MSB: TSK'yı yıpratma amacı taşıyan haberlere itibar edilmemeli
MSB: TSK'yı yıpratma amacı taşıyan haberlere itibar edilmemeli
İçeriği Görüntüle

Gizem CENGİL-Canberk ÖZTÜRK/ANKARA, (DHA)- SAĞLIK-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde gerçekleştirdiği açıklamada 8’inci Dönem Toplu Sözleşme taleplerini açıkladı. Başkan Doğan, “Bütün taleplerimiz hak ettiğimiz için istiyoruz. Başta oturup da hazırladığımız, devletimiz bunu versin dediğimiz bir talep değil. Biz bu önümüzdeki iki yılı konuşuyoruz. Bakın iki yılda daha ne kadar zam alınacak belli değil. Biz esnaf değiliz. Biz üzerine aldığımız ürünün üzerine tekrar fiyat güncellemesi yapamıyoruz. Biz bu toplu sözleşmede iki yılımızı belirliyoruz. O yüzden kamu işveren heyetinin bunu böyle görmesi lazım. Önümüzdeki iki yıla göre bu ücretleri vermesi lazım. Biz sadaka değil, hak ettiğimiz ücretleri istiyoruz” dedi.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) üyeleri ve Başkan Mahmut Faruk Doğan, 8'inci Dönem Toplu Sözleşme'den beklentilerini paylaşmak amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde bir araya geldi. Burada konuşan Doğan, “Sorunların masada çözülmesi imkanı varken, kamu işvereninin yetersiz ve adaletsiz teklifi; kamu görevlilerini ve emeklileri meydanlara ve eylemlere mecbur bırakmıştır. Bildiğiniz üzere, kamu işvereni 2026 için yüzde 10 + 6, 2027 için 4 + 4 zam önerisinde bulunmuştur. Bu teklif, memurun emeğini, alın terini yok sayan; yetersiz bir tekliftir. Bu teklif, kabul edilebilir olmaktan çok uzaktır. Çünkü bu teklifte acildeki hekim yok. Bu teklifte yoğun bakımdaki hemşire yok. Bu teklifte doğum salonundaki ebe yok. Bu teklif, refah payını yok saymaktadır. Taban aylığa zam öngörmemektedir. Gelirde adaleti sağlamamaktadır. Emekli ve emekçiyi koruyan bir anlayış taşımamaktadır. Kira artış oranının yüzde 41 olduğu bir dönemde, yalnızca düşük enflasyon hedeflerine dayandırılmış bir zam önerisi, kamu görevlilerinin yaşadığı ekonomik sıkıntıları görmezden gelen öneridir. Bu teklif, memurun emeğini değersizleştiren, yılların birikimini yok sayan, çalışma barışını zedeleyen bir yaklaşımdır. Yüksek enflasyon, artan pazar fiyatları, geçmiş dönem kayıplarımız ve geleceğe dair kaygılarımız bu teklife yansımamıştır. Kamu işvereni, 7’nci Dönem Toplu Sözleşme’deki hatasını maalesef tekrar etmektedir. Bizim kaybedecek iki yılımız daha yok. Tutmayan hedeflerin, adaletsiz hakem kurullarının, mali disiplin politikalarının mağduru olmak istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘MEMUR-SEN OLARAK TEKLİFİMİZ NETTİR’

