlar ve yangın uzmanlığı sistemiyle bu hizmetin yapılması gerektiği söylendi. Daha sonra, yine, itfaiyelerden aldığımız bilgilerde bu yangın önlem uzmanlarının Belediye İtfaiye Yönetmeliği'nde görev olarak verildiği ancak bunların mimar ve mühendis olmadığı için yeterli denetimlerin yapılmadığı şeklinde oldu. Yine, Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik'e göre de bir denetleme yapması gerektiği mevzuatta var. Ancak bunlar da yine bir kontrol listeleri olmadığı için bunun da yeterli olmadan raporların düzenlendiği belirtildi. Tabii bu sistemi getirebilmek için asansör sisteminden örnek alırsak önce ilgili bakanlığın mevzuatı düzenlemeleri gerekiyor. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, Belediye Kanunu, Belediye İtfaiye Yönetmeliği, İmar Kanunu, Kat Mülkiyeti Kanunu, buna benzer mevzuatların düzenlenmesi gerekiyor. Bu mevzuatlar düzenlendikten sonra yine Asansör Periyodik Kontrol Yönetmeliği'nin oluşturulduğu komisyon gibi bir komisyonun kurulması gerekiyor. Yine, bu komisyon, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TÜRKAK, TSE, Türkiye Belediyeler Birliği, TMMOB, itfaiye ve belediye ruhsat birimlerinden oluşan bir komisyon. Bu komisyonun görev olarak yine Yangın Periyodik Kontrol Yönetmeliği gibi bir yönetmelik oluşturması gerekiyor. Aynı zamanda da bu denetimleri yapacak yangın uzmanlarının eğitim tebliğini oluşturması gerekiyor" diye konuştu.

Kandemir, firmaların isimlerinin olduğu, yangın uzmanlarının takip edebileceği, hazırlanan raporların anında herkese açık hale getirebilecek bir yazılımın hayata geçirilmesi gerektiğini de belirtti.

'İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLARI DANIŞMAN STATÜSÜNDE'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Başmüfettişi Levent Sözen ise bütün toplantı tutanaklarında gerekli incelemelerin yapıldığını, toplantılarda getirilen bulgu ve belgeler, yine kurumların yazılı olarak vermiş oldukları bilhassa itfaiye teşkilatlarının iletmiş olduğu belgelerin taranarak tespitlerin hazırlandığını belirterek, toplantılarda özellikle 'iş sağlığı güvenliği hizmeti almayan kuruluşların takibinin ne şekilde yapıldığı' ile ilgili soruların olduğunu söyledi. Bu sorulara yönelik Sözen, "Bu sistem aslında bir denetim mekanizması olarak kurgulanmamış. Burada amaç şu: Hizmet alan kişiler ile hizmet veren ortak sağlık güvenlik birimlerini bir araya getirip bunların sözleşme süreçlerini kolaylaştırmak yani buradaki esas gaye buydu ama sonrasında tabii ki bu geliştirilebilir, bu alana da evriltilebilir. Bununla ilgili bir öneri tespitimizde bulunacak. Bunun ekinde bir önerimiz daha olacak. Bu da yanılmıyorsam TÜRSAB'dan gelmişti, Turizm Acente Birliğinden, derler ki: 'Bu OSGB'ler ile iş verenler birbirleriyle sözleşme yapmak için özgürler' Doğrudur. Bir OSGB'li bir iş veren sadece oteller için değildir bu hepsi için geçerlidir. Siz bulursunuz bir OSGB hizmetinizi alırsınız, eğer memnun kalmazsanız değiştirir başka bir OSGB'ye gidersiniz ve bununla ilgili bir sınır yoktur. Yani burada bakanlığın bir müdahalesi söz konusu değildir ama bunun özünde de şu vardır: Bakanlık burada aslında bunu bir denetim mekanizması olarak kurgulamamıştır. Kamuoyunda da böyle bir yanlış anlaşılma olduğunu düşünüyorum. İş güvenliği uzmanları ve hekimleri aslında danışman statüsünde çalışıyorlar" dedi.

Sunumların ardından Komisyon üyeleri, görüş ve önerilerini paylaştı. Öte yandan, Komisyon tarafından hazırlanacak raporun sonbaharda TBMM Başkanlığı'na sunulması bekleniyor. (DHA)

Kaynak: DHA