Aliekber METE-Muhammet BAYRAM/ANKARA, (DHA)-YENİDEN Refah Partisi Konya Milletvekili Ali Yüksel, Küresel Sumud Filosuna katılmalarına izin verilmeyişlerine ilişkin, "Türkiye’ye döndükten sonra Dışişleri Bakanlığı ya da herhangi bir resmi kuruluştan bizden bilgi talebi olmadı. Biz Türkiye’ye dönmüş olmakla birlikte, burada Sumut Filosunun akıbetini sonuna kadar takip edeceğiz. Dahası, filoya katılan gemilerdeki yurttaşlarımızın hak ve hukuklarının takipçisi olacağız. Aynı şekilde diğer ülke yurttaşlarının hak ve hukukları konusunda da aynı şekilde üzerimize düşen her şeyi yapmakta kararlıyız" dedi.

Yeniden Refah Partisi Konya Milletvekili Ali Yüksel, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Yüksel, İsrail ablukasını kırmak ve insani yardım ulaştırmak amacıyla Gazze'ye doğru yola çıkan Küresel Sumud Filosuna katılmak için Tunus'a hareket ettiklerini ancak filoya katılamadıklarını anlattı. Yüksel, "Filoya İspanya, İtalya ve Yunanistan, Libya ve Tunus’tan katılımlar olacaktı. Başlangıçta hiçbir olumsuzluk yoktu. İsrail’in Dron’lu saldırısından sonra durum değişti. Kimi teknelerin açık denizlere açılma kapasitesi, kimilerinin evraklardaki eksiklikleri, kiminin teknik donanımındaki sorunlar gerekçe gösterilerek bazı teknelerin sefere çıkmaları engellendi, 'Yolcular farklı teknelere dağıtılacak' dendi ve en son Türkiye’den gelen Milletvekillerinin tamamı ile STK temsilcilerinin yüzde 90’ının sefer akreditasyonlarının iptal edildiği duyuruldu. Bizde 14.09.2025 tarihinde filoya katılamadığımız için Türkiye'ye geri döndük. İşin ilginç yanı işler nasıl bu noktaya geldi, bunu bilmiyoruz. 16 ülkenin Dışişleri Bakanları; filoya katılan Milletvekilleri ve yurttaşlarının engellenmeleri durumunda sürece müdahale edeceklerini açıklarken, biz bu niyetimizi açıkladığımızda, yola çıkarken, Tunus’ta geçen günlerimizde ve döndükten sonra halen ne bir engelleme ne bir himaye ve ne de bir teşvik gördük. Sumut Filosu organizatörlerinden de bu konuda tatmin edici bir açıklama gelmedi. O çevreler, Türkiye’nin kararsız, belirsiz tutumu sebebi ile konunun siyasi bir polemik konusu olmaması yönünde bir hassasiyet oluştuğunu öğrendik" diye konuştu.

'GEMİLERDEKİ YURTTAŞLARIMIZIN HAK VE HUKUKLARININ TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, KKTC'den gelen muhtarları ağırladı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, KKTC'den gelen muhtarları ağırladı
İçeriği Görüntüle

İsrail'in Tunus hükümetine baskı yaptığı yönündeki iddiaların olduğunu dile getiren Yüksel, "Biz ve bazı arkadaşlarda şöyle bir kanaat oluştu; Türk Milletvekilleri filoya katılırsa, İsrail özellikle Türk Milletvekillerinin bulunduğu gemiye operasyon yapıp, onları rehin alacak olursa ne olacak? Bunun Türkiye ile İsrail'i karşı karşıya getirmesi söz konusu olacak. Ankara ve Filo organizatörleri böyle bir politik polemiğin parçası olmak istemiyor olabilir. Tabi, diğer batılı milletvekilleri rehin alındığında, o ülkenin yöneticileri de sessiz kalmayacak. Hatta birçok batılı ülkenin dışişleri baklanları; silahsız, saldırısız, pasif bir eyleme karşı askeri güç kullanılması halinde tepki vereceklerini ifade etmeleri yanında İslam ülkelerinin kendi yurttaşları hakkındaki sessizliğini de anlamak doğrusu pek kolay olmasa gerek. Biz Türkiye’ye döndükten sonra Dışişleri Bakanlığı ya da herhangi bir resmi kuruluştan bizden bilgi talebi olmadı. Biz Türkiye’ye dönmüş olmakla birlikte, burada Sumut Filosunun akıbetini sonuna kadar takip edeceğiz. Dahası, filoya katılan gemilerdeki yurttaşlarımızın hak ve hukuklarının takipçisi olacağız. Aynı şekilde diğer ülke yurttaşlarının hak ve hukukları konusunda da aynı şekilde üzerimize düşen her şeyi yapmakta kararlıyız" dedi.

'GAZZE DOSTLUK GRUBU KURULMASI İÇİN GİRİŞİMLERDE BULUNACAĞIZ'

Yüksel, Küresel Sumud Filosuna katılamamalarının arkasındaki nedenlerin bir an evvel ortaya çıkartılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti;

"Sıradan bir söylenti, bazen tahripkar bir gerçekten daha yıkıcı olabilir. Susarak siyaset yapılmaz. Biz bu sonuçtan dolayı üzgünüz. Hadi bizim hak ve hukukumuz korunamadı, bari bundan sonra filoya katılan arkadaşlarımızın hak ve hukuklarının korunması için bugünden bir şeyler yapılmalı. Oraya bir gözlem için deniz kuvvetlerin bir gemi gönderilemez mi? Helikopter ve İHA taşıyan bir gemi, süreci havadan ve denizden takip ederek kayda alıp raporlayamaz mı? Muhtemelen İsrail müdahale edecek. Bu konu mahkemeye intikal edecektir. Türkiye, İslam ülkeleri, Arap ülkelerinden bir gözlemci heyetle süreci denizden ve filoya yakın bir uzaklıktan takip edemez mi? Bu gemiye uluslararası örgütlerden, Kızılay’dan gözlemciler de davet edilebilir. Biz tarihe not düşmek adına kendi gözlemlerimizi, katılımcı yurttaşların izlenimlerini bir rapor halinde E-Book şeklide yayınlamayı düşünüyoruz. Hukukçu arkadaşlarla konuşarak bu konuda iç hukuk, uluslararası Hukuk, UCM, BM İnsan Hakları komiserliği nezdinde hukuki girişimler ve mücadele için bu belge, bilgi ve tanıklıkların önemli olduğunu düşünüyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bu çerçevede Gazze Dostluk grubu kurulması için girişimlerde bulunacağız."

Yüksel ayrıca, İsrail ile diplomatik ilişkilerin kesilmesi gerektiğini belirtti ve Kızılay'ın Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için filoya katılması gerektiği yönünde çağrıda bulundu.

Kaynak: DHA