Memur-Sen olarak tekliflerini sunan Doğan, “Sağlık-Sen olarak kamu işveren heyetine yapmış olduğumuz teklifler 11 aylık bir çalışmanın çıktısıdır. Sahanın masaya yansımasıdır, çarşı-pazarın-mutfağın görüntüsüdür, Hissedilen enflasyonun, memurun cüzdanının röntgenidir. Hekimin emeğidir, hemşirenin özverisidir, paramediğin fedakarlığıdır. Ancak, kamu işveren heyeti, acilde çalışan hemşirenin sesini duymamıştır. Kamu işveren heyeti, yoğun bakımdaki hemşireyi görmezden gelmiştir. Doğum salonundaki ebeyi yok saymıştır. 7/24 dört teker üstünde ambulansta koşturan paramediği görmemiştir. Teklif edilen rakamların çarşı pazarla alakası yoktur. Sürecin başından beri söylediğimiz bir şey vardı rakamların adil olması, tekliflerin hakkaniyetli olması. Ama görüyoruz ki teklif edilen rakamlar bozulan iş barışının ateşini körüklemekten öteye gitmeyecektir. Memur-Sen olarak teklifimiz nettir. 2026 yılı için ilk 6 ay yüzde 10 refah payı + 10 bin TL taban aylık artışı + yüzde 25 oranında zam, ikinci 6 ay yüzde 20 oranında zam. 2027 yılı için ilk 6 ay 7 bin 500 TL taban aylık artışı + yüzde 20 oranında zam. İkinci 6 ay yüzde 15 oranında zam. Refah payı istedik, çünkü geçmiş kayıplarımız telafi edilmeli. Taban aylığa zam istedik, çünkü görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki denge yeniden kurulmalı. Oransal zam istedik, çünkü memur yüksek enflasyon karşısında ezilmemeli” diye konuştu.

‘BİZ HAYAT KURTARMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ’

Başkan Doğan, sağlık ve sosyal hizmet kolunda yer alan talepleri ise şöyle sıraladı:

“Bunlara ek olarak nöbet ücretlerinin artırılmasını, gece çalışma tazminatı verilmesini, ek ödemelerin artırılmasını, sosyal hizmetlerde nöbet ücretleri ve ek ders ücretlerinin artırılmasını, aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının ödemelerinin artırılmasını, hekime, hemşireye, ebeye özel görev kıyafeti verilmesini, ilave 1 derece verilmesini, 1’inci dereceye 3600 ek gösterge getirilmesini, Hekimlerin 4200 olan Ek Göstergelerinin 7200’e yükseltilmesini, Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nın kaldırılmasını, Bayram ikramiyesi verilmesini, kira desteğinin hayata geçirilmesini, gelir vergisinin yüzde 15’e sabitlenmesini, seyyanen ödemenin ve tüm gelirlerin emekliliğe yansıtılmasını, 4688 sayılı Kanun’un revize edilmesini istiyoruz. Türkiye büyürken memurun da refahı büyümelidir. 8’nci Dönem Toplu Sözleşme uzlaşmayla tamamlanmalıdır. Büyük ve Güçlü Türkiye hedefine, Türkiye Yüzyılı vizyonuna yakışır şekilde imzalanmalıdır. Milli gelir artarken, kamu emekçisinin yaşam standardı da yükselmelidir. Nöbet ücretlerimizin arttırılmasını istiyoruz. Neden istiyoruz nöbet ücretlerimizin arttırılmasını? Bizler beraber burada bir işçi memur ayrımı yapmak istemiyorum. Ama bunun önemine binaen bunu özellikle söylemek istiyorum. Herkes hak ettiğini alıyor. Ama buradaki beraber şu anda basın açıklaması yaptığımız arkadaşlarımız hem hemşire olmak için yıllarını veriyorlar. Dirsek çürütüyorlar. Hekim olmak için yıllarını veriyorlar. Dirsek çürütüyorlar. Memur olmak için KPSS sınavlarına giriyorlar. Herkes dışarıda oynarken, koştururken, eğlenirken KPSS sınavlarına çalışıyorlar. O yüzden bizler almış olduğumuz diplomanın, almış olduğumuz, kazanmış olduğumuz sınavların karşılığını ve emeğimizi istiyoruz. Çok şey istemiyoruz. Biz sağlık çalışanıyız. Biz hayat kurtarmak için mücadele ediyoruz. Sağlığın bir saniye bile, vatandaşın sağlığının bir saniye bile aksamaması için gece gündüz fedakarlık yapıyoruz. Biz sadaka değil, hak ettiğimiz ücretleri istiyoruz.”

Sağlık-Sen üyeleri açıklamaların ardından oturma eylemi gerçekleştirdi.

Kaynak: DHA