Genel

'Sesler ve Küller'in solist anne-kızı

Ayşenur DEMİRTAŞ GÜL-Ali Oğulcan ARSLAN/ANKARA, (DHA)- SAVAŞLARA ağıt niteliğinde hazırlanan 'Sesler ve Küller' adlı eserin sahne kantatında annesi Hülya Kazan (52) ile aynı sahneyi paylaşan Ada Reyhan Günay (13), "Parçaya çalışırken annem, 'iyice duyguya gir' dediği için ben birazcık Gazze'deki çocuklara falan baktım. Artık her çalıştığımızda böyle ağlaya ağlaya çalıştık" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, yaşanan savaşlara ve çocuk ölümlerine ağıt niteliğinde yazılan ve bestelenen 'Sesler ve Küller: Karanlığın Orta Yerinde Küçücük Bir Kalpten Yükselen Ağıt' isimli sahne kantatının dünya prömiyerini 18 Nisan'da CSO Ada Ankara Ziraat Bankası Ana Salon'da gerçekleştirdi. Ankara Devlet Opera ve Balesi solisti soprano Hülya Kazan ile Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı klarnet bölümünde eğitim gören kızı Ada Reyhan Günay, şef Rengim Gökmen yönetiminde gerçekleşen sahne kantatında aynı sahneyi paylaştı. Çocukların savaşlarda uğradıkları zulme vurgu yapılan eserin 'çocuk' karakterini Ada Reyhan Günay, 'Anne' karakterini ise soprano Hülya Kazan seslendirdi. Çocuk solist Günay ve annesi Kazan'ın performansı, alkış topladı.

'AĞLAYA AĞLAYA ÇALIŞTIK'

Çocuk solist Günay, çalışmaları boyunca annesinden yardım aldığını belirterek, "Sahneye annemle çıkma fikrini ilk duyduğumda çok heyecanlanmıştım, büyülenmiştim. Çünkü ben küçüklüğümden beri anneme hayranım. Annem idolüm, hep annem gibi olmak istiyordum. Onunla bu sahneyi paylaşmak da gerçekten çok güzel bir şeydi. Parçaya çalışırken annem, 'iyice duyguya gir' dediği için ben birazcık Gazze'deki çocuklara falan baktım. Artık her çalıştığımızda böyle ağlaya ağlaya çalışıyorduk. Annem artık 'Ada ağlama lütfen, eseri söyle' diyordu ama ikimiz de ağlaşarak çalıştık" dedi.

'MÜZİĞİN İÇİNDE DOĞDUM'

Gitar, ukulele, piyano ve klarnet çalan Günay, daha anne karnındayken müzikle bir arada olduğunu söyleyerek, "Annem de babam da müzisyen. Annemin karnındayken bile babam bana şarkılar söylüyormuş. Annem şan dersleri veriyormuş karnındayken. Doğduğumda da direkt müziğin içinde doğdum diyebilirim" ifadelerini kullandı.

Ayrıca bugüne kadar 20'den fazla beste yaptığını kaydeden Günay, çocuk istismarına ve çocuğa yönelik şiddete 'dur' diyebilmek için de 'Kurtarın Beni' adlı besteyi yazdığını belirterek, "Babamla bir gün polisiye film izliyorduk. Orada da çocuk istismarı, çocuklara yapılan haksızlıklar çok fazla konu alınıyordu. Sonra yatağa girdim, ışığı kapattım ve aklımda bir ışık yandı; bir melodi geldi aklıma, sözler geldi. Unutmayım diye kağıda yazdım ve uyudum. Sonra sabah kalktığımda daha nota kağıdı bile aramadan düz kağıda 5 tane çizgi çizdim, onun üstüne notaları yazdım. En sonunda da babamla beraber düzenlemesini yaptık ve kaydettim" diye konuştu.

'MUTLU ÇOCUKLAR OLSUN'

Anne Kazan ise 'Sesler ve Küller' adlı sahne kantatında kızının görev alacağını öğrendikten sonra kızını vazgeçirmek için uğraştığını ancak başarılı olamadığını ifade ederek, "Konusu itibarıyla savaşta annesi, babası ölen bir çocuğun hikayesi ve baştan sona çocuk sahnede şarkı söylüyor. Çok yorucu bir eser. Ada'ya en başlarda aslında bırakması yolunda da telkinlerde bulundum ama yılmadan esere çalışmaya devam etti. O sırada Rengim Hoca sahnede 'Anne' rolünü de benim söylememin, sahnede anne kız birlikte olmamızın çok güzel olabileceğini söyledi. Bu beni de çok mutlu etti. Çocuk merkezli projelerde olmak hoşuma gidiyor. Çocukların mutluluğu benim için çok önemli. Çocuklara ektiğiniz her tohum inanılmaz güzel karşılıklar buluyor. Mutlu çocuklar olsun dünyada; keyifli, iyi çocuklar olsun. Hiçbir çocuğun gözlerinin ışığı savaşlarla sönmesin isteriz. Bu da sanatla dünyadaki savaşlara, kötülüklere, çocuklara mutsuzluk yaratan sistemlere bir cevap niteliğinde çok zarif, çok güzel bir cevaptı gerçekten" dedi.

Savaşlarda ölen ve yalnız kalan çocuklar için ağıt niteliğinde yazılan eserin hem provalarında hem de sahnesinde kızıyla birlikte çok ağladıklarını söyleyen Kazan, "Ada bir dönem savaşta tek başına kalan çocukların görüntülerine bakmış. O günden itibaren çalışmalarda biz hep ağlamaya başladık. Hatta sahnede de ağladık karşılıklı. Zor ama güzel bir süreçti bizim için" ifadelerini kullandı. (DHA)